ERZURUM (A.A) - İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, (Lozan Barış
Antlaşması) O anlaşma ne kadar önemli- Çünkü senelerdir ilk defa Anadoluya
barış geliyor ve ilk defa Türkiye Cumhuriyeti bir devlet olarak, bizi tamamıyla
haritadan silmeye çalışanlara karşı, kendi başımıza bağımsız bir devlet olarak
kabul edilmemizi sağlıyor dedi.
İsmet İnönünün kızı Toker, Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri
Merkezinde düzenlenen Lozan Antlaşmasının 90. Yıl Dönümüne Doğru Panelinde
yaptığı konuşmada, cumhuriyetin ilk yıllarındaki izlenimleri ve Mustafa Kemal
Atatürk ile ilgili anılarını anlattı.
Kazım Karabekir Paşanın memleketi Erzurumda bulunmaktan duyduğu
memnuniyeti ifade eden Toker, Kazım Karabekir Paşayı yakından tanırdık. İkiz
kızları vardı ve daha küçük olan Timsal vardı. Timsal, benden birkaç yaş küçüktü.
Babasını kaybettiği gün Timsalin yaş günüydü. Babasını kaybettiğini Timsalden
sakladılar. Timsali bizim eve getirdim ve uygun bir dille babasını
kaybettiğimizi söyledim dedi.
Toker, 12 Martta 1918de Erzurumda kazanılan zaferin Lozan Barış
Antlaşmasına giden yolun başlangıcı olduğunu, bu antlaşmanın Türk tarihi
açısından çok önemli olduğunu belirterek, Lozanın imzalanmasının üzerinden 90
yıl geçmiş. O anlaşma ne kadar önemli. Çünkü senelerdir ilk defa Anadoluya barış
geliyor ve ilk defa Türkiye Cumhuriyeti bir devlet olarak bizi tamamıyla
haritadan silmeye çalışanlara karşı, kendi başımıza bağımsız bir devlet olarak
kabul edilmemizi sağlıyor diye konuştu.
Annesi ve babasının evliliğini anlatan Toker, Babam daha savaştayken İzzet
ağabeyimi kaybediyorlar. Ömer ağabeyim İzmirde, ben ve Erdal ağabeyim de
Ankarada şimdi Pembe Köşk diye bilinen baba evinde doğduk. Ben ve ağabeylerim
cumhuriyetin ilk 10 yılında doğmuş çocuklarız, cumhuriyetin ilk kuşağının
çocuklarıyız. Bizim için cumhuriyetin önemi bambaşka. O kuşaktan bir tek ben
kaldım. Bildiklerimi, yaşadıklarımı anlatmak istiyorum. Siz bana hayallerinizi
anlatın. Birlik ve beraberlik içinde anılarımızı paylaşalım istiyorum dedi.
-Atatürkün çocuklara verdiği nasihatler-
Atatürkün bazı akşamlar babasıyla bir araya geldiğini anlatan Toker, şöyle
devam etti:
Atatürk geldiği zamanlarda ağabeylerim ve ben heyecanla gelişini
seyrederdik. Atatürk girdiği yerde herkese selam verir, herkesin hatırını
sorardı. Bir gün Atatürk küçük bir kız çocuğuyla geldi. Biraz sonra Atatürk beni
yanına çağırdı. Atatürk, o küçük kız çocuğuyla beni tanıştırdı. Ülkü ile ben
yukarı çıktık, oyun oynamaya başladık. Yemek saati geldiği zaman Ülkü ve beni
yemeğe çağırdılar. Atatürkün yemekleri akademik yemeklerdi. Atatürk masanın
başına oturur, ben ve Ülkü masanın ucuna otururduk. O masada neler konuşulduğunu,
birbirlerine nasıl hitap ettiklerini görürdük.
Toker, Atatürkün çocuklarla yakından ilgilendiğini belirterek, Çocuklar
kendinize güvenin. Soru sorun. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp. Öğrenmenin
de en kısa yolu soru sormaktır. Ama her söylenene inanmayacaksınız. Şüpheci
olmanız lazım. Doğruyu bulmak size kalmış şeklinde nasihatte bulunduğunu
söyledi.
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Esin Derinsu
Dayının oturum başkanlığını yaptığı konferansa geçildi.
Konferansta Prof. Dr. Seçil Karal Akgün, Doç. Dr. İsmail Eyüpoğlu ve Atatürk
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğrencisi Hasan Demirci, yaptıkları
sunumlarda Lozan Barış Antlaşmasını hazırlayan tarihsel süreç ve antlaşma
hakkında bilgi verdi.
Muhabir: Zehra Melek Çat
Yayıncı: Emine Konuk