DÜZCE (A.A) - Ömer Ürer- Düzce Üniversitesi (DÜ) Psikiyatri
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ataoğlu, Karnesinde zayıf olan
öğrencilerin suçlanması veya cezalandırılması, çocukların gelişim ve değişim
sürecini yaşamadan öfke duymalarına ve savunmaya geçmelerine neden olacaktır
dedi.
Ataoğlu, AA muhabirine tatil yaklaşırken ailelerin başarısız olduğunu
düşündükleri çocuklarıyla ilgili kaygı duyduğunu, takınacakları tutumun sorun
olarak ortaya çıktığını söyledi.
Öğrencilerin derslerindeki başarı ve başarısızlığını hazırlayan birçok neden
bulunduğunu, başarısızlığın yalnızca öğrencilere bağlı olmadığına dikkati çeken
Ataoğlu, Bu gerçek doğrultusunda çocukların derslerindeki başarısızlıkları
nedeniyle suçlanmaları, cezalandırılmaları başarılı olmalarını sağlayamadığı gibi
öz güvenlerini, inançlarını yıkar. Olumlu düşünce, sevgi duygusunu yok eder.
Olumsuz koşullanma yaratarak bu öğrencilere patolojik olarak kendini rahatlatmayı
öğretir şeklinde konuştu.
Öğrencilerin aldıkları cezayı başarısızlığın bedeli olarak
değerlendireceklerini, karşılığını ödediklerini düşüneceklerine işaret eden
Ataoğlu, bu nedenle ailelerine karşı olumsuz düşünceler besleyebileceklerini
kaydetti.
Cezanın çocukların aileleriyle empati kurmalarına ve sorgulamaya engel
olacağını vurgulayan Ataoğlu, Savunmacı bir tutum içine girer, öğrencinin
savunmacı tutumu değişime engel zırh görevi görür ve içinde bulunduğu durumu
anlamasına, sorgulamasına ve doğru sonuçlar çıkarmasına engel olur. Çocukların
suçlanması veya cezalandırılması, gelişim ve değişim sürecini yaşamadan öfke
duymalarına ve savunmaya geçmelerine neden olacaktır diye konuştu.
-En büyük ödül sevgidir-
Ataoğlu, ailelerin çocuklarıyla başarısızlığın nedenlerini bulmaları ve
çözüm üretip karar vermeleri gerektiğini dile getirerek, çocukları sorun çözümüne
katmanın sorumluluk bilincini artırdığını bildirdi.
Öğretmenlerin de karar sürecine dahil edilmesi gerektiğini belirten Ataoğlu,
sözlerini şöyle tamamladı:
Öğrenciyi çalışmaya teşvik etmenin en kolay yolu ödüllü koşullandırmadır.
En büyük ödül ise sevgidir. Çocuklarımıza bir şeyi kabullendirmenin en etkili,
kolay yolu onlara yapmalarını istediğimiz bir şeyi sevgiyle birleştirerek
vermemizdir. Israrla sevgiyi onların almasını istediklerimizle birleştirmeliyiz.
Tatil döneminde alınan kararlar uygulanmalı. Aynı zamanda çocuklara yeni faydalı
alışkanlıklar kazandırılması, yeni ilgi alanları keşfedilmesi, ders çalışma
programları bütün olarak uygulanmalıdır.
Çocukları başarılı olan aileler de tatili tamamen boş geçirmemeli,
derslerini tekrar etmek, eksik kalan konuları tekrarlamak ve yeni faydalı
alışkanlılar kazanmak, günlük programlarla tatillerini geçirmeleri gerekir.
Yayıncı: Kemal Kaymak