TRABZON (A.A) - Tuğba Yardımcı Mısır - Osmanlıda çevre ve sokak
temizliğine önem verildiği, Kanuni Sultan Süleymanın 1539da çevre temizliğiyle
ilgili kanunnamesinin, bu konuda dünyanın ilk nizamnamelerinden biri olduğu, o
dönemdeki çevre bilincinin günümüzde de oluşturulması gerektiği bildirildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Temel Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı
yöneticilerinin çevre temizliği konusundaki tutumlarına, Müslüman toplum veya
İslami ölçüler açısından yaklaşılması gerektiğini söyledi.
İslam kültüründe, daha öncesinde Türk kültüründe çevrenin korunması ve
temizliğe verilen önemin, İslam dinindeki temizlik imanın yarısıdır
noktasında ifade edilen hususlardan olduğunu belirten Öztürk, Osmanlı
yöneticileri de bu açıdan meseleye yaklaştılar. Temiz bir çevre oluşturma ve
bütün halkın hayat standartlarının yükseltilebilmesi için yaşanılabilir bir çevre
bırakma veya o çevreyi oluşturma noktasında gayret gösterdiklerini görmekteyiz
dedi.
Doç. Dr. Öztürk, Osmanlıda yaşanılabilir çevrenin ön planda tutulmasına
dikkat edildiğini ifade ederek, Osmanlıda sadece gelir açısından değil, hayat
standardının yükselmesi, bilhassa yaşanılabilir bir çevrenin oluşmasına da dikkat
edildi. Çevrenin temiz tutulması, sokakların temizlenmesi, insanların birbiriyle
ilişkilerinde binaların yapımı bile dikkate alındı diye konuştu.
-Osmanlı bu yapıyı emirlerle, telkinlerle oluşturmuş-
Osmanlının bunu sağlarken kendi içinde teşkilat oluşturduğunu,
uygulamalarda belli bir disiplin ve sitem içinde hareket edildiğini vurgulayan
Öztürk, şöyle devam etti:
Çevre temizliği noktasında Osmanlılarda kontrolü sağlayan, çevrenin
temizliğinde yardımcı olan subaşılar, çöpçüsubaşılar var. Bunlar mahalle
aralarının, çarşıların temizliğinden sorumlu oluyor. Bilhassa yine çarşıların
temizliğinde esnafı ön planda tutuyorlar ki Osmanlının ahi teşkilatını da
düşünürsek, bunlar birbirine bağlı teşkilat içindeler. Esnaf çarşı ve pazarın
temizliğinden sorumlu ve çöpçüsubaşısı bunun kontrolünü sağlıyor. Mahalle
aralarının temizliği ile alakalı uygulamalar var. Bunu elimizdeki belgeler
nezdinde Fatih Sultan Mehmete kadar götürebiliriz. Belgeye dayalı konuşmak
gerekirse Fatih Sultan Mehmetin kanunnameleri var. Bu nokta üzerinde
kanunnamesinde, İstanbulun her sokağına ikişer kişi tayin eyledim. Bunlar ki
ellerinde bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli
saatlerinde bu sokakları gezeler. Sokaklara tükürenlerin tükürükleri üzerine bu
tozu dökeler ki yevmiye alsınlar diyor.
Kanuni Sultan Süleymanın çevre temizliğiyle alakalı 1539daki kanunnamesini
belki de dünyanın ilk nizamnamelerinden biri olarak belirtebiliriz. Evlerin ve
dükkanların temiz tutulması, evlerde çamaşır sularının yollara dökülmemesi,
hayvan leşlerinin insanların yaşadığı yaşadığı yerlerden uzak tutulması, at
arabalarının özel park yerlerine park edilmesi gibi ince noktaları da ifade eden
bir nizamnamenin 1539da yayımlandığını ve uygulandığını görmekteyiz.
Doç. Dr. Öztürk, günümüzde çevre temizliğinin en önemli noktasının
bilinçlenme olduğunu belirterek, Halkın tam anlamıyla bilinç sahibi olup, ona
göre hareket etmesi hususu ön plandadır ki bunun da yönetici kesimlerimizin
kontrolü dahilinde yürütülmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Osmanlı kendi
dönemi içinde bu yapıyı emirlerle, telkinlerle, uygulamalarda vurgulamış ve
oluşturmuş dedi.
Günümüz yapısı içinde halkın tam olarak bu bilinç içinde olmadığını ifade
eden Öztürk, şunları kaydetti:
Çevrede çöp tenekeleri olmasına rağmen insanlarımızın çöplerini zaman
zaman sağa sola attığını görüyoruz. Bunu bilinçlenmeyle bilgilenmeyle eğitimle
alakalı bir husus olarak görmekteyim. Osmanlı döneminde bunun önüne yaptırıcı,
uygulayıcı cezalarla geçiliyordu. Bunlar maddi cezalar ya da uyarı, telkin
noktasındaki cezalar olabilir. Osmanlı bu şekildeki uygulamalarla çevre temizliği
konusunda halkın zihninde bir yapı oluşturdu. Kuralları devam ettiren
şahıslardır, haliyle Osmanlı demek ki halkında bu bilinci oluşturmuş. Biz de
günümüzde yerel yönetimlerden, devlet organlarından çok fazla bir şey beklemeden,
elimizden geldiği kadar bu bilinci oluşturup, çevre temizliğine dikkat
etmeliyiz.
Yayıncı: Murat Kaban