ESKİŞEHİR (A.A) - Yıldız Gündoğmuş - Eskişehir Osmangazi
Üniversitesi (ESOGÜ) Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Bilim Dalı Başkanı ve
Üreme Sağlığı Merkezi- Tüp Bebek Ünitesi sorumlusu Prof. Dr. Hikmet Hassa, yeni
doğan yaklaşık 40 bin bebekten birinin tüp bebek yöntemiyle dünyaya geldiğini
bildirdi.
Prof. Dr. Hassa, AA muhabirine, çeşitli nedenlerle çocuk sahibi olamayan
çiftler için gerçekleştirilen tüp bebek uygulamaları hakkında bilgi verdi.
Dünyada tüp bebek sayısının 5 milyonu aştığını savunan Prof. Dr. Hassa, Batı
Avrupa ülkelerinde 60 bebekten birinin tüp bebek yöntemiyle dünyaya geldiğini
vurguladı.
Tüp bebek uygulamalarının Türkiyede giderek artmasındaki en önemli nedenin
tüp bebek uygulamalarının sosyal güvenlik kapsamına alınması olduğunu anımsatan
Hassa, şöyle konuştu:
Türkiyede 2005 Şubat ayına kadar yılda 20 bin tüp bebek uygulaması
yapılıyordu. Bu tarihten itibaren tedaviyi devletin desteklemesiyle bu sayı
artmıştır. Böylece ülkemizdeki yaklaşık olarak her 40 bin doğumdan biri tüp bebek
doğumu olarak gerçekleşmektedir. Tüp bebek uygulamaları artan başarılar ve merkez
sayıları çerçevesinde her geçen yıl artış göstermektedir. Ancak 2010dan bu yana
tek embriyo uygulanması ile başarıda kısmen azalma, tüp bebek rakamlarında bir
dönem duraklama nedeni olmuştur. Yönetmeliklerimiz çoğul gebelik sorununu önlemek
amacı ile bugün 35 yaş altında 1, 35 yaş üstünde 2 embriyo transferini
önermektedir. Embriyo transfer sayısının bir olması 2 transfere göre daha az
başarı getirmektedir. Her yaş için 2 embriyo transferine izin verilirse bugün
merkezlerin tek embriyo transferi ile elde ettikleri başarı yüzdeleri daha da
artacaktır.
-Aile baskısı, çiftleri tüp bebeğe yönlendiriyor-
Ülkemizde çiftlerin, ailelerin bebek baskısından dolayı zaman
kaybetmeden tüp bebek yöntemini denemek istediklerini kaydeden Hassa, Aile
baskısı çiftleri tüp bebeğe yönlendiriyor ancak tüp bebek ile yüzde 100 gebelik
elde edileceği sanılarak, ilk tedavi olarak kullanılması yanlıştır. Çiftlerde
diğer tedavi yöntemlerine başvurulmadan tüp bebeğe yönlenilmemesi gerekir. Bu
konuda çiftler kadar onları yönlendiren doktorların da bilimsel dürüstlük, etik
kurallar dışına çıkmamaları gerekmektedir dedi.
Tüp bebekle ilgili eve bebek götürme oranını arttırmak için bilimsel yeni
yöntemler geliştirildiğine işaret eden Prof. Dr. Hassa, şöyle devam etti:
Burada üzerinde önemle durulması gereken husus; her yeni buluşun o konuyu
çözdüğü anlamında alınmaması gereğidir. Zira çocuk arzusu içindeki insanlar
kendilerine sunulan ancak yeterlilikleri tam kanıtlanmamış uygulamalara ümit
bağlayıp, çoğu zaman hüsranla karşılaşabilirler. Bu yüzden tüp bebekle ilgili her
yeni uygulamaya itibar edilmemelidir. Bir uygulama bir merkezde sonuç vermiş ama
başka merkezlerde aynı sonuçlar alınmamış olabilir.
-ESOGÜ Üreme Sağlığı Merkezi-
Yaklaşık 140 civarında tüp bebek merkezi bulunduğuna dikkati çeken Prof. Dr.
Hassa, İstanbul 41, Ankara 21 merkez ile başı çekmektedir. 15 yıldır tek
merkez olarak faaliyet gösteren Eskişehir Tıp Fakültesi Üreme Sağlığı Merkezi-Tüp
Bebek Ünitesi ise Türkiye deki 64 tıp fakültesi içinde 7nci olarak 1998 yılında
açılmış bir merkezdir ifadelerini kullandı.
Yayıncı: Mürsel Çetin