DÜZCE (A.A) - Onur Orhan - Düzce Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Nihat Annakkaya,
toplumun sigara konusunda eskiye oranla daha fazla bilinçlendiğini belirterek,
Eskiden içmek modaydı, şimdi bırakmak... Modaya doğru bir gidişat var dedi.
Annakkaya, AA muhabirine son 10 yılda Türkiyenin dünyada sigara bırakma
konusunda çağ atladığını anlattı.
Sigaranın toplumun en önemli sorunları arasında yer aldığına dikkati çeken
Annakkaya, Ancak son 10-15 yıl içerisinde eskiye göre toplum çok fazla
bilinçlendi. Eskiden içmek modaydı, şimdi bırakmak... Modaya doğru bir gidişat
var. Bu, tabii kolay olmadı şeklinde konuştu.
Kapalı alanlarda sigaranın ilk yasaklandığındaki yaygarayı düşünün diyen
Annakkaya, Şimdi herkes bunu kabullenmiş durumda. Sadece kamuya açık alanlar
değil, bu bilinçlenme öyle bir düzeye ulaştı ki artık insanlar evlerinde de
kapalı mekanda içme konusunda daha hassas davranıyorlar ifadelerini kullandı.
Annakkaya, aile bireylerinin torun ve çocuklarına daha fazla önem
gösterdiğini ifade ederek, Eskiden evin herhangi bir odasında sigara içilirken,
şimdi kesinlikle çocukların girmediği pencere önü veya balkon gibi mekanlar
tercih ediliyor. Lokanta ve kafelerden ziyade bunlardan çok daha önemli olarak
toplum bu yönde bilinçlendi. Ülkemiz sigarayı bırakmaya doğru gidiyor diye
konuştu.
-İnsanların gözleri kördü ve açıldı-
Yasakların sigarayı bırakma konusunda çok fazla engel olmadığını savunan
Annakkaya, yasakları delme yolunun her zaman bulunabildiğini söyledi.
Bir şeyi bir insana yasaklarsanız karşı tepki olarak bunu sürdürmeyi
tercih edebiliyor diyen Annakkaya, İnsanların gözleri kördü ve açıldı.
Görmeyen gözleri bazen düzeltmek gerekir. Kapalı alan yasakları da öyle. Yıllar
önce bunu yapmak, doğal bir şeydi. Hiç de bundan rahatsız olmuyorduk. Orada bir
şekilde gözlerimiz bağlanmıştı ama açılmasına vesile oldu diye belirtti.
Annakkaya, fiyatların artması, erişimin zorlaşması ve reklamların
azalmasının toplumu bilinçlendirmeye etki ettiğine işaret ederek, şöyle devam
etti:
Tabii ki sigara alışkanlığı olan kişilerin ceplerine dokundu ama şu anda
günümüzde sigara içenlere sorduğumuz zaman bu yasağı destekliyorlar. Bırakmayı
istiyor musunuz- diye sorduğumuzda sigara içicilerinin yüzde 99unda, Evet,
benim bundan bir şekilde vazgeçmem lazım düşüncesi var. Eskiden bu şekilde
değildi.
En önemli gelişme de kafada bırakma düşüncesinin olmasıydı. Bundan sonraki
aşama bırakma düşüncesini eyleme geçirme aşamasıdır. Çünkü gerçekten çok sayıda
kişi içmesine rağmen, Ben acaba bundan nasıl vazgeçerim- diyor. Bırakanları
kovalıyor, Siz nasıl bıraktınız, bunu nasıl yapmak lazım şeklinde sorular
yöneltiyor. Bu, çok çok önemli.
-Nikotin, sigara alışkanlığındaki ön önemli sebeptir-
Nikotinin sigara alışkanlığında en önemli sebeplerden birisi olduğuna
dikkati çeken Annakkaya, vücutta haz bırakma, konsantre gücünü artırma, dikkati
toplama ve metabolizmayı hızlandırma gibi etkilere neden olduğunu, alınmaması
halinde el ve ayakta titreme, yorgunluk hissi, uyku düzeninde bozulma ve
bağırsaklarda hareket değişikliği gibi etkiler yarattığını anlattı.
Annakkaya, sigara dumanının hızlı şekilde kana karışıp etki ettiğini,
etkisinin çabuk geçtiğini, acıkma hissi yarattığına işaret ederek, Aralıklı
şekilde sigarayı içtiğimiz zaman bu istek dayanılmaz şekilde devam ediyor. O
nedenle azaltarak bırakmak, çok önerdiğimiz bir şey değil diye konuştu.
Günde iki paket sigara içen birinin bir paket içmesi bizim çok çok
istediğimiz ve önerdiğimiz bir şey diyen Annakkaya, sözlerine şöyle devam etti:
Belirli bir noktaya gider fakat daha da fazla azaltamazlar. Ondan sonrası
gerçekten büyük bir eziyet haline dönüşüyor ve insanları karamsarlığa sürüklüyor.
Sigara bırakma niyeti olan kişiler, öncelikle kendilerini nikotin bağımlısı olup
olmadıklarını bir testle ölçebilirler. Bu testlerden negatif sonuç çıkarsa
hekimlerden destek tedavisi almak gerekecektir. Hastanemizde hastalara randevu
yoluyla destek tedavisi uyguluyoruz. Düzce KETEM yine sigarayı bırakma konusunda
destek tedavisi uyguluyor.
Bu tedavide, sadece konuşma, psikolojik destek yok, gerekirse bant, sakız ve
hap gibi ilaç destekleri var. Bu ilaçlar size sigara gibi etki ediyor. Bu
ilaçları aldığınız zaman devamlı bir etkisi var. Bunun sayesinde nikotine olan
ihtiyaç, yavaş yavaş azalacak ve siz sigara bırakma sürecinde daha az sıkıntı
yaşayacaksınız.
-Tiyakilere öneriler-
Annakkaya, sigaranın vücuttaki suyu attığını dile getirerek, nikotin
bağımlılarının bol sıvı tüketmesi gerektiğini söyledi.
Sigara içilen ortamın sıklıkla değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan
Annakkaya, Bu sayede ritüel boyutuyla mücadeleye başlıyoruz. Önce bol sıvı
içmek, her zaman içtiğimiz yerlerde içmemek, daha sonra da sigara içme adedini
günde 10a doğru çekmeye çalışmalıyız. Bunun sonucunda hala bağımlı isek, bir
hekimden ya da sigara polikliniğinden kendimize uygun bir destek tedavisi
almalıyız diye belirtti.
Yayıncı: Kemal Kaymak