HATAY (A.A) - Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 2002 yılında bu
ülkenin milli geliri 230 milyar dolar iken bugün 3 kattan biraz daha fazla
artışla 742 milyar dolara geldi dedi.
Ergin, Hatay Vergi Dairesi tarafından bir otelde düzenlenen Hatayın
Şampiyonları 2012 ödül töreninde yaptığı konuşmada, dünyada ve bölgede çok
önemli kırılmalar, ekonomik krizler, sosyal buhranlar, siyasi çekişmeler yer yer
savaşlar yaşanırken, Türkiyenin bütün bu çalkantıların içerisinde önemli bir
barış, huzur, istikrar ve gelişme trendini devam ettirdiğini söyledi.
Ülkenin içerisinde bulunduğu tabloyu biraz mukayese ederek görmek ve bunu
kaybetmeden önce kıymetini bilmek adına zaman zaman paylaştığı ve bundan sonra da
paylaşmaya devam edeceğini söylediği bir takım verileri sunan Ergin, şöyle devam
etti:
Bu mukayeseleri, değerlendirmeleri gelmiş olduğumuz noktayı iyice tahlil
edelim ki geleceğe daha isabetli kararlarla, doğru adımlarla varabilelim.
Türkiye, 10 yıl öncesinde hem siyaseten huzursuz hem istikrarsızlık içerisinde
hem de ekonomik olarak periyodik dönemlerde sıkıntılar yaşayan bir ülkeydi. Zaman
zaman döviz kurlarında, borsada çok derin hareketler, düşüşler, çıkışlar siz
müteşebbisleri çoğunlukla sıkıntıya düşüren, bir gecede borçlarınızı ikiye, üçe
katlayıp ekonomik olarak çok büyük bedeller ödemenize, ülkemizin de çok büyük
zararlar görmesine neden olan istikrarsızlıklar yaşanırdı. Bu dalgalanmalardan
süzülerek bugünlere geldik. Bunları zaman zaman hatırlamakta ve hatırlatmakta
fayda var. Bunları unutmamak, unutturmamak önemli.
2002 yılında bu ülkenin milli geliri 230 milyar dolar iken bugün 3 kattan
biraz daha fazla artışla 742 milyar dolara geldi. Bu 10 yıl içerisinde siyasi
istikrar temin edilmiş, buna bağlı olarak ekonomik istikrar sağlanmış, üretim,
yatırım kolaylaşmış ve Türkiyenin rekabet gücü geçmişe oranla daha önemli bir
yere gelmiş. Eksiklerimiz, iyileştirmemiz gereken koşullar var, bunları ortadan
kaldırıp siz girişimcilerin işlerini daha da kolaylaştıracak çalışmalar
yapılıyor. İhracatımız 2002 yılında 36 milyar dolardan bugün 4 kat artış
sağlayarak 152,5 milyar dolara geldi. 2002de 23,5 milyar dolar IMFye olan
borcumuz, 10 yıl içerisinde ödendi, bugün 400 milyon dolara inmiş durumda ve
mayıs ayında bunu sıfırlıyoruz. IMFye borcumuz kalmıyor ve buraya 5 milyar
dolarlık biz kredi açtık. Arzu ederse IMF, Türkiyeden 5 milyar dolarlık kredi
kullanabilecek. Bugüne kadar alan el olan Türkiye veren el olamaya başladı.
Merkez Bankasının döviz rezervi 2002 yılında 27,5 milyar dolardı, bugün
itibariyle 125 milyar dolar.
Sınırda askerin bekleyip bu ülkeyi koruduğunu, polisin yurt içinde asayişi,
güvenliği sağlamaya çalıştığını ve bütün kamu görevlilerinin kendi alanında bir
hizmet ürettiğini vurgulayan Ergin, müteşebbislerin yapmış olduğu hizmetlerin
bütün bunlara kaynak üreten ana çalışmalar olduğunu söyledi.
Türkiyenin geleceğe güvenle yürümesi ve sonraki nesillere güçlü bir ülke
bırakılmasının girişimcilerin ortaya koyacağı performansla mümkün olduğunu ifade
eden Ergin, Burada yerel yönetimlere merkezi idareye düşen ne- Sizlerin yatırım
şartlarını iyileştirip daha kolay adım atmanızı sağlayacak tedbirleri almak,
önünüzdeki engelleri en aza indirmek ve bir takım yönlendirici teşviklerle bu
ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlara yatırım yapmanızı temin etmek görevimiz diye
konuştu.
2012 yılının ekim ayı itibarıyla Avrupa Birliği üyelerinden avroyu kullanan
ülkelerin işsizlik ortalamasının yüzde 11,7 olduğunu belirten Ergin, Türkiyede
ise aynı dönemde bu oranın yüzde 9,1 olduğunu, daha sonra bunun daha da düştüğünü
söyledi.
- Borçlanma oranları açısından da Türkiye, gelişmiş ülkelerden çok çok iyi
durumda -
Türkiyenin şuan itibarıyla AB içerisinde olan 15 ülkeden daha iyi konumda
olduğunu vurgulayan Ergin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Türkiye, ekonomik şartlar açısından şu anda AB üyelerinin 15inden daha
iyi. Kişi başına düşen milli gelir, 2002de 3 bin 492 dolar, bugün baktığımızda
10 bin 444 dolara gelmiş. Kamu kesiminin toplam borcunun milli gelirle
oranlandığında, Japonyada milli gelirinin yüzde 236sı, İtalyada 100 lira gelir
126 lira borç, ABDde 100 gelir 107 lira borç, Fransada 100 lira gelir 90 lira
borç, Almanyada 100 lira gelir 83 lira borç var. Türkiyeye baktığımızda ise 100
lira milli gelirin 38 lirası borç. Bu borçlanma oranları açısından da Türkiye,
gelişmiş ülkelerden çok çok iyi durumda. 2012 yılı sonu itibariyle enflasyon
oranı yüzde 6,2 olarak gerçekleşti. Bu oran 1968 yılından bu yana Türkiyenin
gördüğü en düşük enflasyon oranı. Türkiye hem üretimini, milli gelirini,
ihracatını arttırıyor hem de enflasyon oranlarını aşağıya indiriyor. Bu
ekonomideki sıhhatin önemli bir işareti. 2002de enflasyon yaklaşık yüzde 30 idi
enflasyon bugün yüzde 6,2ye gelmiş durumda. Bu bizim açımızdan bir rekor.
Türkiyenin bütün bu oluşturduğu tablo ve atmosferle geleceğe dönük, kendi
ülkesinde ve bölgesinde çok önemli bir dinamik ve güç haline geldiğini belirten
Ergin, bütün bunların ülkede barış, huzur ve istikrar varsa olabilecek gelişmeler
olduğunu söyledi.
Ülkenin barış ve istikrarını kaybetmediği sürece önünün açık, geleceğinin
parlak olduğunu vurgulayan Ergin, Türkiyenin bugün kendi insansız hava
araçlarını üretmeye başladığını, savunma sektöründe çok önemli adımlar attığını
kaydetti.
Türkiyenin 2023te dünyanın en güçlü ilk 10 ekonomisinden biri olmayı
hedeflediğinin altını çizen Ergin, bu tarihte kişi başı milli gelirin 25 bin
dolar, ihracatın da 500 milyar dolar olması için gayret sarf ettiklerini
belirtti.
Hataydaki yatırımlara da değinen Ergin, kentin temel altyapı problemlerini
çözmek için önemli çalışmalar yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğini söyledi.
-Diğer konuşmacılar-
Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz de bir ilin, ülkenin içine kapanmak
suretiyle ekonomik kapasitesini arttırmasının mümkün olmadığını kaydetti.
İlin, ülkenin gelişimi için yatırımcıların çok önemli olduğunu belirten
Lekesiz, ülke genelinde yatırımcı müracaat ettiğinde adeta anahtar teslim
edilecek şartta ve olgunlukta çalışmaların bulunduğunu söyledi.
Lekesiz, komşu Suriyedeki olumsuzluklara rağmen şubat ayı ihracat artışında
Hatayın Türkiye birincisi olduğunu, bunun il genelinde koşturan hemşehrilerinin
başarısı olduğunu kaydetti.
Hatay Vergi Dairesi Başkanı Kazım Karaca ise ödediği vergilerle kamu
harcamalarının finansmanına katkıda bulunan her mükellefin başlarının tacı
olduğunu belirtti.
Konuşmaların ardından 2012 yılında gelir ve kurumlar vergisi rekortmenleri
ile aynı dönemde en çok ihracat ve yatırım yapan, istihdam sağlayan firma ve
mükelleflere plaketleri verildi.
Etkinlikte ayrıca Vergi Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen
yarışmalarda dereceye giren öğrencilere çeşitli hediyeler verildi.
Muhabir: İsmihan Özgüven-Salim Taş
Yayıncı: Erdem Gültekin