Yeni Teşvik Sistemi Tanıtım Toplantısı

Yeni Teşvik Sistemi Tanıtım Toplantısı -Ekonomi Bakanı Çağlayan: Bugün Türkiye, kapısında bekletildiğimiz, Türkiyeye karşı her türlü riyakar, ikiyüzlü tutumu takınan Avrupa Birliğinin, 27 üyeli Avrupa Birliğinin Allahımıza


SİVAS (A.A) - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiyenin siyasi ve ekonomik istikrar sayesinde ihracatını 135 milyar dolara çıkardığını belirterek, Bugün Türkiye, kapısında bekletildiğimiz, Türkiyeye karşı her türlü riyakar, ikiyüzlü tutumu takınan Avrupa Birliğinin, 27 üyeli Avrupa Birliğinin Allahımıza şükürler olsun ki 23 ülkesinden çok daha iyi ekonomik duruma sahip olmuştur. Geçmişte bize hasta diyenler, şu anda kendileri yoğun bakımda, Allah onlara şifa versin dedi.
     Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile uçakla Sivasa gelen Çağlayan, Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen Yeni Teşvik Sistemi Tanıtım Toplantısı ve Sivas İhracat Rekortmenleri Ödül Törenine katıldı.
     Çağlayan, burada yaptığı konuşmada, Sivasta bulunmanın kendisi için büyük bir keyif olduğunu belirterek, Buruk bir keyfim var. Allah rahmet eylesin Muhsin Yazıcıoğlu başkanım benim çok eski ve kadim dostumdu. Biz beraber aynı davaya hizmet ettik geçmişte. Dolayısıyla kendisiyle her yakın fırsatta da her zaman birlikte ve beraber olmuştuk. Bugün burada olmamız hasebiyle onu rahmet ve minnetle anıyorum. Allah nur içinde yatırsın kendisini dedi.
     Dünyanın krizden geçtiği bir dönemde Türkiyenin 135 milyar dolarlık ihracatla Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracatını yaptığını belirten Çağlayan, Bu ülke için taş üstüne taş koymuş, bir kuruşluk yatırım yapmış, bir tek insanı çalıştıran, bir sentlik ihracat yapan herkesi onurla, gururla buradan selamlıyorum diye konuştu.
     Türkiyenin artık üretimini, ekonomisini, yatırımını, istihdamını ve ihracatını özel sektöre vermiş bir anlayış içinde olduğuna işaret eden Çağlayan, Şükürler olsun bugün Türkiye, dünyanın son 100 yılda en büyük ikinci krizini yaşamış olduğu bir dönemde kriz kelimesini çöpe atmayı başarmış bir siyasi iradeye, bir siyasi olgunluğa, ekonomik iradeye ve ekonomik olgunluğa sahip olmuştur. Ben bundan 10 yıl önce IMF kapısında 1 milyar dolar borç alıp o gün devletinin memurunun maaşını ödemek zorunda kalan Türkiyede sanayicilik yapmış bir arkadaşınızım ifadelerini kullandı.
     Önceki yıllarda yaşanan ekonomik krizlere değinen Çağlayan, Ankara Sanayi Odası Başkanı olduğu dönemde Yarınla ilgili ne görüyorsunuz- diye sorulduğunda, Ne yarını, ben 10 dakika sonrasını göremiyorum dediğini hatırlatarak, Şimdi Avrupanın 10 gün sonrasını bilemediği, Avrupada hangi ülkenin 10 gün sonra neyle karşılaşacağının belli olmadığı bir dönemde Allahımıza şükürler olsun biz ekonomide, sanayide, adeta bir başarı hikayesi, bir başarı öyküsü yazıyoruz ve bu dünyanın tüm ülkeleri tarafından takdirle karşılanıyor diye konuştu.
    
     -Türkiye 28 aydır durmaksızın yükselen bir ekonomik yapıya sahip-
    
     Ekonomisi her geçen gün zayıflayan bir dünyada Türkiyenin ekonomik açıdan iyi bir konumda olduğunu vurgulayan Çağlayan, Türkiyenin 28 aydır durmaksızın yükselen bir ekonomik yapıya sahip olduğunu ifade etti.
     Türkiyenin ihracat yaptığı pazarların yarısının Avrupa pazarı olduğunu anlatan Çağlayan, Yani ihracatımızın 4te 3ünü yapmış olduğumuz pazarlarda gerek ekonomik depresyon hatta ruh dengesi bozulması var. Gerek siyasi ve ekonomik kriz ve kargaşa var. Yani ihracat yapmış olduğumuz pazarların 4te 3ünde ciddi yangınlar var. Türkiye, bir diken tarlası içinde, bir ateş çemberi içinde ihracatını 135 milyar dolara çıkarttı ve Cumhuriyet tarihinin rekorunu yazdı diye konuştu.
     Bu başarının arkasında siyasi ve ekonomik istikrar olduğunu vurgulayan Çağlayan, Bugün Türkiye, kapısında bekletildiğimiz, Türkiyeye karşı her türlü riyakar, ikiyüzlü tutumu takınan Avrupa Birliğinin, 27 üyeli Avrupa Birliğinin Allahımıza şükürler olsun ki 23 ülkesinden çok daha iyi ekonomik duruma sahip olmuştur. Geçmişte bize hasta diyenler, şu anda kendileri yoğun bakımda, Allah onlara şifa versin. Tabii ki biz istiyoruz ki, dünyanın tüm ülkeleri ekonomik anlamda sıkıntıya girmesin. Biz onların ne anlama geldiğini geçmişte gördük, yaşadık, öğrendik. Bunların topluma neler kaybettirdiğini de hep birlikte gördük. Ama bugün Türkiye 27 üyeli Avrupa Birliği üyesi 23 ülkeden çok daha önemli bütçe performansına sahip olmuştur ifadelerini kullandı.
     Türkiyenin ilk 7 ayda neredeyse 87 milyar dolardan fazla ihracat yaptığını ifade eden Çağlayan, Geçtiğimiz bir haftada yapmış olduğumuz ihracat rakamı 2.7 milyar dolar, bunu da ekledik mi neredeyse 90 milyara yakın bir ihracatı 7 ayda gerçekleştirmiş olacağız. Allahımıza şükürler olsun dedi.
     Türkiyenin büyümeye, gelişmeye devam ettiğini vurgulayan Çağlayan, şunları söyledi:
     Dünya ekonomisi kan ağlarken, biz büyümeye devam ediyoruz. Bundan 9 yıl önce kişi başına gelir Türkiyede 3 bin 500 dolardı, geçen yıl 10 bin 444 dolar, hedefimiz 2023te 25 bin doların üzerine çıkarmak. Niye- Bu ülke insanına bu yakışır. Gelir seviyesini artırmak, yaşam kalitesini geliştirmek bizim en temel görevimiz. Türkiye bunları yaparken hem yatırımlar yaptı hem yabancı yatırımları aldı hem ihracatı gelişti, altyapı, üstyapı, ulaşım gibi birçok alanda da eğitim, sağlık gibi alanda da çok önemli kazanımlar elde etti.
     Sanayi Üretim Endeksinin bugün açıklandığını anımsatan Çağlayan, şöyle konuştu:
     Sanayi Üretim Endeksi, önemli bir göstergedir. Bu göstergelerin hepsi birbirinin öncü göstergesidir. İhracat rakamı önce gelir, arkasından Sanayi Üretim Endeksi gelir, kapasite kullanım gelir, sonra büyüme rakamları gelir. Hepsi birbirinin öncü habercileridir. Bu açıklanan Sanayi Üretim Endeksi Haziran ayında da yüzde 2.7lik bir artış göstermiştir ve şükürler olsun Türkiye bakın 31 aydır Sanayi Üretim Endeksi sürekli artan bir ülke olmuştur. Böylesine dinamik bir sanayi yapısına sahibiz, böylesine güçlü bir anlayışa sahibiz. Tek başına bu yetmez. O girişimci ruh yetmez. Şimdi bunun bankacılık sektörü tarafından finansman desteğinin yapılması gerekir. Bizim bankacılık sektörümüz bundan 10 yıl önce bize 70 milyar dolarlık bir fatura ödetti, aslında suçu işleyen kadar o suçu azmettiren de aynı suçun ortağıdır. Ben hukukçu değilim, mühendisim ama o tarihlerde bu bankalar denetimden uzaktı. Denetlenir ama raporları işleme konulamazdı, siyasi korkulardan dolayı. Ama bugün şükürler olsun dönemimizde bakın Avrupanın yüzlerce bankasının battığı, Amerikada yüzlerce bankanın battığı ortamda Türkiyede tek bir bankamızın burnu dahi kanamadı. Ve bugün Türk bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik rasyosu dünya ortalamasının 2 katı üzerindedir. Tabi bankacılık sektörü bunu yaparken aslında bu bilhassa devletin, hükümetin almış olduğu tedbirler, bankacılık düzenleme ve denetleme fonksiyonunun iyi işlemesinden dolayı ortaya çıkmıştır. Evet bugün bankalar artık topladığı mevduatları kredi verir hale gelmiştir. Yeterince iyi diyebilir miyiz- Maalesef diyemiyorum. Ben hayatımın her döneminde bankalarla ilgili her şeyi çok net söylemiş bir insanım. Gerek sanayiciyken, sanayi odası başkanıyken, gerek bugün bakan olduğum dönemlerde. Maalesef hala bankalarımızın içerisinde tefeci zihniyetine sahip olan birkaç tanesi var.
    
     -Bankalar vatandaşımıza çok haksız işlem maliyetleri yansıtıyor-
    
     Faizden faiz hesabı yapılamayacağını vurgulayan Çağlayan, Bir koyundan bir post çıkıyor. Ve bu bir ahlaki kayıp ve yetersizliktir. Diğer taraftan şimdi bankalarımızı ve bilhassa BDDKyı göreve çağırıyorum ve BDDKya diyorum ki, Bankaların haksız olarak aldıkları işlem maliyetlerini azaltın, azalttırın, çünkü bankalar vatandaşımıza çok haksız işlem maliyetleri yansıtıyor. Gerek yapılan havalelerde, gerek açılan her türlü hesapta, yapılan işlemlerin hepsinde... bankaların işlem maliyeti vatandaşımızı bir yerde gayrimenkul almaktan, ticaret yapmaktan uzaklaştırır bir yapıya dönmüştür. Arkadaşlarımızın da bu konuda biraz insafa gelmesi gerekmektedir ifadelerini kullandı.
     Çağlayan, BDDKnın, işlem maliyetlerinin azaltılması konusunda mutlaka önemli bir adım atması gerektiğini ve bu konuda bir adım beklediğini belirterek, şunları söyledi:
     Çok fazla açmıyorum, bu konuda binlerce söyleyeceğim şey var. On binlerce söyleyeceğim şey var. Hatta öyle bir şey söyleyeyim ki size, bankacılarımızın içinde Türkiyenin doğu ve güneydoğusundaki gayrimenkulleri ipotek kabul etmeyecek kadar aşırı doza kaçmış olan bankacılar var. Öyleleri var ki, öyle sigortacılarımız var ki, buralarda yapılan yatırımları sigorta bile etmeyen anlayışa sahip olan maalesef Türkiyenin dostu olmayan insanlar var.
     Bu ülkenin her milimetrekaresinin, her karışının şehit kanlarıyla sulandığını ifade eden Çağlayan, Hakkari, Şırnak, Sivas, İstanbul, Ankara, İzmir, hepsi aynı değerdedir. Elbette ki, arsanın fiyatı değişebilir ama bu Sivastaki, Muştaki, Adıyamandaki gayrimenkulün ipotek kabul edilmemesi gibi bir keyfi anlayışı getiremez. Ümit ediyoruz, inşallah bankalar da böylesine güzel anlamlı günlerde, rahmet ve mağfiretin bol olduğu, kardeşliğin, dürüstlüğün geniş olduğu bir dönemde inşallah bizim bu çağrımıza kulak verirler. Yoksa onlarla ilgili anlatacak çok şey var elimizde. Ama istiyoruz ki, bir an önce özel sektörle, esnafla, sanayiciyle bir araya gelsin, ihracatçıyla bir araya gelsin, aynen bir çoğunun yaptığı gibi onlar da gerekli çalışmaları gerçekleştirsinler. Bu noktada esnaf sanatkarlarımız başımızın tacı diye konuştu.
     (Sürecek)
    
     Başmuhabir: Ahmet Ekici
     Yayıncı: Cemal Coşkun
<< Önceki Haber Yeni Teşvik Sistemi Tanıtım Toplantısı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER