ADANA (A.A) - Ali Güreli - Ekmek parası için Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinden Çukurovaya gelen gelen tarım işçileri, gün doğmadan
tarlaya gitmek üzere servislere binmek için Doğankent Mahallesindeki ırgat
durağı olarak bilinen alanda toplanıyor.
Tarım alanlarında çalışmak için Şanlıurfa, Diyarbakır ve Şırnak gibi
illerdeki evlerini terk ederek geldikleri Çukurovada yılın büyük bir bölümünü
geçiren tarım işçileri, ya derme çatma kurdukları çadırlarda veya düşük ücretle
kiraladıkları evlerde barınıyor.
Yazın Çukurovanın 40 dereceye varan bunaltıcı sıcağına, kışın da soğuk ve
yağışlı havaya rağmen işlerini aksatmayan tarım işçileri, gün boyu çalışmalarının
karşılığında 34 lira yevmiye alıyor.
Evden tarlaya gidiş ve tarladan eve dönüş saatleri, işin ve çalışacakları
tarlanın mesafesine göre değişen tarım işçilerinin zorlu mücadelesi, daha gün
ışımadan başlıyor.
Mevsimine göre pamuk, karpuz, mısır, biber ve soya tarlalarına giden tarım
işçileri, sıcak yataklarından gece saat 3-4 sıralarında kalkıp, kahvaltılarını
yaptıktan sonra, şu sıralarda narenciye topladıkları bahçelerde çalışmak üzere
evlerinden ayrılıyor.
Merkez Yüreğir ilçesine bağlı Doğankent Mahallesinde oturan her yaştan
tarım işçileri, gün içinde tüketecekleri yiyeceklerini de torbalarına koyarak,
bölgede servislere binmek üzere ırgat durağı olarak bilinen alanda
toplanıyor.
-Sosyal güvence istiyorlar-
Çukurova Tarım Aracıları Derneği Başkanı Fevzi Ete, tarım işçilerinin günlük
34 lira yevmiye karşılığında çalıştığını, ancak bu ücretin yetersiz olduğunu
söyledi.
Sosyal güvenceden yoksun çalışan tarım işçilerinin sorunlarının
giderilmesini istediklerini belirten Ete, Sabah gün doğmadan yola çıkan
arkadaşlarımız, büyük sıkıntılara katlanmak zorunda kalıyor dedi.
Tarım işçelerinden Sebahattin Alp de, çocukluğundan beri tarlalarda
çalıştığını belirterek, şöyle konuştu:
Boyu büyük ve gücü yerinde olan çocuklar bile tarlaya gidiyor. Adana
dışına gidecek olursak, daha erken kalkıyoruz. Sabah saat 5 veya 6 gibi yola
çıkıyoruz, akşam da saat 20-21 sıralarında eve dönüyoruz. Duş alıp karnımızı
doyuralım, ısınalım derken birkaç saat geçiyor. Günde 3-4 saat uyuyabiliyoruz.
Uzun mesafelere gittiğimizde uykumuzu yolda alıyoruz. En büyük sıkıntımız, sosyal
güvencemizin olmaması. Tarlada çalışırken bir kaza geçirirsek, iyileşene kadar
tek kuruş gelirimiz olmuyor. Tüm sağlık masraflarımızı kendimiz karşılıyoruz.
Adalet Dinçkan da kendini bildi bileli tarım alanlarında çalıştığını
belirterek, Adanaya Şanlıurfadan bir ay önce geldim. Burada ekmek parası
kazanıp, ailemin geçimine katkıda bulunuyorum. Bunun için sabaha karşı saat 4de
kalkıp hazırlanıyorum diye konuştu.
Mehmet Çİftçi de, 4 yıl önce Şanlıurfanın Siverek ilçesinden Adanaya
geldiklerini söyledi.
Gün ışımadan kalkmalarının kendileri için çok zor olduğunu anlatan Çiftçi,
Bizi götürecek servise binmek için bu alanda toplanıyoruz. Burada ekmeğimizi
alıyoruz ve daha sonra akşama kadar çalışacağımız tarlalara veya bahçelere
gidiyoruz. Eve geliş saatimiz ise belli olmuyor dedi.
Yayıncı: Tevfik Işık