UŞAK (A.A) - Soner Kılınç - Türkiye ekonomisinin can damarı
organize sanayi bölgelerinin (OSB) büyük çoğunluğunun atık su arıtma tesisi
bulunmadığı ve atık sularını doğaya bıraktıkları bildirildi.
AA muhabirinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerinden derlediği bilgiye
göre, Türkiyedeki 264 organize sanayi bölgesinin (OSB) sadece 54ünde merkezi
atık su arıtma tesisi bulunuyor.
Kalan organize sanayi bölgelerinin 8in de sadece ön arıtma yapılırken,
organize sanayi bölgelerinin yüzde 79,5ine karşılık gelen 210u hiçbir merkezi
arıtma tesisine sahip değil ve atık sularını doğrudan doğaya bırakıyor.
Yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığının OSBlerin arıtma tesisi durumuna
ilişkin 2012 yılı verilerine göre, halen faal merkezi arıtma tesisine sahip
olmayan 210 OSBden 6sında arıtma tesisi kurulması için çalışmalar sürüyor.
Çevreyle dost bir üretim merkezi olabilmek için 30 OSBdeki arıtma
tesisi kurma çalışmalarının ise henüz proje safhasında olduğu, 29 OSBnin ise
kimyasal arıtma yapabilmek için belediyelerle protokol imzaladığı görülüyor.
-Çevreyi kirletmeden üretmek istiyoruz-
Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu (OSBÜK) ve Ankara Sanayi Odası Başkanı
Nurettin Özdebir, AA muhabirine, Türkiyenin kalkınması, gelişmesinde sanayinin
çok önemli olduğunu ancak gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek
için de çevre sorunlarının öncelikli olarak çözülmesi gerektiğini belirtti.
Çevreyi hoyratça kullanarak, ormanları tüketerek, suyu ve havayı kirleterek
sağlanan bir ekonomik büyümenin, sürdürülebilir olamayacağına işaret eden
Özdebir, şöyle konuştu:
Çarpıcı bir tablo ile karşı karşıyayız. Biz çevreyi kirletmeden üretmek
istiyoruz. Bunun için de hükümetin OSBlere atık su arıtma tesisleri, katı atık
bertaraf tesisleri kurulması için destek vermesini istiyoruz. İşletim
giderlerinin azaltılması için enerji desteği verilmeli. Aksi taktirde bu sorunlar
kısa sürede çözülmez. Bugün 15 bin nüfuslu küçük bir ilçenin evsel atık su arıtma
tesisi için yüzde 60-70lere varan destekler veriliyor. Ancak ülkemizde 30, 50
hatta 100 bin kişinin çalıştığı OSBler var. Bu OSBlerin evsel atıklarını bir
yana bırakın, sanayi atıklarını hesapladığınızda önceliğin OSBler olması
gerekli. Yani OSBlerin atık su sorunlarının çözümü için devlet desteği
gerekli.
Özdebir, OSBlerin atık su sorununun çözülmesi için zaman geçirilmesi, bir
an önce gerekli desteklemenin sağlanması gerektiğini dile getirdi.
Arıtma olmadığı için çevreye verilen zararın giderilmesinin arıtma tesisi
kurmaktan kat kat maliyetli bir iş olduğunu belirten Özdebir, şöyle devam etti:
Çorluda Ergene Havzasında yaşanan durumu ortada. Bir yeri
kirlettiğinizde temizlemek çok çor ve maliyetli. Bunun yerine kirletmeden arıtma
tesisini kurmak çok daha karlı ve akılcı. Biz çalışmaları bu anlayışla
sürüdürüyoruz. Bizim çalışmalarımız sayesinde şu an 6 OSBde arıtma tesisi
kuruluyor, inşaatlar sürüyor. 30 OSBde ise çalışmalar proje aşamasında. Bütün
bunları yakından takip ediyoruz.
-Mevcut durum haksız rekabet de doğruyor-
Nurettin Özdebir, OSBlerin arıtma tesisi durumunu mevcut haliyle haksız
rekabete de yol açtığını belirtti.
Veriler ışığında 264 OSBden 54ünde merkezi atık su arıtma tesisi
bulunduğuna dikkati çeken Özdebir, şunları kaydetti:
Bu 54 OSBde faaliyet gösteren firmalar arıtma tesisi kurmuş ve işletim
giderlerini her ay ceplerinden ödüyor. Ancak diğerleri için durum böyle değil.
Yani bir haksız rekabet doğuyor. Biz öncelikle ülkemizde faaliyet gösteren sanayi
tesislerinin tümünün OSBlere taşınmasını istiyoruz. Daha sonra verilecek
desteklerle OSBlere arıtma tesislerinin kurulması gerekiyor.
-Arıtmasız firmalara uyarı-
Avrupa Birliğine uyum yasaları kapsamında çevreci firmaların
ödüllendirildiğini, çevreyi kirletenlere ise ağır yaptırımlar getirildiğini
belirten Özdebir, bu noktada arıtması olmaksızın üretim yapan firmaların, aslında
büyük bir ticari riskle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Özdebir, arıtma maliyeti nedeniyle bir firmanın, aynı sektörde faaliyet
gösteren ve arıtması bulunmayan, çevreyi kirleten bir firmanın üretiminin
durdurulması, mallarının toplatılması için yasal süreç başlatabileceği uyarısında
bulundu.
Yayıncı: A. Fatih Tekcan