BURSA (A.A) - Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Durak,
artık herkesin işlerin batıdan doğuya, kuzeyden de güneye doğru kaydığının
farkında olduklarını belirterek, Son 5 senede biz daha çok sanayi ürünleri
ihracatı yaptığımız için ihracatımızda Avrupanın payı 2008de yüzde 77ydi, bu
şimdi yüzde 56ya indi dedi.
Durak, Bursa Valiliği ile Capital ve Ekonomist dergilerinin iş birliğiyle
düzenlenen, Anadolu Ajansının medya sponsoru olduğu Uludağ Ekonomi
Zirvesinin Sürdürülebilir/Sosyal Büyüme başlıklı oturumunda, karlılık ve
büyümenin şirketlerin sürdürülebilirliği açısından önemine değindi.
Bunun için de karlılıkla büyümenin olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Durak,
Koç Holdingin ve topluluk şirketlerinin seçmiş olduğu iş modeli, daima uzun
vadeli ve kalıcı özellikte oldu. Kısa vadeli fırsatlara odaklanmak değil, ülke
ekonomisine de katkıda bulunacak yatırımları hayata geçirmek üzere inşa edilmiş
bir stratejik plan süreci var diye konuştu.
Yeni iş dallarına girmek için 10 yıllık trendlere bakılması gerektiğine
ifade eden Durak, şunları kaydetti:
Bizim grup olarak hedefimiz; yaptığı işin niteliği icabı ithalata bağımlı
olan bir enerji sektörümüz var. Onun dışında kalan bütün sanayi sektörlerinde ve
buna gıda da dahil olmak üzere toplam cironun yüzde 50sinden fazlasını yurt
dışındaki fabrikalardan veya yurt dışına ihracattan elde etme koşulu daima bu en
önde gelen talebimiz ve şirketler bunu yerine getiriyor. Ar-Geye ve inovasyona
önem verilmesi ikinci unsur olarak ortaya çıkıyor. Üçüncü unsur da değişen,
gelişen ve sürekli gençleşip farklılaşan bir tüketiciyle karşı karşıyayız.
Durak, işlerin artık coğrafi ekseninin kaydığına işaret ederek, Hepimiz
artık şunun farkındayız ki; işler batıdan doğuya, kuzeyden de güneye doğru
gidiyor ifadesini kullandı.
Koç Holding içinde global olabilecek şirketlerinden olan Arçelikin,
Romanya, Rusya ve Çinde fabrikalarının bulunduğunu, Güney Afrikada da şirket
satın aldığını belirten Durak, bu şirketin Avustralya, Yeni Zelanda, Mısır ve
Ukraynada ise satış şirketlerini kurduğunu hatırlattı.
Ford Otosan ile Amerikaya ihracat yapar konuma geldiklerini belirten Durak,
Bu sene 50 bin araç satın alıyorlar ki değeri 800 milyon dolar civarındadır. Bu
ihracatı devamlı kılmak üzere, Tofaşta da çalışmalarımıza devam ediyoruz. Orta
Doğuya olan ihracat da son 5 yılda 2 katına çıktı dedi.
Bu durumda yeni ülkelere bakmak gerektiğini ifade eden Durak, Güneydoğu
Asyada Vietnam ve Endonezya, Afrikanın ortası ve kuzey Afrikanın da bazı
bölümleri, Amerika kıtasında ise Paraguay gibi bölgelere dikkat çekti.
-Yeni pazarlar-
Durak, uluslararası satışlarla karlı büyümesini devam ettirmek isteyen
şirket yöneticilerinin bu pazarlara da ilgi göstermesi gerektiğini ifade ederek,
şunları söyledi:
Bir yandan çok stabil, her şeye rağmen pazarın yüzde 40ını, bazı sanayi
malları için yüzde 50-60ını oluşturan Avrupaya olan ilgimizi azaltmamalıyız,
ama bu yeni pazarlara, ülkelere olan yeni bir ilgiyle oralarda, önce satış, daha
sonra ortaklık ve bazı dallarda da doğrudan doğruya fabrika kurarak yatırım
yapmalıyız. Bizim 2008 krizinden 3 yıl önceki hedeflerimizde de Koç Holdingin
stratejik planlarında vurgulanan diğer pazarlara da önem verilmesi gerekliliği
sistemin içinde zaten vardı, 2008den sonra ise bu bir ticari mecburiyet haline
geldi. Son 5 senede biz daha çok sanayi ürünleri ihracatı yaptığımız için
ihracatımızda Avrupanın payı 2008de yüzde 77ydi, bu şimdi yüzde 56ya indi.
Afrika ülkelerinin payı yüzde 16ya, Asya ülkelerinin payı da yüzde 12den yüzde
20ye yükseldi.
Arçelikin, Çin pazarı için buzdolabı tasarladığına da değinen Durak, Bu
buzdolabının özelliği, 3 kapılı, kombi buzdolabı, ama bir bölümü var ki pirinç
saklama amacıyla sıcaklığı ve rutubeti, pirinci en diri şekilde saklayan bir
kompartımanı var. Tabii buna da ödül verdiler. Sonuç olarak farklı ülkelerde ki
farklı yaşam tarzına uygun dizaynı yaratmak lazım dedi.
-Sabancı Holding Üst Yöneticisi Kurtul-
Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul da holding olarak ana
hedeflerinin paydaşlarına daha fazla değer yaratmak olduğunu, bu çerçevede hisse
senedi fiyatlarını daha fazla yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi. Kurtul, geçen
sene Sabancı Holding hisse senedi değerinin yüzde 80 yükseldiğini belirterek, bu
yıl da artışın yüzde 11 civarında olduğunu, bu değeri daha yüksek değere taşımayı
amaçladıklarını ifade etti.
Sabancı Holdingin piyasa değerinin yaklaşık 12 milyar dolar olduğunu
belirten Kurtul, Sabancı Topluluğu şirketleri borsanın, İMKBnin yaklaşık yüzde
12sini oluşturuyor. Hisse değerini nasıl artırırız- diye bakarsak,
sürdürülebilirlik çok büyük önem kazanıyor dedi.
Kurtul, bunun için karlılık içinde büyüme, çevreye duyarlılık ve sosyal
sorumlulukları yerine getirmeleri halinde, hedeflere ulaşacaklarını belirterek,
sözlerini şöyle sürdürdü:
2006dan bugüne Sabancı Holdingin net karı, yıllık yüzde 21 arttı. Bu
hakikaten başarılı bir gidiş. Karlılıkta bizim göstergemiz, öz sermaye
karlılığımızı yüzde 15in üzerinde gerçekleştirmek. Bugün için bazı
şirketlerimizin bunun üzerinde bir öz sermaye karlılığı var. Bazıları bir miktar
altında. Bütün hedefimiz daha düşük olan bu şirketlerimizi nasıl tamir
edebiliriz. Bunun yanında ikinci baktığımızda büyüme çok önemli. Cirodaki
büyümenin yanında karlılıktaki büyüme de önemli. Hisse başına karımız yine her
sene yüzde 15in üstünde artıyor.
Kurtul, holdingin 6 tane iş kolu bulunduğunu, bankanın payının yüzde 50
olduğunu belirterek, özellikle banka ve enerji iş kolunda yıllar itibariyle çok
önemli yatırımlar yaptıklarını bildirdi. Enerjide pazar paylarını yüzde 10 olarak
hedeflediklerine dikkati çeken Kurtul, şu bilgileri verdi:
Bugün için eldeki lisanslarımız üretim tarafında 5 bin 300 megavat, bunu
2016da bitirmek istiyoruz. Üretime baktığımızda yaklaşık 7 milyar avro bir
yatırım söz konusu olacak. Fakat yeni ortağımızla, Alman dünyanın en büyük enerji
şirketlerinden biri, Enerjisaya yüzde 50 ortak oluyor. Bu işlemi de önümüzdeki
ay tamamlıyoruz. Böylece hedefimizi 8 bin megavata çıkardık.
Sabancı Holdingin en önemli varlığının insan kaynakları olduğunu, 60 bine
yakın çalışanları bulunduğunu belirten Kurtul, bir de teknolojiyi iyi
kullanmaları sayesinde karlılık içinde büyümeyi sağlayacaklarına inandığını ifade
etti. Kurtul, bunların gerçekleşmesi için çok önemli altyapının ise ülkenin
durumu olduğunu vurgulayarak, Bir global ortam bir de ülkenin durumu. Ülkemiz
açısından baktığımızda hakikaten politik ve ekonomik istikrar, bu gelişimi,
şirketlerimizin bu gelişimi ki, bizim gibi gelişmekte olan ülke de iş yaratmak
için hakikaten çok önemli. Şirketlerin gelişmesi, karlılık içinde büyümesini, bu
ekonomik ve politik istikrarın, ortamın Türkiyede çok desteklediğini
düşünüyorum. Hakikaten önümüzdeki dönem heyecan verici bir dönem, istikrarlı bir
dönem olacağını ümit ediyoruz diye konuştu.
-Accenture Türkiye Genel Müdürü Ulutaş-
Accenture Türkiye Genel Müdürü Tolga Ulutaş da Sürdürülebilir Büyüme:
Değişen Tüketici Davranışları başlıklı konulu sunumunda, gelişmiş pazarlarda
büyümedeki sıkıntının, aynı zamanda büyümekte olan ülkelerde de büyüme hızını
yavaşlatıcı etkiye sahip olduğunu söyledi.
Ulutaş, dolayısıyla Brezilya, Çin, Hindistan, Rusya ve Türkiyede de
yavaşlayan bir büyüme hızının olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
Burada vermek istediğim en temel mesaj şu; genel büyüme, yani ekonominin
temel büyüme eğrilerinin dalgalarının üzerine oturan ve bunun büyümesini
kendilerine büyüme stratejisi olarak belirleyen vasat da olsa performanslı
şirketlerin aslında çok da ileriye gitme şansı yok. Dolayısıyla bazı yerlerde
değişiklik şart. O değişikliği başarılı şirketlerin nerede yaptığına baktığımızda
az önce bahsettiğim, tüketicinin değişen davranışını anlamadan geçen bir
yetkinlik sergilediklerini görüyoruz. Burada 4 tane temel kayma ekseni var,
birincisi ekonomik, ikincisi demografik, üçüncüsü teknolojiyle ilgili ve
dördüncüsü düşünsel.
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: Doğan Sarıtaş