BOLU (A.A) - Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Reklam
Kuruluna yapılan başvurularda sağlık ve kozmetik ürünleriyle ilgili şikayetlerin
arttığını söyledi.
Yazıcı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğince (TOBB) düzenlenen Yeni
Yüzyılda Medya ve İletişim Arama Konferansına katıldı.
Burada konuşan Yazıcı, medyanın geleceği tartışılırken güven sorununun da
ele alınması gerektiğini anlattı.
Medyanın, eğlendirme ve kendi yorumlarını yapmasının yanı sıra güven
konusunda da taviz vermemesi gerektiğini vurgulayan Yazıcı, Toplumsal yapıyı,
kültürel dokuyu nasıl değiştirip, dönüştürdüğünü de iyi hesap etmesi gerekiyor.
Sadece magazin anlayışıyla yayıncılık, habercilik yapılmamalıdır. Sadece magazin
anlayışıyla hareket etmek, medyanın inandırıcılığını, medya mensuplarının da
toplumdaki saygınlıklarını kaybettirir dedi.
Yazıcı, şöyle devam etti:
Türkiyede, 2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre, medyanın
güvenilirlilik oranı yüzde 25. Bu oranla dünyada medyaya güven bakımından 128
ülke arasında sondan dördüncü sıradayız. Medyanın geleceği tartışılırken, güven
sorunununda tartışılması gerekiyor. Bilginin doğruluğu, haberin doğruluğu
konusunda sürekli bir şüphe çağında yaşıyoruz.
-Reklam bir hayat biçimini de pazarlar-
Özellikle televizyonlarda yer alan reklamların güvenilirliğinin iyi
araştırılması gerektiğine işaret eden Yazıcı, Reklam sadece bir ürün değil, bir
hayat biçimini de pazarlar. Bu nedenle medyanın, her alanında çalışanlar gibi,
reklamcıların da sosyal sermayeyi ve kültürel ögeleri en çok kullanan ve yeniden
üreten kişiler olarak, reklam içeriğinde bazı noktalara azami dikkat göstermeleri
gerekiyor. Reklamı yalan söyleme sanatı değildir, olmamalıdır da. Özellikle
internet mecrasında yer alan reklamlara bakıldığında, piyasaların, kozmetik veya
gıda takviyesi kapsamına giren ürünlerle dolu olduğu görülmektedir şeklinde
konuştu.
Yazıcı, bakanılığı bünyesinde kurulan Reklam Kuruluna reklamlarla alakalı
çok sayıda şikayet geldiğini aktardı.
Bu tür şikayetlerin geçmiş yıllara göre büyük ölçüde arttığını vurgulayan
Yazıcı, Reklam Kuruluna yapılan başvurulara baktığımızda sağlık, kozmetik veya
gıda takviyesi kapsamına giren ürünlerin reklamlarına ilişkin şikayetler önemli
ölçüde artmaktadır. İnsan sağlığını doğrudan ilgilendiren reklamlara ilişkin
şikayetlerin, toplam şikayetler içindeki payı, yüzde 32 oranındaydı. Bu oran
2012de yüzde 56ya çıktı ifadelerini kullandı.
2012 yılında Reklam Kuruluna yapılan 2 bin 322 başvurunun yüzde 9u bu
tür gıda takviyesi reklamlarıyla ilgiliydi diyen Yazıcı, sözlerini şöyle
tamamladı:
Bu yıl bu oran yüzde 30a ulaşmıştır. Tüm bu reklamlar, bu alanda yaşanan
sorunların ve tüketici mağduriyetlerinin, ekonomik büyümeyle birlikte giderek
arttığını göstermektedir. Burada reklamları yayınlayan kuruluşlara da sorumluluk
düşmektedir. Özellikle insan sağlığıyla ilgili ürünlerin reklamının yayınlanması,
sadece maddi bir konu değildir. Medya kuruluşlarımızdan bu tür sağlıkla ilgili
reklamlara hassasiyetle davranmalarını bekliyoruz.
Bakanlık olarak, sektördeki firmalara ve reklam ajanslarına idari cezalar
vermekten ziyade, ülkemizde dürüst ve sorumlu bir pazarlama ortamının oluşmasını
hedefliyoruz. Bu noktada, özgürlük ve güvenlik dengesinin, tüketicinin korunması
yönünde iş birliği içinde kurmalıyız.
(Sürecek)
Muhabir: Mehmet Özcan
Yayıncı: Atakan Çelik