SAKARYA (A.A) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ebu Azizin
Tunusta yaktığı ateş, bütün Ortadoğuda bir özgürlük meşalesi olarak yükselecek
ve inşallah önümüzdeki dönemde bu yeni gençliğin de katkılarıyla barış, huzur ve
istikrar havzası Ortadoğuyu hep beraber şekillendireceğiz dedi.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen
Ortadoğu, Siyaset ve Toplum kongresine video konferansla katılan Davutoğlu,
Ortadoğudaki isyanın ana unsurunun onur mücadelesi olduğunu söyledi.
Davutoğlu, Suriye, Mısır, Tunus ve Cezayir halklarının onurunu aradığını
vurgulayarak, Ana unsur tamamen halkın onurunu aramasıdır. Burada yaşayan halka
uzun yıllardır özgürlüğünüzü erteleyin deniyor. Halk, yıllardır sabırla
bekliyor, halka verilen cevap ise şuan özgürlüğünüzü veremeyiz, İsrail ile veya
başka güçlerle savaş halindeyiz. Özgürlüğünüzü erteleyin. Kritik nokta burada
diye konuştu.
Davutoğlu, güvenlik için özgürlüklerini erteleyen her toplumda onur
kırılması yaşanacağını, aynı durumun Türkiyede de yaşandığını, 12 Eylül
döneminde insanların özgürlüklerinden feragat etmelerinin istendiğini, halkın ise
karşı çıktığını anlattı.
Devletin temel görevinin özgürlüğü ve güvenliği aynı anda sağlamak olduğunu
vurgulayan Davutoğlu, Ebu Azizin kendini yakması da onur mücadelesidir. Bundan
sonra da bütün Arap ülkelerine bu onur mücadelesi yayıldı. Dolayısıyla Araplar,
şu anda kendini keşfetmeye çalışıyor ifadelerini kullandı.
Tunusta kendini yakarak intihar eden Ebu Azizin özgürlük istediğine
dikkati çeken Davutoğlu, şöyle devam etti:
Bu hareket dalga dalga yayıldı ve özgürlüklerini isteyen toplumlar
ayaklandı. Yani bir onur mücadelesi başlattı. Bütün Arap gençliğine kendi
kariyerinize sahip çıkın mesajı verdi. Bu mesaj çok güçlü bir şekilde meydandan
meydana yayıldı. Yeni bir psikoloji ortaya çıktı ve Arap bireyi artık kendisini
keşfetme çabası içerisine girdi.
-Yeni Arap gençliğinin yanındayız-
Ortadoğudaki eski yapıların yeni neslin taleplerine cevap veremez hale
geldiğine dikkati çeken Davutoğlu, yeni neslin kendi kaderini belirlemek
istediğini bildirdi.
Arap ve Ortadoğu gençlerinin özgürlük, güvenlik arayışının yanındayız
diyen Davutoğlu, Olmak durumundayız çünkü onlar geleceği temsil ediyorlar.
Çünkü onlar özgürlükleri için güvenliklerinin teminat altına alınmasını
istiyorlar. Serbestçe fikirlerini paylaşmak istiyorlar şeklinde konuştu.
Davutoğlu, Ortadoğunun genelinde yaşanan sosyolojik değişimde sosyal
paylaşım ağlarının da çok etkili olduğunu dile getirerek, şunları vurguladı:
20-25 yıl önce tezimi hazırlarken kullandığım daktiloyu bulan kızım sanki
bir arkeolojik kazı yapmış gibi, arkeolojik bir eser bulmuş gibi, yeni bir şey
icat etmiş gibi sevindi. O daktiloda tezimi yazarken Hüsnü Mübarek Mısır
Cumhurbaşkanıydı. Facebook devreye girdiğinde de Mübarek halen Mısır
Cumhurbaşkanıydı, Twittera dayanamadı ama. Çağın gerisinde kalmış siyasi
yapıların devam etmesi mümkün olmuyor. Öyle bir iletişim devri yaşanıyor ki bu
iletişim devrimine ayak uyduramayan yetişemeyen aktörler devre dışı kalıyor.
Geniş kitlelerin artık yeni bir siyasal yapı arayışında olduğuna işaret eden
Davutoğlu, Bu siyasal yapıda şeffaf ülke istiyorlar. Hesap sormak, siyasete
katılmak istiyorlar. Kendi adlarına kimsenin karar vermesini istemiyorlar. Artık
Mübarek ve Esadı görmek istemiyorlar çünkü liderlerini kendileri seçmek istiyor.
Dolayısıyla bu mücadeleyi etnik ya da mezhepsel olarak değerlendirmiyoruz dedi.
-Huzur ve istikrar havzası Ortadoğuyu hep birlikte şekillendireceğiz
Ortadoğudaki gelişmeleri mezhep kavgası olarak görmediklerini belirten
Davutoğlu, halkların özgürlük talebinin yanında olduklarını anlattı.
Davutoğlu, bütün halkların özgürlük ve şeffaflık hakkına sahip olduğuna
dikkati çekerek, bölge halklarına destek verdiklerini dile getirdi.
Ortadoğuda yaşanan geçiş sürecinin kanlı olmaması için kararlılık
gösterdiklerini vurgulayan Davutoğlu, Bu sömürge döneminden kalan katı ve
insanları birbirinden ayıran sınırların artık yaşaması mümkün değil. Artık bütün
bu Ortadoğu ülkeleri kendi sınırları içinde değişimi yaşayacaktır. Bizim
istediğimiz de bu diye konuştu.
Son 10 yıldır serbest vize politikası talep ettiklerini anımsatan Davutoğlu,
İstiyoruz ki Türkiye ve diğer ülkeler arasında öyle sınırlar olsun ki tüm
ülkeler entegre olsun. İstiyoruz ki bölge halklarının geleceğini tecelli edeceği
bir Ortadoğu olsun. Bütün çabamız ve gayretimiz barış havzası olacak olan böyle
bir Ortadoğunun oluşmasıdır ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
Bölgede hiçbir etnik grubu diğerine tercih ediyor değiliz çünkü asırlarca
bu unsurlar bir arada yaşadı. Öyle bir Ortadoğu çıksın ki bu bölgesel yapılar
karşılıklı ekonomik etkileşimleri artırsın, kültürel, mezhep ve etnik çoğunluğu
korusun. Demokratik düşünce gelişsin ve en önemlisi de tüm halkların ortak kader
düşüncesini pekiştirsin.
Yaşanan bütün bu acılara ve sancılara rağmen, hepimiz bu tarihin genel akışı
içinde doğru tercihleri yapmakla yükümlüyüz. Bütün bu acılara rağmen bölgenin
geleceği açısından çok umutluyum. Nasıl bir şekilde her bir yeni tohum bir
sancının sonucudur ama yepyeni bir hayata ümitle bağlanılmasını sağlar, aynı
şekilde Ebu Azizin Tunusta yaktığı ateş, bütün Ortadoğuda bir özgürlük
meşalesi olarak yükselecek ve inşallah önümüzdeki dönemde bu yeni gençliğin de
katkılarıyla barış, huzur ve istikrar havzası Ortadoğuyu hep beraber
şekillendireceğiz.
(Bitti)
Muhabir: Mehmet Özcan / Ömer Ürer
Yayıncı: Kemal Kaymak