BURSA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ümit ediyoruz
ki, bundan sonraki dönemde İsrail, sorunların değil çözümlerin parçası ülke
olsun. Aynı dik duruşumuz Suriye için de geçerli olacak. Bu rejim er ya da geç
gidecek dedi.
Babacan, Bursa Valiliği ile Capital ve Ekonomist dergilerinin iş birliğiyle
düzenlenen, Anadolu Ajansının ana yayın sponsoru olduğu Uludağ Ekonomi
Zirvesinde yaptığı konuşmada, Balkanlardan Körfeze, Körfezden Cezayire
Fasa kadar olan coğrafyada sınırlar ve hudutların anlamını yitirmeye
başlayacağını söyledi.
Serbest ticaret dediklerini, vizelerin kaldırılmasını, insanlar
serbestçe ülkeden ülkeye gezsin, ürünler ülkeden ülkeye rahatça hareket etsin
istediklerini bildiren Babacan, enerji ve finansmanın rahatça ülkeden ülkeye
akabilmesini arzu ettiklerini anlattı. Bunun gerçekleştirilmesi durumunda
herkesin kazanacağı kazan kazan sonuçlarının elde edileceği çok geniş
coğrafyanın oluşacağını vurgulayan Babacan, şöyle konuştu:
Kuvvetle inanıyoruz ki, bu gerçekçi hedeftir. Kuzey Afrika ve Ortadoğu,
kendi iç ticaretin, yani ülkeden ülkeye ticaretin dünyada en düşük olduğu bölge.
Güney Amerikaya, Güneydoğu Asyaya hatta Sahra Altı Afrikaya bakın, ülkeler
arası ticaret, Kuzey Afrika ve Ortadoğudan çok fazladır. Bu kadar birbirine
yakın, bu kadar ortak geçmişe, kültüre sahip ülkelerin bu kadar birbirinden uzak
olması zaten sürdürülebilir bir durum da değil. Yeter ki, suni bölünmeleri, suni
kompartıman haline gelmiş ülkeleri birbirine daha açabilelim. Bölge için
vizyonumuzun ulaşılması gerçekçi ama aynı zamanda çok çaba isteyen vizyon
olduğunu düşünüyoruz.
Babacan, ısrarla, inatla doğruyu savunmaya devam ettikten sonra pek çok
konuda hedefe ulaşacaklarına inandıklarını belirterek, şöyle devam etti:
Biz, 3 yıl yerimizde dimdik durduk. Ne oldu sonunda- İsrail Başbakanı
Netanyahu, geldi 3 yıl önce söylediğimiz şartları yerine getirdi ve şimdi yeni
bir dönem basamak basamak başlayacak. Ümit ediyoruz ki, bundan sonraki dönemde
İsrail, sorunların değil çözümlerin parçası ülke olsun. Aynı dik duruşumuz Suriye
için de geçerli olacak. Bu rejim er ya da geç gidecek. Baskıyla, zulümle, kendi
vatandaşını öldürerek, bir rejimin meşruiyetini devam ettirmesi mümkün değil.
En son Arap Ülkeleri Bakanlar Toplantısında Suriye tabelasının arkasına,
muhalefetin yeni oluşan hükümetinin başındaki kişinin oturduğuna dikkati çeken
Babacan, Suriyeyi resmen temsil eden, diğer bütün 21 Arap ülkesinin kabul
ettiği Sariye temsilcisi, artık muhalefet oluşumu ve başındaki kişi dedi.
Doğru noktada durduktan, uluslararası hukuk çevresinde hareket ettikten,
insanı öne çıkaran, baz alan politikalar uyguladıktan sonra hiç korkmaya gerek
olmadığını ifade eden Babacan, bunları söylerken karşı argüman üreten de
bulunmadığını bildirdi.
-Mısıra 2 milyar dolarlık kredi-
Başbakan Yardımcısı Babacan, söz konusu bölgeyle, Türkiyenin tarihi ve
kültürel bağlarının güçlü olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
Onun ötesiyle de yakından ilgilenmeye başladık. Bölgedeki ekonomik
dönüşüme de destek veriyoruz. Sadece, Mısıra 2 milyar dolarlık kredi imkanı
açtık. 1 milyar dolar nakit göndermiş durumdayız. Diğerini de altyapı projelerine
sevk ediyoruz, Tunusa 500 milyon, Libyaya 200, Yemene 100, Kırgızistana 106
milyon dolar finansman imkanı sağlamış durumdayız. Bu ülkelerdeki ekonomik
dönüşüm de siyasi dönüşüme paralel olmalı. Çünkü ekonomi ve siyaset beraber
olmadıktan sonra siyasi dönüşümün başarılı olmasının zor gerçekleşeceğini
düşünüyoruz.
Afrikanın son derece önemli olduğunu vurgulayan Babacan, 2008de 12 olan
büyükelçilik sayısını, geçen yıl itibarıyla 34e çıkardıklarını anlattı.
-Hava yollarındaki gelişmeler-
Türk Hava Yollarının (THY), İstanbuldan 35 Afrika şehrine doğrudan uçuş
başlattığını da dile getiren Babacan, THYnin 92 ülkeye uçtuğunu kaydetti.
Babacan, uçulan ülke açısından bakıldığında THYnin dünyanın bir numaraları
havayolu olduğunu ifade ederek, Bugün gerçekten Pegasus, Atlas Jet ve diğer
özel havayolu şirketlerine bakın THYnin 10 yıl önceki durumundan her biri çok
daha güçlü kuruluşları haline geldiler. Tek tek 10 yıl öncesinin THYden daha iyi
durumuna ulaştılar diye konuştu.
Son dönemde Şanghay İşbirliği Örgütünün diyalog ortağı olunduğuna dikkati
çeken Babacan, AB inadımız, ısrarımız devam ediyor ama 360 derece her yöne
bakmamız gerekiyor. Sadece dar açıdan tek yöne değil 360 derece ufkumuzu
geliştirmemiz gerekiyor. Güney Amerikada yeni büyükelçilikler açtık. Türkiye şu
anda yükselen bir bağış yapan ülke. Geçen yıl 1 milyar 300 milyon dolar dışarıya
nakit hibe bağışımız oldu. Verdiğimiz krediler hariç. Krediyi sübvanse ediyorsak,
sübvanse kısmını bağış yazıyoruz şeklinde konuştu.
-Türkiyede istihdam artışı ABD ve ABde istihdam kaybı-
Babacan, Türkiyenin geleceğe yönelik vizyonuyla, hükümeti, iş dünyası ve
sivil toplumuyla el ele vererek, son 10 yılda gerçekten büyük başarılar elde
ettiğini söyledi. Son 3 yılda bile Türkiyenin hem hızlı büyüyen hem istihdam
üreten hem de borcunu milli gelire oranla düşüren bir ülke olduğunu belirten
Babacan, şöyle dedi:
Sadece 3 yılda istihdamımız 4 milyon 700 bin arttı. Aynı dönemde ABDdeki
istihdam kaybı 5 milyon, ABdeki ise 6 milyon oldu. Son bir yılda oluşan
istihdamın yarısını kadınlar oluşturuyor. Enteresan tablo. Özellikle 2009da
başlattığımız kadınların ilk işe girerken 3-4 yıl gibi süre sigorta primini bizim
hazine olarak ödüyor olmamız, kadınların iş gücüne girmesinde maliyetleri
düşürdü. Yüz binlerce kadın vatandaşımız çalışmaya başladı.
Babacan, her zaman uzun vadeye odaklandıklarını dile getirerek, bu çerçevede
enteresan politikalar uyguladıklarını anlattı. Türkiyenin 2010-2011de çok hızlı
büyüdüğüne dikkati çeken Babacan, şunları kaydetti:
Ama baktık ki, büyümenin kompozisyonunda iç tüketimde ağırlık var. İç
tüketim de bankadan kredi çekip de harcamak suretiyle oluyor. Kredi kartı
arttıkça harcamak daha kolaylaşıyor. Kredi kartı olsun, nakit kart olsun, bunlar
da teknolojinin gerçeği, bunların kullanımını kısıtlayamazsınız. Biz ne yaptık-
2012 yılında tüketici kredileri üzerinde kredi hacmi artışında makro tedbirlerle
kısıtlamaya gittik. Bankaların kredi hacmindeki hızını sınırladık. Avrupalı,
ABDli dostlarımız, bunu dinlediği zaman anlamakta güçlük çekiyorlar, Biz
tüketimi teşvik için 40 takla atıyoruz siz tam tersine tüketimi yavaşlatmaya
çalışıyorsunuz diyorlar.
Uzun vadede bakıldığı için bu uygulamayı hayata geçirdiklerini anlatan
Babacan, Biz bugünü kurtarmak istesek çok kolay. Muslukları açarsanız, halkımız
da hazır geleceğe güveniyor. İstikrar da var. Büyüme hızını çok farklı noktaya
getirirsiniz ama ilerideki istikrarınıza, büyüme oranlarınıza ciddi zarar
verebilir diye konuştu.
(Sürecek)
Muhabir: Zafer Akpınar
Yayıncı: Doğan Sarıtaş