KOCAELİ (A.A) - Sanayi Genel Müdürlüğü Kimya Şubesi Müdürü Orhan
Çetinkaya, katma değerli ürünler için gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, kimya
sektörünü gerçek kimliğine kavuşturmak gerektiğini söyledi.
Kocaeli Ticaret Odasında (KOTO) Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği
(MÜSİAD) Kimya, Metal ve Maden Sektör Kurulunca düzenlenen, Kimya Sektörü
Gelecek Vizyonu konulu istişare toplantısında konuşan Çetinkaya, 2007 yılında
kimya sektöründe ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 30dan, 2011
yılında yüzde 34,5e yükseldiğini belirterek, artışın yetersiz, ithal girdi
oranının yüksek olduğunu anlattı.
Çetinkaya, kimya sektöründeki dış ticaret açığının yüksekliğinde, düşük
katma değerli ürünler ihraç edilmesinin önemli bir sorun olduğuna dikkati
çekerek, Türkiyede imalat sanayisinde yaratılan toplam katma değer içinde en
yüksek payı gıda ürünleri ve içecek sektörünün aldığını, kimyasal madde ve
ürünleri sektörünün 7., plastik ve kauçuk sektörünün 10. sırada yer aldığını
kaydetti.
İleri teknoloji içerikli ihracatın dünyadaki payına bakıldığında Çinin
yüzde 19,69, Güney Korenin yüzde 5,91, Türkiyenin ise yüzde 1in çok altında
olduğunu anlatan Çetinkaya, katma değer, yüksek teknoloji ve dış ticaret açığının
imalat sanayinin genel sorunu olduğunu vurguladı.
-Sanayimizin dönüşüme ihtiyacı bulunmaktadır-
Dünyanın hızla uluslararası ticaretteki tüm engelleri kaldıran yapıya doğru
gittiğini, bu yüzden sanayicilerin kısa süre sonra kendilerini daha yoğun
rekabetin içinde bulacaklarını savunan Çetinkaya, Bu nedenle sanayimizin
dönüşüme ihtiyacı bulunmaktadır. Bu dönüşümü yüksek katma değerli ve ileri
teknolojiye dayalı ürünlerin üretildiği ve nitelikli iş gücüne sahip bir sanayi
yapısı ile çözmek mümkündür. İşte bu dönüşümü gerçekleştirmek üzere stratejik
planlama yaklaşımı benimsenmiştir diye konuştu.
Türkiyede özel teşebbüse imkan sağlayan, dışa açık serbest piyasa ekonomisi
izlendiğini ifade eden Çetinkaya, 2023 yılında yıllık 500 milyar dolar ihracat
yapmayı ve dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyorsak, Ar-Ge ve
inovasyon konularına önem vermek, üniversite ile sanayi işbirliğini geliştirmek
ve sanayimizin teknoloji kapasitesini artırmak zorundayız şeklinde konuştu.
Ar-Ge harcamalarına ayrılan payla Türkiyenin kendi teknolojisini
yaratmasının mümkün olmadığına dikkati çeken Çetinkaya, sözlerine şeyle devam
etti:
2023 yılında Türkiyede milli gelirin yüzde 3ü kadar Ar-Ge harcaması
yapması ve bu harcamanın üçte ikisini özel sektörün yapması amaçlanmaktadır. Özel
sektörün yaptığı Ar-Ge harcamasının 5,5 kat artırılması hedeflenmektedir. Katma
değerli ürün istiyorsak, kimya sektörünü gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, gerçek
kimliğine kavuşturmamız gerekiyor. Bu çerçevede, sektördeki Ar-Ge kapasitesini
büyütmek zorundayız çünkü kimya sektörünün asıl katma değer yaratacağı alan
budur.
Nihai ürünün yanında, diğer sektörlere yüksek katma değerli girdi tedarik
etme kapasitesini oluşturmalıyız.
-Kimya sektöründeki çevre düzenlemeleri
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu ise kimya
sektöründe çevreyle ilgili bazı düzenlemelere ihtiyaç bulunduğunu, düzenleme
yapılmadığı takdirde önlerine çok büyük felaketler çıkabileceğini söyledi.
Çıkardıkları mevzuatlarda ekonomik kalkınma ve insan sağlığını düşünerek
hareket ettiklerini dile getiren Kadıoğlu, bakanlık olarak kimyasal maddelerle
ilgili envanter yönetmeliği çıkardıklarını anımsattı.
Kadıoğlu, yönetmeliğe göre Türkiyede yaklaşık 2 bin 900e yakın kimyevi
madde olduğunu gördüklerini vurgulayarak, Avrupa Birliği (AB) ile kıyaslandığında
kısıtlanması gereken madde sayısının oldukça fazla olduğuna dikkati çekti.
Üretilen her şeyin atık oluşturduğuna işaret eden Kadıoğlu, sözlerini şöyle
sürdürdü:
Atığı ya bırakacağız ya da bunu geri kazanacağız ki maksadımız budur.
Ürettiğimiz her atığı geri kazanalım. Ürettiğimiz her atığı ekonomiye
kazandıralım. Geçmişte bizim atık diye işe yaramaz dediğimiz şeyi bugün İZAYDAŞ
yurt dışına ihraç ediyor. Biz yurt dışına göndermeyelim, kendi tesislerimizde
bunu yapalım diyoruz. Kesinlikle devletin yapmaması gerekiyor. Devlet eliyle
yapılan her şeyin her zaman özel sektör önünde bir engel olduğunu biliyoruz. Özel
sektörün yapması gerekiyor.
Kadıoğlu, rekabetin hem ekonomik hem de günün şartlarında elde edilecek ürün
açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak, Biz 2023 yılında 10uncu ülke
durumuna geçmek istiyorsak buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Her ürettiğimiz
ürünün çevre dostu olmasını takip etmemiz gerekiyor çünkü gelişmiş ülkeler bir
ürün aldığı zaman bu ürünün atmosfere vermiş olduğu emisyonu hesaplayarak, alım
yapıyor.
Muhabir: Şahin Oktay
Yayıncı: Kemal Kaymak