GAZİANTEP (A.A) - Orhan Çiçek - Okulların açılmasıyla birlikte
aileleri tatlı bir heyecan sararken, çocuklarının okula gitmek istememesi
karşısında bazı ailelerde bu heyecanın ve sevincin yerini endişe ve korku alıyor.
Şahinbey Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Mehmet Tokmak, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, çocuğun okula gitmek istememesi, okulda ailesinden ayrı
kalamaması ve çocuğun sürekli annesinin yanında kalma isteğinin okul korkusu
(okul fobisi) olarak adlandırıldığını, ailelerin bu konuda duyarlı olması
gerektiğini belirtti.
Okul korkusu olan çocukların bulunduğu ailelerde genellikle aile
bireylerinin birbirine çok bağlı ya da bağımlı olduklarını, sürekli birinin
diğerine bir şey olacağı endişesini taşıdığını ifade eden Tokmak, okul fobisinin
belirtilerini, Baş ve karın ağrıları, bulantı ve kusma hissi, iştahsızlık,
keyifsizlik, uyku düzeninde bozukluk, okulla ilgili görevlerin yerine
getirilmesinde aksamalar olarak sıraladı.
Belirtilerin özellikle sabahları ve okul saatinde ortaya çıktığını anlatan
Tokmak, şunları söyledi:
Bu tabloyu iyi değerlendiremeyen anne, baba ve öğretmenler, hatalı
tutumlarıyla çocuğun korkusunu pekiştirebilir ve bir gün çocuk okula gitmeyi
reddedebilir. Zorlayınca ağlayıp sızlar, bedensel yakınmaları şiddetlenir. Niçin
gitmek istemediği sorulunca değişik cevaplar alınır. Kimi çocuk baş ağrısı, mide
bulantısını gerekçe gösterir, kimisi arkadaşlarının ve öğretmeninin kendisine
kötü davrandığını söyler. Bazı çocuklar ise neden korktuğunu anlatamaz ve
tanımlayamazlar. Okul fobisi daha çok anaokuluna ve ilkokula başlayan çocuklarda
görülür.
-Ailelere uyarılar-
Tokmak, her şeyden önce çocuğa sürekli ve sağlıklı bir temel güven duygusu
kazandırılması gerektiğini belirterek, şu uyarılarda bulundu:
Özellikle aşırı koruyucu ve kollayıcı bir tutum sergilemeniz çocuğun öz
güven geliştirmesini engelleyecek ve anne baba yanında değilken bir zarar
görebileceği korkusu kazanmasına neden olacaktır. Çocuğa, bir şeyin yok senin,
naz yapıyorsun, numara yapıyorsun gibi sözler söylemekten de kaçınılmalıdır.
Çocuğunuzun korku ve kaygılarını anlamaya çalışın. Ona okul hayatını anlatın,
kendi okul deneyimlerinizden bahsedin.
Okula gitmek üzere yapılan hazırlıkları eğlenceli ve okula gitmeyi cazip
hale getirin. Örneğin, sabah onu öperek uyandırın. Bir okul şarkısıyla güne
başlayın. Çocuktan ayrılırken ona küçük bir öpücük verin. Çocuğu sınıftaki diğer
çocuklarla tanıştırın. Çocuğunuza asla eğer okula gidersen ve uslu bir çocuk
olursan sana istediğin bir oyuncağı alacağım gibi rüşvetler teklif etmeyin.
-Okul fobisini yenmenin yolları-
Okul korkusunun yenilebileceğini dile getiren Tokmak, çocuğu okula
alıştırabilmenin yollarını ise şöyle sıraladı:
Çocuğa kesinlikle okula gönderileceği söylenmez, çocuk rahatlatılır ve
gezmeye götürülür. Götürülürken tesadüfen okulun yanından geçilir, bahçede oyun
oynayan çocuklar izletilir. Ama kesinlikle okula götüreyim mi gibi ifadeler
kullanılmaz. Çocuk okul kıyafetleri satılan bir mağazanın önüne götürülür.
Kendine hitap eden çizgi film karakterlerini görür içi gider ama alayım mı
denmez, istek kendisinden beklenir. Çocuğun okulda eğlenceli vakit geçirmiş
arkadaşları eve davet edilir. Okul kıyafetleriyle eve gelen çocukların
kıyafetleri çok beğenilir.
Çocuğa oynaması için okula giden arkadaşlarını çağırması söylenilir ama
kimseyi bulamaz. Tüm arkadaşları okuldadır. Çocuk yine gezmeye götürülür. Okulun
yanından geçerken o bulamadığı oyun oynayan arkadaşları izlettirilir. Oyun
oynayacak hiç kimseyi bulamayan çocukla birlikte, su içmek için veya bir şey
danışmayı bahane ederek içeri girilir. Özellikle süslü sınıfların yanından
geçilir. Okulda oyun oynayan arkadaşlarını ve süslü sınıfları gören çocuk şöyle
düşünebilir, Tüm arkadaşlarım burada, akşama kadar oynasam da annem kızmayacak.
En iyisi ben de yazılayım der ve okul hayatı başlayabilir.
Yayıncı: İsmail Fidan