BALIKESİR (A.A) - Emrah Elmas - Havran ilçesinde, kaybolmaya yüz
tutan semerciliği 42 yıldır yapan İzzet Akın (56), kahvehane köşelerinde,
merdiven altlarında seyyar şekilde sürdürdüğü mesleğini yaşatmaya çalışıyor.
Gelişen teknolojiye paralel olarak ulaşımda, tarla ve bahçelerde hayvanların
daha az kullanılması nedeniyle semercilik, yok olmaya yüz tutan mesleklerin ilk
sıralarında geliyor. Mesleğin son temsilcileri, az sayıda kalan yük hayvanları
at, eşek ve katırlara semer yaparak, meşakkatli el emeğine karşın ellerine geçen
düşük gelirlere rağmen ayakta kalmanın mücadelesini veriyor.
Havranın son semercisi İzzet Akın da 42 yıldır sürdürdüğü mesleğini, seyyar
şekilde kahvehane köşelerinde, merdiven altlarında azim ve kararlılıkla
yaşatmaya, kendisinden sonra yetişen olmasa da canlı tutmaya çalışıyor.
Yaklaşık 42 yıl önce Koca Usta olarak bilinen Sezai Semercinin yanında
çırak olarak semerciliğe başladığını belirten Akın, uzun yıllar evinin önünde
yaptığı mesleğini, daha sonra, bir süre öncesine öncesine kadar yol kenarındaki
bir barakada sürdürdüğünü söyledi.
Barakasının yıkılması nedeniyle semerciliği kahvehane köşelerinde ve
çalışmasına imkan tanıyan merdiven altlarında yapmak zorunda kaldığını vurgulayan
Akın, şunları kaydetti:
Bir semeri üç günde tamamlıyorum. Onu da 250 liraya satabiliyorum. Sürekli
talep gelmiyor. Eskisi gibi değil ki, at, eşek ve katır parmakla sayılacak kadar
az. Semercilik tükeniyor. Bir çırak bile yetişmiyor. Bu meslek benimle beraber
toprağa gidecek. İlkokuldan çıktım, bu işin içine girdim. Bu bölgede benden başka
semerci yok. İzmir, Çanakkale ve Balıkesirin ilçelerinden semer yaptırmak
isteyen gelip beni buluyor. Bizim mesleğin en büyük zorluğu, müşteri yokluğu.
Akın, bir zamanlar gözde mesleklerden olan semerciliğin yok olmaya yüz
tutmasına çok üzüldüğünü belirterek, Teknolojiye direnmek olmaz. Çare yok, bu
meslek kaybolup gidecek. Çocuklar ve gençler, semerciliğin ne olduğunu bilmiyor.
Gelecekte belki kitaplarda, dergilerde okuyacaklar dedi.
Yayıncı: Doğan Sarıtaş