ADANA (A.A) - Zuhal Uzundere Kocalar - Çukurova Üniversitesi
(ÇÜ) Subtropik Meyveler Araştırma ve Uygulama Merkezinde hastalıklara ve
virüslere dirençli olarak üretilen narenciye fidanları yoğun ilgi görüyor.
Yılda ortalama 100 bin fidan üretiminin gerçekleştirildiği merkezden fidan
almak isteyen üreticilere 2014e gün veriliyor.
ÇÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi ve Subtropik Meyveler
Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Namık Kemal Koç, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, 1990da faaliyetine başlayan merkezin amacının, özellikle
narenciyede üreticiye hastalıktan arındırılmış sertifikalı fidan sağlamak
olduğunu söyledi.
Merkezin tüm giderlerini kendi kaynaklarından karşıladığını, bunun yanı sıra
hazineye, üniversitenin araştırma fonuna ve genel giderlerine para aktardıklarını
anlatan Koç, yıllık ortalama 100 bin fidanın üretildiği merkezden her isteyenin
fidan alamadığını kaydetti.
Fidan almak isteyen üreticilerin 1 yıl öncesinden alacakları fidan bedelinin
bir bölümünü bankaya yatırdıklarını ve sipariş verdiklerini dile getiren Koç,
Şu anda seralarımızda dikili olan tüm fidanların sahipleri belli. Fidan almak
isteyenlere 2014 yılına gün veriyoruz dedi.
Açıkta yetiştirilen fidanların hastalık ve zararlılarla bulaşık olup
olmadığının bilinemeyeceğine dikkati çeken Koç, şunları kaydetti:
Onların ne fidanı olup olmadığından da emin olamazsınız. Çünkü narenciyede
çok çeşit var. Portakal, mandalina, greyfurt ve limon türlerini fidanlarından
ayırt etmek mümkün değil. Üreticiler sürprizlerle de karşılaşabiliyor. Araştırma
merkezinde 180-200 çeşit narenciye fidanımız bulunuyor. Ama bunların hepsi ticari
türler değil. Bazılarını yeni türler geliştirmek için kullanıyoruz. Türkiyenin
çeşitli bölgelerinde bulunan hemen hemen tüm narenciye çeşitlerinin fidanlarını
yetiştiriyoruz. Üreticilerin talep etmediği ve artık dikilmeyen yaklaşık 80 türü
de yok olup genetik bilgisinin kaybolmaması için koruma amacıyla yetiştiriyoruz.
30-35 tür ticari çeşidimiz var. Ürünler üzerinde araştırmalar yapıp 100de 100
emin olduktan sonra üreticiye sunuyoruz.
-Erkenci ve geççi çeşitler üzerinde çalışılıyor-
Prof. Dr. Koç, mandalina, portakal, greyfurt ve limon da erkenci ve geçci
çeşitler üzerinde yoğunlaştıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
Türkiyede kasım-aralık aylarında bütün ürün pazara çıktığında fiyatlar
düşüyor. Onun için üreticilere erkenci veya geççi çeşitlere kaymalarını
öneriyoruz. Şu an elimizde şubat, mart, mayıs, haziran veya eylül aylarında
olgunlaşan ağaçlarımız var. Bu şekilde belki 12 ay mandalina, portakal
yenebilecek hale getirmek için çalışıyoruz. Bu şekilde çalışmalarımız sürüyor.
Ağaçları üreticiye sunmadan önce laboratuvar ve tarla koşullarında testler
yapıyor, verimlerini, hastalık ve zararlılara karşı dirençlerini araştırıyoruz.
Sonra üreticiye tavsiye ediyoruz.
Merkez olarak sadece Çukurova bölgesine değil tüm Türkiyeye fidan
sattıklarını, hatta yurt dışına da hitap ettiklerini belirten Koç,
Üreticilerimiz şunu unutmamalılar, virüslere karşı kimyasal bir tedavi yok.
Narenciyenin en önemli düşmanı virüslerdir. İnsanlarda olduğu gibi bitkilerde de
virüsün ilaçla tedavisi yoktur. Alınabilecek tek önlem, virüsten tamamen
arındırılmış fidanlar kullanmaktır. Virüsle bulaşık fidanlar alarak bahçe tesis
eden üretici 5-6 yıl sonra bahçesini sökmek zorunda kalabiliyor dedi.
Yayıncı: Tevfik Işık