GAZİANTEP (A.A) - Zerin Özdilek - Güney Asya Stratejik
Araştırmalar Merkezi (GASAM) Başkanı ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali
Şahin, Türkiyenin hak ve adalet merkezli dış politikasıyla, sadece yakın
coğrafyasının değil, uzak coğrafyalarda yetim kalmış küçük Müslüman toplulukların
da umudu haline geldiğini belirtti.
Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uluslararası ilişkilerin asla
hamasi duygularla yürütülecek bir alan olmadığını ifade etti. Milletlerarası
ilişkilerin konjonktürel olarak mantık zemininde, güç dengeleri gözetilmek
suretiyle yürütülen ilişkiler olduğuna dikkati çeken Şahin, Gerek Mavi Marmara
baskınında gerekse Suriye tarafından uçağımızın düşürülmesi olaylarında
karşımızda bir uçak ve gemi, Suriye ve İsrail hadiselerinden öte, önemli güç
dengeleri vardı dedi.
Bir ülkenin ne denli sert, güç ve kudretli bir ülke olursa olsun kendisine
yönelik saldırıları, sağduyu ölçeğinde değerlendirip, geri plan çalışması yaparak
ele alması gerektiğini vurgulayan Şahin, Mavi Marmara olayında İsrailin
uluslararası kamuoyu ve uluslararası hukuk karşısında sorgulanan bir ülke
olduğunu belirtti.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin Finlandiyalı Milletvekilinin,
İsrailli temsilcinin Mavi Marmara baskınını savunması karşısında, Bugün burada
İsrail kendi dostlarının dahi midesini bulandırmıştır dediğini anımsatan Şahin,
açıklamasını şöyle sürdürdü:
Finlandiyalı Milletvekili bu sözlerle tepkisini ortaya koymuştur. Mavi
Marmara hadisesi İsraili bölgede yalnızlaştıran bir süreci tetiklemiştir. Suriye
tarafından düşürülen Phantom F4 olayında da yine Türkiye, kadim devlet
geleneğiyle sergilemesi gereken sabır ve sağduyu politikalarını izlemiştir. O
günün şartlarında zor olan Suriye ile savaşmak değil savaşmamaktı. Suriyede
çıkmaza giren Esed ve Baas Rejimi Türkiyeyi de savaşın içine çekerek, bölgesel
bir savaşı başlatmak ve bu suretle çıkış yolu aramak şeklinde bir oyun
içerisindeydiler.
Şahin, Türkiyenin hamasi davranarak misillemede bulunmasının son 15
yılda elde ettiği, ekonomik, siyasi ve demokratik tüm dengelerin altüst olmasının
kazanımların kaybedilmesi ve başa dönülmesi anlamına geleceğini ifade ederek, her
ülkenin kendine özgü misilleme yöntemleri bulunduğunu dile getirdi.
Türkiyenin bu yönde gereğini yaptığını ve yapmaya devam edeceğini anlatan
Şahin, Şu noktanın altını da önemle çizmek istiyorum, sert güç ya da kudret
sahibi olmak, kaba güç kullanmak ve yok etmek değil, sağduyu ve ferasetle hareket
edip netice almaktır. Türkiye, 100 milyonluk genç, dinamik ve üretken nüfusa
ulaştığında, 20-30 bin dolarlık kişi başı milli gelir seviyesini yakaladığında,
demokratik zenginlikle iç barış ve huzuru yakaladığında yeryüzünün en kudretli
sert gücü olacaktır dedi.
-Güç ve menfaatler değil değerler politikası
Şahin, Türk dış politikası ve diplomasisini batılı diplomasilerden ayıran
çok önemli bir özelliği bulunduğunu belirterek, batılı ülkelerin güç ve menfaat
merkezli dış politika izlerken Türkiyenin AK Parti iktidarıyla birlikte evrensel
değerler politikası izlediğini ifade etti.
Türkiyenin vizeleri kaldırdığı, ihracatını artırdığı, silah ve malzeme
satıp kazanç elde edebileceği bir zalim rejimi desteklemek yerine mazlum
Suriye halkının yanında yer alarak, bugüne kadar belki de hiçbir ülkenin
izlemediği evrensel değerler üzerine kurulu bir dış politika izlediğini anlatan
Şahin, Yine zengin ve menfaatperest batılılar gibi Somaliyi görmezden gelmek
varken halkıyla beraber devletin tüm imkan ve kabiliyetini kullanarak Türkiye tek
kuruşluk menfaatinin olmadığı Somaliye elini uzatmış, yüreğini açmıştır diye
konuştu.
Türkiyenin geçmiş iktidarların tersine güçlü, zalim ve şımarık İsrailin
yanında yer alarak katliamlara sessiz kalmak yerine inancının gereği olarak
mazlum Gazze ve Filistin halkının da yanında yer aldığını dile getiren Şahin,
Türkiyenin Zalimi One minute tekdiriyle şoke ettiğini ifade etti.
Türkiye, materyalist dünyanın izlediği güç ve menfaat merkezli politikalar
yerine hak ve adalet merkezli dış politikasıyla sadece yakın coğrafyasının değil,
hilafetin ilgasıyla uzak coğrafyalarda yetim kalmış küçük Müslüman toplulukların
da umudu halin gelmiştir diyen Şahin, kendini yeryüzünün sert gücü sanıp
zulmedenlerin, bir şeyi unuttuklarını belirterek, yeryüzünde ve evrende mutlak
tek gücün Alemlerin Rabbi olduğunu vurguladı.
Yayıncı: İsmail Fidan