DENİZLİ (A.A) - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, hükümetin, bütçe
açıkları ve kamu borçlarında dünyada tarih yazdığını söyledi.
Denizli Ticaret Odasının düzenlediği Yeni Teşvik Sistemi Bilgilendirme
Toplantısına katılan Çağlayan, burada yaptığı konuşmada, ülke sanayisinde
önemli yeri bulunan Denizlinin bazı sektörlerde marka şehir olduğunu, buna
rağmen gerçek potansiyelini yansıtamadığını dile getirdi.
Çağlayan, şöyle devam etti:
Denizlinin ihracatının, Türkiye ihracatındaki oranı yüzde 2 değil, yüzde
5, yüzde 6, yüzde 10 olmalı. Temel problem, ileri teknoloji ve yüksek katma
değerdir. Geçen yıl Cumhuriyet tarihinde ihracat rekorunu kırdık. İhracatımızın
yarısına yakınını yaptığımız Avrupa şu anda komada, birçok ülke yoğun bakımda.
İhracat yaptığımız bölgelerin yüzde 75inde kriz var. Böyle bir dönemde Türkiye,
ihracatını bir önceki yıla göre yüzde yüzde 18,2 artırdı. Yaptığımız ihracat tüm
beklentilerimizin üzerine çıktı. İhracatımız 135 milyar dolara ulaşırken, bizim
detaylandırdığımız bir problemi anlatmak istiyorum. İhracat yapmadığımız hiçbir
ülke yok, 246 ülkeye ihracat yapıyoruz. İhracatımızın tutarı toplam 90 milyon
tondur. Türkiye, bir kilogram ihracatını 1 dolar 41 cente yapmış, Almanya 4,1
dolara...
2011in yüzde 8,5lik büyümesinin ihracattan kaynaklandığına dikkati çeken
Çağlayan, ihracatın ileri teknoloji ve yüksek katma değerli olmadığına işaret
etti.
-Ne çektiysek 3 oy fazla almak isteyenlerden çektik-
Bakan Zafer Çağlayan, İtalyada krizi önlemek için İtalyanların Kemal
Dervişi gibi yeni bir ismin göreve getirildiğini ifade ederek, şunları
kaydetti:
İtalyayı nasıl kurtaracaklarını düşünüyorlar. Bu kriz öyle bir krizdi ki,
10 Avrupa ülkesinin hükümetini değiştirdi. Şu anda 16 üyeli Avro bölgesi içinde
sadece üç ülke 2012 yılında yüzde 1den fazla büyüyebileceğini öngörüyor. Allaha
şükürler olsun, bütçe açıkları ve kamu borçlarında dünyada tarih yazdık. 27 üyeli
AB bölgesi içinde 23 ülkeden daha iyi performans göstermiş, bütçe açığında çok
daha başarılı olmuş bir ülkeyiz. Kamu borçlarında 21 ülkeden çok daha iyiyiz. Bu,
hükümetimizin ekonomik istikrara verdiği önemin göstergesidir. Ne çektiysek, bir
pazar günü 3 oy fazla almak isteyenlerden çektik. 3 oy daha fazla almak için
devletin parasını peşkeş çekenlerin cezasını çekiyoruz. Artık Türkiyenin böyle
bir lüksü yok. Türkiyenin bu başarıyı elde ettiği dönem, bir genel seçimin
yapıldığı dönemdir. Herkese para vereceğiz demedik. Çünkü milletin parasını
kendi namusumuz kadar kutsal bildik. Milletimiz artık popülizme cevap vermiyor,
geçmişte yediği kazıkları unutmuyor. Kimseye eyvallah etmeden, kendi gücümüz ve
inancımızla ekonomik başarıyı yakaladık. Bu siyasi istikrardan kaynaklandı.
-Teşvik sistemi yatırım yapmayı tahrik etmeli-
Siyasetten prim çıkarma gayretinde olmadıklarını belirten Çağlayan,
Türkiyenin ekonomide elde ettiği başarının tek kahramanının özel sektör olduğunu
söyledi.
Çağlayan, Devlet artık bira, kibrit, şarap üretmiyor. Özel sektörün
önündeki engelleri kaldırdığınızda başarı geliyor. Gidilmedik yerlere gittik,
çalmadık kapı bırakmadık. Buna mecburduk. İhracatçılarımızla, işadamlarımızla
gece gündüz demeden gezdik ve semeresini gördük. Yüksek katma değerli, yüksek
teknolojili mallar üretmeliyiz. Öyle bir teşvik sistemi yapacağız ki, bu, gerek
ulusal gerek uluslararası yatırımcıları yatırım yapmayı tahrik etmeli diye
konuştu.
Bunu yaparken dünya ekonomilerinin nereye gittiğini incelediklerini anlatan
Çağlayan, ülkeye son 8 yılda 110 milyar dolar yatırım sermayesi geldiğini
aktardı. Çağlayan Bu, bizim kara kaşımıza gelmiyor. Bunlar, Türkiyenin
ekonomik ve siyasi istikrarına, Türkiyenin lokasyonuna ve Türkiyenin, dünyanın
yatırım yapılabilen en güvenli ülkelerden biri olmasına geliyor dedi.
-Teşvik sistemi önemli yatırımlar getirecek-
Bakan Çağlayan, Türkiyenin, sanayi stratejisi olan, ithalatı nerede, nasıl
yapması gerektiğini bilen bir yapıya sahip olduğunu, buna göre bir teşvik sistemi
getirildiğini kaydederek, şöyle devam etti:
İlk defa bir teşvik sisteminin yüzde 90ının kabul gördüğünü gördüm. İller
ve bölgeler arasındaki haksızlığı ortadan kaldıracak, Türkiyeyi bir yatırım
cennetine çevirecek bir teşvik sistemi olması gerekiyordu. Tüm kesimlerle
görüşüldü. Bugün bizim elimizdeki teşvik sistemi 800 kurumun görüşü alınarak
yapıldı. Yaptığımız uzun tartışmalardan sonra teşvik sistemini tüm dünyaya ilan
ettik. Teşvik sistemi önemli yatırımlar getirecek.
Gümrük Birliği ve serbest ticaret konusunda AB ülkelerinin samimi
davranmadığını dile getiren Çağlayan, şu görüşleri aktardı:
ABye tam üyelik konusunda biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Standartlarımızı
yükselteceğiz. İhracatımızı artıracağız. Kişi başı gelirimizi Allahın izniyle
2023te 25 bin dolara çıkartacağız. Ondan sonra ABye girip girmeme konusunda
onlar bize yalvaracak, biz karar vereceğiz. Geçmişte Türkiye hasta diyen
Avrupalılar şimdi yoğun bakımda. Allah onlara şifa versin. İşte, Yunanistan,
Portekiz, İspanya. Bu kriz, 10 ülkede hükümetler değiştirdi. Biz şükürler olsun
dimdik, dünyanın en önemli ekonomilerinden biri olduk. Biz ne olacağımızı
biliyoruz. Yolumuza devam edeceğiz.
(İBS-MUS-AYT-