ANTALYA (A.A) - Hüseyin Kanber - Almanyada yaşayan Türk
araştırmacı Şenol Şahin Çörekçi, Hitlerin Türkiyeyi işgal etmek amacıyla
hazırlattığı iddia edilen askeri Türkiye raporuna ulaştığını bildirdi.
Çörekçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 20 yıldır Almanyada yaşayan
Türkler başta olmak üzere, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri Türk-Alman
ilişkileriyle ilgili incelemeler yaptığını anlattı. Hitlerin işgal etmeyi
planladığı ülkelerle ilgili önceden detaylı bilgilerin yer aldığı raporlar
hazırlattığını ifade eden Çörekçi, bu ülkelerden birinin de Türkiye olduğunu
kaydetti. Çörekçi, son derece gizli Militargeographische Angaben Über Die
Türkei-Türkiyenin askeri ve coğrafi belgeleri adlı 217 sayfalık raporun,
isminin açıklanmasını istemeyen emekli bir subayının ailesi tarafından
saklandığını, araştırması sırasında bu rapora ulaştığını kaydetti.
Hitlerin en büyük arzusunun Arap Yarımadası, Azerbaycandaki petrol
yatakları ve Türkiyedeki bor madenlerine ulaşmak olduğunu ileri süren Çörekçi,
raporun Alman İstihbarat Merkezi tarafından 1935-1941 yılları arasında
Berlinde hazırlandığını iddia etti.
Çörekçi, raporda Türkiyenin büyüklüğü, sınırları, politik özellikleri, hava
durumu, coğrafi bölgelere göre hastalıkları, deprem bölgeleri, akarsuları, sulu
tarım yapılan bölgeleri, yetişen ürünleri, havalimanları, gemileri, trafik
durumu, haberleşme imkanları, madenleri, su kaynakları, dili, yol güzergahları,
askeri bölgelerin yerleşim planlarının detaylı şekilde yer aldığına dikkati
çekti.
-İlginç detaylar-
Raporda dönemin Türkiyesi ile ilgili ilginç bilgilerin yer aldığına değinen
Çörekçi, şöyle konuştu:
Raporda yazları sıcak Türkiyede salgın hastalıkların çok görüldüğü ve
bulaşma ihtimalinin yüksekliğinden, kışın çok sert geçtiği bölgelerde ise sobadan
sızan gaz nedeniyle zehirlemelerinin çok görüldüğünden bahsediliyor. Raporda, iki
bulaşıcı sinek türüne karşı dikkatli olunması isteniyor. Sarılık ve sıtmanın bu
iki sinekten yayıldığı ve çok sayıda Türkün hayatını kaybettiği belirtiliyor.
Çörekçi, raporda askerlerin verem hastalığına karşı uyarıldıklarını,
hastalığın daha çok mayıs-ekim döneminde yaygın şekilde görüldüğünün
kaydedildiğini söyledi. Raporda Türk askerlerinin nisan, mayıs aylarında çok
yağmur yağması, yaz aylarında ise bağırsak hastalıkları ve güneş çarpmaları
nedeniyle hareket alanlarının daraldığının vurgulandığını anlatan Çörekçi, ayrıca
birliklerin akarsu kenarlarında kurulması nedeniyle sel baskınlarına maruz
kalındığının belirtildiğine de değindi.
Dağların, ırmakların durumunun yanı sıra deprem bölgeleri ve nehir
kenarlarında yetişen bitkilerin de raporda yer aldığına işaret eden Çörekçi,
şunları söyledi:
Raporda Türkiyede yaşayan azınlıklarla ilgili de detaylı bilgiler yer
alıyor. 1935 verilerine göre nüfusun 15 milyon 839 bininin Müslüman, 125 binin
Ortodoks, 32 bin 100ünün Katolik, 8 bin 500ün Protestan, 44 bin 500ün Gürcü ve
diğerleri şeklinde yer aldığı görülüyor. Raporda çiftçilikle, endüstriyle ve
serbest meslekle uğraşan insan sayılarından, otobüs ve kamyon kullanan insan
sayısına kadar tüm çalışan ve çalışmayan kesimlerin bilgileri detaylı şekilde yer
alıyor. Raporda o yıllarda Türkiyede 2 milyon 476 bin okur-yazar, 16 milyon 157
bin okuma yazma bilmeyenin yer aldığı kaydediliyor.
-Türk erkeğinin yapısı-
Çörekçi, raporda Türk erkeğinin yapısının, Sakin, geri çekilen, kişilere
çok geç güvenen, çok çalışkan ve her zaman kazanmak isteyen, bazen de çok sinirli
ama dürüst diye tanımlandığına dikkati çekti.
Raporda, madenlerle ilgili bilgilerin de anlatıldığını ifade eden Çörekçi,
Zonguldak ve Sivasın kömür madeni olarak çok zengin bir potansiyele sahip
olduğundan bahsedildiği bilgisini veriyor. Bu rapora göre Derincede 100 bin ton,
Ankara ve Sivasta 80 bin ton, Eskişehirde 50 bin ton, Kayseride 40 bin ton,
İzmit ve Afyonkarahisarda 30 bin ton, Diyarbakırda 20 bin ton kömür rezervi
bulunuyor.
Çörekçi, raporda ayrıca Türkiyenin en önemli tren bağlantılarının, iç ve
dış hatlarla sınırlardaki bağlantı noktalarının, Suriye-Irak ve Sovyetler Birliği
bağlantılarının haritalarla yer aldığı bilgisini verdi.
Türkiyede hangi şehirde kaç benzinlik olduğu, benzinin şehirden şehre
gidilirken yetip yetmediğinin de hesaplanarak belirtildiğine de dikkati çeken
Çörekçi, benzinin küçük şehirlerde ve kasabalarda bakkallardan dahi
alınabilineceğinin belirtildiğini, ayrıca raporda illerdeki tamirhanelerin
yerlerinin de belirtilerek, araç yedek parçasının sadece İstanbuldan temin
edilebileceği bilgilerinin yer aldığını anlattı.
Bu rapora göre o yıllarda Türkiyede 3 bin 443 otomobil, 721 otobüs, 5 bin
197 kamyon, 143 traktör bulunduğunu kaydeden Çörekçi, benzin istasyonları ve araç
tamirhanelerinin yerinin de rapora işlendiğini bildirdi.
Türklerin yemek kültürüyle ilgili bilgilerin de yer aldığını anlatan
Çörekçi, Trabzonda hamsi ve yunus tüketildiği bilgisinin de rapora girdiğine
işaret etti.
-Denizlerdeki tuz dereceleri bile ölçülmüş-
Raporda bir birinden ilginç bilgilerin yer aldığını vurgulayan Çörekçi,
denizlerdeki tuz derecelerinin de ölçüldüğünü, Anadolunun çeşitli şehirlerinden
denizlere geçiş mesafelerinin belirtildiğini kaydetti.
Raporda en iyi hastanelerin olduğu illerin de belirtilerek, hastane yatak
kapasiteleri ve bulaşıcı hastalıklara yönelik müdahalede bulunan hastanelerin yer
aldığına dikkati çeken Çörekçi, Türkiye genelindeki özel hastane sayısının 3 bin
230 olarak yer aldığı raporda yabancıların kurduğu hastane sayıları ve yatak
kapasitelerinin bulunduğunu da kaydetti.
Raporda iki sayfanın Türkçeye ayrıldığını da belirten Çörekçi, burada çok
kullanılan kelimelerin yer aldığını kaydetti.
Hitlerin Türklere zarar vermediğine ilişkin bilgilerin gerçeği
yansıtmadığını savunan Çörekçi, şunları söyledi:
Berlinde 500e yakın Türk asıllı Yahudinin öldürüldüğünü biliyorum.
Tanıklarıyla görüştüm. Hitlerden kurtulan İsaak Behar adlı kişi bana
yaşadıklarını anlattı. Almanyada Yahudilere yönelik baskılar artınca Türk asıllı
Yahudiler Türk Büyükelçiliğine sığınmak istiyorlar ancak bunlar engelleniyor.
Büyük bir çoğunluğunun öldürüldüğünü biliyoruz.
Çörekçi, Elimizde bulunan verilere göre Hitler, Almanları destekleyen
Müslüman ülkeler ve diğer Türk unsurlarından çekindiği için işgal amacından
vazgeçmek zorunda kalmıştır diye konuştu.
(HK-GÜÇ-TNC-EHK)