DENİZLİ (A.A) - TFF İcra Kurulu Üyesi Edip Eren, e-bilet projesi
uygulamaya geçtiğinde konuşulan sorunların büyük bir kısmının çözüleceğini
söyledi.
Eren, Denizli Emniyet Müdürlüğü ile Pamukkale Üniversitesi (PAÜ)
işbirliğinde hayata geçirilen Hayata Pas Ver projesi kapsamında PAÜ İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen Sporda şiddet ve
Düzensizliğin Önlenmesi konulu panelde yaptığı konuşmada, sporda şiddet
sorununun istatistiksel olarak azalmaya başladığını belirtti.
Sporda şiddetin sona ermesinde herkese sorumluluk düştüğünü ifade eden Eren,
Kulüp yönetimi ile taraftar arasında bilet ilişkisi olmamalı. Bedava bilet
kesinlikle son bulmalı. Bunu yapanlar, el birliği ile tespit edilip teşhir
edilmeli ve işlem yapılmalıdır. Kanuni zorunluluk olan e-bilet projesini devreye
aldığımızda bu sorun kendiliğinden çözülecektir dedi.
TFFnin, sahada yaşanan olaylara müdahale konusunda UEFA ve Emniyet Genel
Müdürlüğü ile proje başlattığını anlatan Eren, spor müsabakalarında görev alacak
güvenlik görevlilerinin sertifika ile görev yapabileceğini ifade etti.
Eren, alkol, uyuşturucu ve yasa dışı faaliyetlerin, emniyetin müdahalesi ve
toplumun yardımıyla son bulabileceğine işaret ederek, şöyle konuştu:
Son zamanlarda bunlarla ilgili ciddi mücadele başlatılmış durumda. 6222
sayılı Kanun ve uygulama yönetmeliği ile polislere alkollü kişileri maçlara
almama hakkı tanındı. Hakem hataları ile ilgili olarak TFF yönetimine ve
kurullara çok iş düşüyor. Adil olmak, adaletten ayrılmamak gerekli. Hakemler için
eğitim ve gerekirse 5 hakeme geçiş döneminin başlaması lazım. Televizyon
programları ve yayıncı sorumluluğunda her şeyin reyting olarak görülmemesi lazım.
Eğitici ve öğretici programlar yapılmıyor. Programcı kalitesi ciddi sorun.
Küfürlü ve sokak dili ekrana hakim olmuş durumda. RTÜK bunlara ciddi cezalar
vermeye başladı. Sizler de ekranlardaki rahatsız eden durumlarda sorumlu davranın
ve şikayet edin. Yönetmeliğin çıkmasıyla 6222 sayılı Kanun uygulanmaya başlandı.
Taraftarlara karşı cezai müeyyide uygulanıyor. Yapısal çözümler üretiyoruz.
Komisyon başkanı olduğum e-bilet projesi uygulamaya geçtiğinde konuştuğumuz
sorunların büyük bir kısmı zaten çözülmüş olacak.
Edip Eren, sporseverlerin güvenle statlarda yerini almasını sağlayacak dünya
uygulamalarını takip ettiklerini belirterek, Statlarda en çok taraftar toplayan
Bundesliga örneği üzerinde duruyoruz, buna yönelik çalışmalarımız var. UEFA ve
FIFA koridorlarında Türk çalışanlar görmek istiyoruz dedi.
-Hakan Şükür
AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür ise Hayata Pas Ver projesinin
çocuklara ve gençlere önemli bir imkan sağlayacağını söyledi.
Yurt dışında sporculara daha farklı yaklaşıldığını belirten Şükür, Yurt
dışında futbol oynayan biri olarak kendi ülkesindeki sporculara daha fazla değer
veren ülkelerde oynadım. Tabii ki yabancılar orada oynuyorlar, para kazanıyor.
Fakat bizim milli takımımıza yansıyışı da kötü oluyor. Takımlara bölünmüş bir
toplumumuz var. Maalesef birbirine çok hoşgörü ile bakamıyorlar. Bunların
aşılacağını ümit ediyorum. Bunun için de çalışmaya hazırız dedi.
-Fair playden yanayız
Karabükspor Teknik Direktörü Mesut Bakkal ise futbol müsabakalarının
ardından, hangi takımın galip hangi takımın mağlup olduğuna bakmaksızın
kucaklaştıklarını belirtti.
Futbolda fair playe çok önem verdiklerini ifade eden Bakkal, sözlerine
şöyle devam etti:
Beşiktaş maçında canlı bir örnek yaşadım. Özellikle Trabzon, Galatasaray
ve Fenerbahçeyi yendikten sonra Beşiktaşı yenmenin bir tarih yazma adına çok
coşkulu gittiğimiz bir maçtı. Lualuanın İbrahim Toramana benim hiçbir şekilde
tasvip etmediğim şekilde davranmasına, en yüksek düzeyde ceza protokolümüz neyse
onu uyguladık. Bireyler şiddet yapar, ama biz camialara aitiz ona göre hareket
etmek durumundayız. Hep fair playden, güzellikten yanayız. Oyuncum saha içinde
şiddet yapmamalı. Eğer çok fazla abartıyorsa da sezon sonunda onunla
çalışmıyorum. Bizim örf ve adetlerimize, içerideki düzenimize, kurduğumuz fair
play ruhuna aykırısınız diyorum ve çalışmıyorum. Şiddete karşı benim teknik
direktör olarak yapabileceklerim bunlar. Bunun dışında statta seyircilerden
tahrik oluyor. Taraftara cevap verme yanlışlığına da düşmüyorum zaten. Saha içi
bambaşka, inanılmaz bir olay. Hakem var, arkada taraftar var, ama ben
oyuncularımın şiddet gibi bir olaya girmesine karşıyım. Benim teknik direktör
olarak yapabileceğim tek şey, kurallarıma uymayana para cezası veriyorum. Ama
kulüplerin de bu konuda kendine düşen görevleri var.
-Şiddetin sorumlusu medya-
Türkiye Spor Yazarları ve Spor Kulübü Derneği (TSYD) Başkan Yardımcısı Fatih
Doğan da sporda şiddetin sorumlusunun medya olduğunu belirterek, Diğerlerinin
bu işte suçu yok. Bütün sorunların tek suçlusu medyadır. Bunu kabul ediyorum.
Sorunlara yaklaşırken kim suçlu diye aramak yerine birilerinin ayağa kalkıp suç
bende, benim eksiğim var dediği gün bu meseleleri çözeriz dedi.
Medyanın, sporda şiddet konusunda öz eleştiride bulunması gerektiğine
dikkati çeken Doğan, şöyle konuştu:
Televizyon programlarını ve gazete köşelerini takip ediyorsunuz. O
ekranlarda gördüğünüz insanların yüzde 80i benim değil. Ben onların
gazeteciliğini kabul etmiyorum, ben onun spor yazarlığını kabul etmiyorum. Ona
stada girmesi için akreditasyon da vermiyorum. Ama gerek yok ki, zaten maç
izlemiyor, zaten basın tribününe girmiyor, televizyondan izliyor. Çünkü aidiyet
duygusuyla bir takım taraftarı gibi, bir amigo gibi ekranlarda durdukları
müddetçe siz, toplum, Türkiye bütün o gördüğünüz medyayı haksız bir şekilde idam
sehpasına koyuyorsunuz. Kimin spor yazarı, kimin skor yazarı olduğunu ayırın.
Ekranda gördüğünüz, gazete köşelerinde gördüğünüz her insanı iyi değerlendirin.
Biz tarafsız olduğumuz müddetçe, olaylara bu şekilde baktığımız müddetçe bu
sorunları aşarız diye düşünüyorum.
Toplu cezalandırmaya karşı olduğunu ifade eden Doğan, söz konusu cezalar ile
kombine bilet alanların hakkının gasp edildiğini, suçlunun tespit edilerek
cezalandırılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Muhabir: Mustafa Dermencioğlu / Zeynep Hoşgörür
Yayıncı: Fatih Ferhat Sürmeli