MERSİN (A.A) - Mustafa Çiftçi - Akşam saatlerinde bacaklarda
uyuşma, yanma ve karıncalanma gibi şikayetlere neden olan huzursuz bacaklar
sendromu hastalığının kadınlarda daha çok görüldüğü bildirildi.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.
Dr. Serhan Sevim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, huzursuz bacaklar sendromunun
son 20 yıla kadar çok fazla bilinen bir hastalık olmadığını söyledi.
Sendromun, uyku bozukluğu ve konsantrasyon eksikliğine yol açtığı fark
edilince öneminin arttığını belirten Sevim, şunları kaydetti:
Sendrom nedeniyle akşam saatlerinde her iki bacakta uyuşma, yanma,
karıncalanma gibi belirtiler ortaya çıkıyor. Bacaklardaki bu rahatsızlıklar
hareketle rahatlıyor. Bu hastalık, uyku kalitesini bozuyor, bunun için de gün
içerisinde sosyal ve mesleki hayatta aksaklıklara neden oluyor. Bu sendrom orta
ve ileri evredeyse hasta durağan olarak bir yerde kalamıyor. Hasta, otobüste,
sinemada, evde ve iş yerinde sürekli olarak bacaklarını hareket ettirme, gezinme
ihtiyacı hissediyor. İleri evrelerde ise şikayetler hastanın kollarına kadar
yayılabiliyor.
-Demir eksikliği hastalığı tetikliyor-
Demir eksikliğinin bu hastalığın ortaya çıkmasında önemli rolü olduğunu dile
getiren Sevim, bazı hastalarda beynin bazı bölgelerinde parkinson hastalarında da
eksikliği görülen dopamin adlı maddenin azaldığını, bazı hastalarda ise demir
eksikliği gibi tetikleyici bir neden olduğunu belirtti.
Demir eksikliğine bağlı olarak huzursuz bacaklar sendromunun kadınlarda daha
çok görüldüğünü vurgulayan Sevim, Çukurova yöresinde her 10 kadından 4ünde
demir eksikliği anemisi tespit edildi. Demir eksikliğine bağlı olarak kadınlarda
huzursuz bacaklar sendromu daha çok ortaya çıkıyor. Demiri yerine koyduğumuz
zaman hastanın şikayetleri azalıyor ya da kayboluyor diye konuştu.
Hastalığın özellikle akşam saatlerinde kendisini gösterdiğine işaret eden
Prof. Dr. Serhan Sevim, şunları kaydetti:
Bu hastalığın tedavisini üç yıl önce kaybettiğimiz çok değerli bilim
adamımız Prof. Dr. Şevket Akpınar bulmuştur. Bu sayede dünyada binlerce hasta
tedavi edilebilmiş ve hastalığın mekanizması anlaşılmıştır. Dopamin içeren ya da
dopamin salınımını kolaylaştıran ilaçlarla hastalığı tedavi edebiliyoruz.
Hastalığın belirtilerinin daha az hissedilmesi için uyku hijyenine dikkat etmek
önemli. Yani her gün aynı saatlerde uyuyup uyanmak, karanlık, sessiz ve sıcak
olmayan bir odada yatmak, uyku öncesi alkol ve sigara tüketmemek, ağır ve uyumaya
yakın saatlerde akşam yemeklerinden kaçınmak hastalığın sıkıntılarını
hafifletiyor.
Yayıncı: Tevfik Işık