MALATYA (A.A) - AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ankara
Üniversitesi Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesindeki olaylara ilişkin, Yeniden
gençlerin eline satırları, bıçakları tutuşturmaya kalkan, terör örgütü ele
başının posterlerini astırmaya kalkan, üniversitenin içine fitneyi fücuru sokmaya
kalkan ve bu ülkenin huzuruna, bu ülkenin kardeşlik dokusuna, bu ülkenin birlik
ve beraberliğine kast etme teşebbüsünü ortaya koyan hain zihniyetlerin yeniden iş
başında olduğunu gördük dedi.
Bağış, Kongre ve Kültür Merkezinde, Milli Türk Talebe Birliği (MTTB)
Malatya Şubesinin düzenlediği Yeni Dünya, Yeni Türkiye, Yeni Gençlik konulu
konferansta bir konuşma yaptı.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde karşıt görüşlü
öğrenciler arasında çıkan kavgaya değinen Bağış, ülkede karanlık dönemleri
yeniden hortlatmak, kardeşi kardeşe kırdırmak isteyen zihniyetlerin yeni bir
şovuyla karşı karşıya kalındığını belirtti. Bağış, şunları kaydetti:
Yeniden gençlerin eline satırları, bıçakları tutuşturmaya kalkan, terör
örgütü ele başının posterlerini astırmaya kalkan, üniversitenin içine fitneyi
fücuru sokmaya kalkan ve bu ülkenin huzuruna, bu ülkenin kardeşlik dokusuna, bu
ülkenin birlik ve beraberliğine kast etme teşebbüsünü ortaya koyan hain
zihniyetlerin yeniden iş başında olduğunu gördük. İşte MTTBnin ne kadar önemli
bir kurum, bir kuruluş olduğunu, bir medeniyet hareketi olduğunu bugün yaşanan
olay bir kez daha ortaya koyuyor. Onun için gençler, çok bilinçli, şuurlu olmamız
lazım. Çünkü Türkiyenin daha halledilecek çok meselesi var.
Dünyada değişime her yerde direnç olduğunu vurgulayan Bağış, Milli Eğitim
Bakanlığının okullarda kıyafet serbestliğiyle ilgili yönetmeliğini hatırlatarak,
Artık okullarımızda o tek tip kıyafetten, önlük çilesinden çocuklarımızı
kurtaralım. Çocuklarımız kendi kıyafetleriyle, özgürlükle tanışsınlar, ondan
sonra özgür düşünce içerisinde Türkiyenin önünü açacak çalışmalar ortaya
koysunlar istedik. Birileri hemen kıyamet koparmaya başladı. Çünkü onlar hala
Türkiyede tornadan çıkmış gibi tek tip zihniyetli insan yetişmesini istiyorlar
diye konuştu.
-Ülkeyi o karanlık dönemlere döndüremeyecek-
Kendi çocukluğunda okullarda Atatürkün dayısının çiftliğinde karga
kovaladığının anlatıldığını ifade eden Bağış, şöyle devam etti:
Cumhuriyetimizin kurucusu vizyoner lider Mustafa Kemal Atatürk, 1920lerde
Efendiler Avrupada barışın sağlanması için önce bir Balkan Birliği
kurulmalıdır. O, zamanla bir Avrupa Birliğine dönüşmelidir dediğini bize
öğretmediler. 1930lu yıllarda Sovyetler bir gün çökecektir. Orada bizimle aynı
dili, aynı dini, aynı derdi paylaşan kardeşlerimiz vardır. Onlarla şimdiden
kültürel kökler kurulmalıdır dediğini öğretmediler. Ama ne hikmetse Atatürkün 7
yaşındayken dayısının çiftliğinde karga kovaladığını öğrettiler. Çünkü karga
kovalamaya da yarayan, korkuluklar gibi, düşünmeyen, ezberci ve tornadan çıkmış
bir nesil arzu etmiş o zamanki zihniyetler. Ama şimdi biz çocuklarımızın
kitaplarını ücretsiz dağıtan, bununla da yetinmeyip her yavrumuzun eline bir
tablet bilgisayar verip dünyadaki bütün bilgilere internet aracılığıyla
ulaşmalarını tasavvur eden yeni bir sisteme geçiyoruz. Bunu kaldıramıyorlar. Bir
de bunun üzerine kıyafet özgürlüğü, saç özgürlüğü dediğiniz zaman bir anda
akortları bozuluyor. Milletin vicdanında yargılanıp müebbet muhalefete mahkum
olan o zihniyet ne kadar uğraşırsa uğraşsın, bu ülkeyi o karanlık dönemlere, o
bulanık suda balık avladıkları dönemlere, o rantlarını elde ettikleri dönemlere
bir daha inşallah döndüremeyecek.
-Anayasa değil aspirin prospektüsü-
Ülkenin yeni bir anayasaya duyduğu ihtiyacın elzemliğine işaret eden Bağış,
AB süreci açısından yeni bir anayasanın önemine vurgu yaptı. Türkiyenin bugünkü
anayasayla ABye giremeyeceğini belirten Bağış, Üzerinde defalarca yamalı bohça
misali değişiklikler yapılmasına rağmen hala o darbeci zihniyetin izini taşıyan
anayasayla bizim AB standartlarına kavuşabilme ihtimalimiz yok. Düşünün öyle bir
anayasa yazmışlar ki; içerisinde Cumhurbaşkanını seçmek için meclisin kaç kişi
ile toplanmasına dair tek satır bilgi yokken kooperatiflerin nasıl yönetilmesi
gerektiğine dair 2,5 sayfa metin var. Anayasa değil aspirin prospektüsü mübarek.
İçi tuzaklarla dolu ifadelerini kullandı.
Türk milletinin 2014 yılında, kendi tarihinde ilk defa en üst düzey
yetkilisini bizzat kendisinin seçeceğini ifade eden Bağış, Gönül ister ki; o
zamana kadar yeni anayasamız da tamamlansın. Gönül ister ki; Cumhurbaşkanı değil
Devlet Başkanı seçelim. Çünkü başkanlık sistemi istikrarın güvence altına
alınmasını sağlayan çok zekice bir sistem diye konuştu.
Başkanlık sistemini bazılarının tek adam yönetimi gibi göstermeye
çalıştığını anlatan Bağış, Tam tersi başkanlık sistemi yasama, yürütme ve yargı
erkleri arasında gerçekten görev dağılımının, yetki paylaşımının daha da önemlisi
denetim mekanizmalarının kurulmasını güvence altına alan bir sistemdir. Dünyada
başarılı olan ülkelerin hepsinde başkanlık sistemi var. Ama bizim muhalefet,
tekerleği yeniden icat etmek istiyor dedi.
Filistinin BMde gözlemci devlet statüsü kazanmasına da değinen Bağış,
Bu aynı zamanda İsrailin Gazzede yaptığı acımasız insanlık dışı saldırıların
dünya ve uluslararası kamuoyu tarafından da artık hoş görülmediğinin ve
karşılıksız bırakılmayacağının, cezalandırılacağının çok net fotoğrafıdır dedi.
Konuşmanın ardından MTTB Genel Başkanı İsmail Emrah Karayel, Bağışa plaket
verdi.
Muhabir: Yeter Erdine / Tuba Karahan
Yayıncı: Erdem Gültekin