ESKİŞEHİR (A.A) - Hicret Özkan - Eskişehir Osmangazi
Üniversitesi (ESOGÜ) Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Özabacı, (Eğitim öğretim yılının
birinci yarısının sona ermesi) Bir dinlenme dönemi olduğunu unutmamaları
gerekiyor. Günü, kendilerini dinlendirecek faaliyetlerle geçirsinler. Bunun
başarılarına daha çok katkısı olacaktır dedi.
Prof. Dr. Özabacı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencilere ve
ailelerine yarıyıl tatilini verimli şekilde değerlendirebilmeleri için önerilerde
bulundu.
Öğrencilerin sömestir tatilini en iyi şekilde değerlendirmesi gerektiğini
belirten Prof. Dr. Özabacı, çocukların, yarıyıl tatilini, öğrendikleri bilgileri
tekrar etme çalışmaları yapacak şekilde planlamasının yerinde olacağını ifade
etti.
Prof. Dr. Özabacı, şöyle konuştu:
Yarıyıl tatili için bir yaz tatili değerlendirme programı yapılabilir.
Çalışma programı, bütün bir tatile yayılarak yapılmalıdır. Günün bir, iki saati
derse ayrılırken, diğer saatleri kitap okuma, arkadaşla bir araya gelme gibi
çeşitli etkinliklerle doldurulabilir. Böylelikle dersle geçirilen bir, iki saatte
çocuklar için yorucu, sıkıcı ve bezdirici olmaz. 15 günlük periyoda, çok
yorulmadan, yoğunlaşmadan ve dersten de çok kopmadan ödevlerin dağıtımı
yapılabilir.
Sınavlara hazırlanan ve dershaneye giden öğrencilerin yarıyıl tatili için
plan yapmasının faydalı olacağını vurgulayan Prof. Dr. Özabacı, şunları kaydetti:
Öğrencilerin sınava yönelik olarak yapmaları gereken program, ellerinde
bulunan testleri çözmeleri olacaktır. Bu durumda bir saat okul derslerine vakit
ayırırken, biraz daha yoğun şekilde olacak düzeyde sınava hazırlıkla
geçirilebilir. Ama dinlemeden ödün vermemelerini tavsiye ediyorum. Çünkü ikinci
dönem, biraz daha yoğun olacaktır. Bunun bir dinlenme dönemi de olduğunu
unutmamaları gerekiyor. Günü, kendilerini dinlendirecek faaliyetlerle
geçirsinler. Bunun başarılarına daha çok katkısı olacaktır.
Prof. Dr. Özabacı, sınava girecek öğrencilerin en büyük destekçisinin
aileleri olduğunu anımsatarak, ebeveynleri, çocuklarının okul ya da sınav
başarısını kendi başarıları haline dönüştürmemeleri konusunda uyardı.
-Eğitim süreci, çocukların yaşadığı bir süreç-
Eğitim süreci, çocukların yaşadığı bir süreç. Aileler, sadece bu sürece
destek olan kişilerdir diyen Prof. Dr. Özabacı, şöyle devam etti:
Ailelerin, çocuklarla birlikte bir yarışın içerisinde olduklarını
düşünmeleri, daha çok değer atfetmelerine ve çocuklarına daha fazla
yüklenmelerine sebep oluyor. Bu yüzden yaşanılan süreç, bir süre sonra trajediye
dönüşüyor. Çocuklardan yüksek düzeyde beklenti oluşmaya başlıyor. Bu haksızlık
çocuklara yapılmasın. Kendileri için koydukları hedefe çocuklarının ulaşmalarını
beklemeleri, çok yanlış sonuçlar doğurabiliyor. Başkalarının çocuklarıyla
karşılaştırmalar yapmaları, onlarla yarışa sokmaları çocuklardan beklentiyi
artırabiliyor ve çocukları beklenmedik bir ruh haline sokabiliyor. Çocuğu
kıyaslamak kendini keşfetmesini engeller ve psikolojik olarak çocuğu kendine ait
olmayan hedeflere ulaşmaya zorlar. Başkalarına ait hedefler, çocuğu kendi
merkezinden ve becerilerinden uzaklaştırır. Bu da yetişkinlikte başkasına ait bir
mesleği ve bir hayali yaşamaya mecbur bırakır. Çocuğunuzu kıyaslamayın, kendini
keşfetmesini sağlayın. Ailelerin, çocuklarının yeterliliklerinden haberdar
olmaları ve ne bekleyeceklerini bilmeleri gerekir.
Yayıncı: Mürsel Çetin