EDİRNE (A.A) - Gökhan Balcı - Trakya Üniversitesi (TÜ) Sağlık
Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezih Dağdeviren, önemli bir kalsiyum,
fosfor ve protein kaynağı olan sütün devlet aracılığıyla öğrencilere sunulmasının
önemine işaret ederek, Tüm ailelerin, çocuklarının süt alması için yaratılan bu
fırsattan faydalanması gerektiğini düşünüyorum dedi.
Dağdeviren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sütün, ucuz ve kolay temin
edilebilen önemli besin kaynaklarından biri olduğunu söyledi.
Günde iki bardak süt içerek, vücudun kalsiyum ve fosfor ihtiyacının
yarısının, protein ihtiyacının üçte birinin karşılanabileceğini anlatan
Dağdeviren, Okul Sütü Programı aracılığıyla öğrencilere dağıtılan sütü,
kaçırılmaması gereken bir fırsat olarak gördüğünü vurguladı.
Velilerden, çocuklarına süt verilip verilmemesiyle ilgili izin formu
alındığını, bazı velilerin bu fırsatı iyi değerlendiremediğini belirten
Dağdeviren, Bu, bazı okullarda çok düşük oranlarda cevap buldu. Entelektüel
seviyesi yüksek, sütün değerini bilen ailelerin çocuklarını yolladığı okullarda
bile böyle bir sonuç çok üzücü bir şey dedi.
-Ultra yüksek sıcaklıkla pastörize edilen sütler dağıtılıyor-
Dağdeviren, velilerin bu endişesinin altında, geçen yıl okullarda süt
dağıtımı sonrası öğrencilerde ortaya çıkan rahatsızlıkların yattığını aktararak,
sütlerden alınan numunelerde bozuk süt gibi toplumsal infial yaratacak bir
verinin ele geçmediğini dile getirdi.
Öğrencilerde ortaya çıkan rahatsızlıkların ardından gıda zehirlenmesi, süt
alerjisi ve laktoz intoleransı gibi konuların gündeme geldiğini ifade eden
Dağdeviren, Besin eğer hatalı hazırlandıysa, hatalı toplandıysa, hatalı
saklandıysa ve sunumunda hijyenik problemler varsa gıda zehirlenmesi olabilir.
Ama birinci süt uygulamasında da şimdiki süt uygulamasında da ultra yüksek
sıcaklıkla pastörize edilen sütler dağıtılıyor. Dolayısıyla ambalajlarında bir
bozulma yoksa, açıldıktan sonra uzun müddet sıcak ortamda bırakılmadıysalar, bu
sütlerin bir gıda zehirlenmesi yapma ihtimali yok diye konuştu.
İnek sütü alerjisinin, anne sütü alamayıp inek sütüne erken başlayan
çocuklar veya 2 yaşın altında ilk defa inek sütüyle tanışan çocuklarda
görülebileceğini kaydeden Dağdeviren 2 yaşından sonra çok nadir görülür.
Yaşananların süt alerjisi ile örtüşeceği kanaatinde değilim. Çocuklarda laktoz
intoleransı görülme ihtimali daha yüksek. Laktoz intoleransı, sütün içindeki
proteinlerin neden olabileceği bir tahammülsüzlük durumu. Vücudun o proteinleri
sindirmede zorluk çekmesi durumu. Geçen yıl rahatsızlanan öğrencilerin laktoz
intoleransı olma ihtimali mevcut dedi.
-Süt tüketiminin özendirilmesi açısından önemli-
Programın, süt tüketiminin özendirilmesi açısından önemli olduğunu ifade
eden Dağdeviren, Süt tüketimini mutlaka özendirerek artırmalıyız. Bunun da
devlet yardımıyla artırılması çok önemli. Haftada 3 kere de olsa, 200 mililitre
de olsa çocuklarımızın bu sütle buluşması çok önemli. Elbette sorunlar ve
intoleranslar olabilir. Bunlar giderilebilir, takip edilebilir. Ama bir toplumsal
ret ile bu mekanizmanın yok edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Tüm ailelerin,
çocuklarının süt alması için yaratılan bu fırsattan faydalanması gerektiğini
düşünüyorum diye konuştu.
-14 Hazirana kadar devam edecek-
Milli Eğitim, Gıda, Tarım ve Hayvancılık ile Sağlık bakanlıkları
organizasyonunda yürütülen ve 11 Şubat itibarıyla 30 bin 885 okulda başlayacak
Okul Sütü Programı, 14 Hazirana kadar devam edecek.
Program kapsamında ülke genelinde resmi ve özel okullar ile azınlık
okullarının ana sınıfları ile ilkokul 1, 2, 3 ve 4. sınıflarında bulunan 6 milyon
290 bin 977 öğrenciye her hafta pazartesi, çarşamba ve cuma günleri UHT
koşullarında paketlenmiş 200 mililitre pastörize süt dağıtılacak.
Yayıncı: Erdal Turanlı