GAZİANTEP (A.A) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
10 yıl önce Türkiye, enerjisi ve kurulu gücü itibarıyla çok farklı bir
noktadaydı. Hemen hemen yüzde 100lük bir büyüme var. 2023 yılı hedeflerinde de
Türkiye, bulunduğu noktayı bir bu kadar daha katlamak durumunda dedi.
Yıldız, Sürdürülebilirlik Akademisi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi
tarafından Şehitkamil Kültür Merkezinde düzenlenen Gaziantep 1. Enerji
Zirvesinde yaptığı konuşmada, böyle bir organizasyonun burada düzenlenmiş
olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, kentin kendini aşan bir il
olduğunu ifade etti.
Bazen paranın zihniyetten daha hızlı büyüdüğünü, bu durumun çok tehlikeli ve
riskli olduğunu dile getiren Yıldız, Ama Gaziantep paradan daha hızlı
büyüyebilecek zihniyeti ortaya koymuş durumda ve 6 milyar dolara yaklaşan
ihracatıyla da bunu ispatlamış durumda. O açıdan bir şehirde bu kültürün
oluşabilmesi çok ciddi bir uzlaşı ve beraberlikle ancak tesis edilebiliyor diye
konuştu.
Obez bir büyümenin, yani sanayisi çok iyi gitmiş, kültürü geri kalmış
bir şehrin düşünülemeyeceğini, mutlaka birisinin diğerini aşağı doğru
çekeceğini vurgulayan Yıldız, şöyle konuştu:
Gaziantepte ben arkadaşlara şahidim. Başta Genel Başkan Yardımcımız
(Hüseyin Çelik) olmak üzere, tecrübeleriyle beraber milletvekili arkadaşlarımız
hem Gaziantepin hem bölgenin hem de ülkemizin kalkınmasına çok ciddi katkılar
koyuyorlar. Sayın Valimizin, belediye başkanlarımızın ve sivil toplum
örgütlerimizin, sanayicilerimizle beraber, tüccarlarımızla beraber ortaya koyduğu
bu etkinliğin biz burada semeresini hep beraber görmüş oluyoruz. Dün bahsettik.
Dünya büyüyor ama Türkiye dünyadan hızlı büyüyor. Türkiye büyüyor ama Gaziantep
Türkiyeden daha hızlı büyüyor. O açıdan omuzlarında kısmen de olsa Türkiyeyi
taşıyan bir Gaziantep görüyoruz. O yüzden ben emeği geçen arkadaşlarımızı bir kez
daha tebrik ediyorum, kalbi şükranlarımı sunuyorum.
-Büyümeyi yönetmek değişirken zordur
Bakan Taner Yıldız, büyümeyi yönetmenin değişirken zor olduğunu, değişirken
de büyümenin bir o kadar zor olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
Türkiye bunların her birini aynı kaba sığdırmak zorunda kaldı. Çünkü
insanımızın hakkettiği refah seviyesinin kendisine iade edilmesi gerekiyordu. Bu
iade son derece gecikmişti ama dediğim gibi bu ülkenin iradesi hamdolsun artık
geri dönülmez refah seviyesini satın aldı ve vatandaşlarımıza da bunu iade etti.
Bu yapılanlar gerekliydi ama yeterli değil. O yüzden sayın Başbakanımızın 2023
yılı hedefleri bu manada her birimizin anlayışını değiştirecek bir yapıyı
getirdi. Sanayide de hedef olmazsa olmaz, siyasette de olmazsa olmaz, ticarette
de olmazsa olmaz. Her birimizin hedefleri olacak ve dünyadaki hak ettiğimiz yeri
hep beraber almış olacağız.
10 yıl önce Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) üç katına çıkacak
dendiğinde çoğunun bunu ihtiyatla karşılayacağını aktaran Yıldız, Bu siyasi
parti ve anlayışından daha bağımsız bir olgudur. İnanmak istersiniz ama tam
inanamazsınız. Ama şu anda 11 yıl sonra Gayri Safi Yurtiçi Hasıla tekrar 3
katına çıkacak dediğimizde inanan arkadaşlarımızın sayısının arttığını
görüyoruz dedi.
-Enerji sektöründeki durum
Konuşmasını, enerjide durum nasıl- sorusuyla sürdüren Yıldız, dünyaya
bakıldığında bu konuda çok ciddi bir adaletsizlik olduğunun görüldüğünü aktardı.
Türkiyenin bu konuda mutlaka sürdürülebilirliğe ulaşması gerektiğini de
vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:
Mademki dünya bir bütün ve parçalanamaz, dünyada halen 1,4 milyar insan
elektrikle tanışmamış durumda, 2,5 milyar insan eski alışkanlıklarıyla beraber
mutfakta yemeklerini pişiriyor, dünya, nüfus olarak her yıl Türkiye kadar
büyüyor, 75 milyon nüfusu artıyor ve sahra altı Afrikayı, Güney Afrikayı hariç
tutarsak 890 milyon nüfuslu yerin kullandığı toplam elektrik, 19,5 milyon nüfuslu
Newyorkun kullandığı elektriğe eşit, o zaman bunun sürdürülebilir olduğunu
söylemek son derece yanlış.
Öyle bir iş yapacaksınız ki sizin kendinizden daha çok sevdiğiniz çocuklara
daha iyi bir dünya bırakabilmeniz lazım. Bu konuda sadist olmamak lazım, yalnızca
o anı yaşamak yetmiyor. Bizim ortaya koyduğumuz enerji politikaları ve
stratejileri, bütün bunları kucaklayabilecek bir tarza geldi.
Bakan Yıldız, çevreye rağmen değil çevreyle beraber iş yapacaklarını
belirterek, Ama coğrafyayla oynadığınız her şey mutlaka bedeli ödenmesi gereken
bir konudur dedi. Bunun bir tercih olduğuna dikkati çeken Yıldız, şkonuşmasını
şöyle sürdürdü:
Siz hiçbir şey yapmayabilirsiniz. Bu tercihi yapan zorunlu olarak 1,4
milyar insan var demiştik. Sudan üretmezsiniz, nükleerden üretmezsiniz, değişik
enerji kaynaklarından üretmezsiniz, bu bir tercihtir. Ama bu tercihi Türkiye
çoktan geride bıraktı. Mademki büyüyeceğiz, o zaman arz güvenliğini sağlamamız
lazım. Madem ki iklim değişiklikleri dünyada bir tehdit, ona mutlaka itina
göstermemiz lazım ve bütün bu ahengi hep beraberce kurguluyor olmamız lazım.
Dünyayı kirletenlerle temizleyenler aynı ülkeler değil arkadaşlar. Biz
kirletenlerden olmayacağız ama dünyayı temizleyenlerin de en ön safında
bulunmayacağız. Çünkü bunların bedelleri var.
-Türkiye enerji sektöründe hızla büyüyor
Çevreyle alakalı en büyük organizasyon dediği Kyoto Protokolüne Amerika
Birleşik Devletlerinin (ABD) halen taraf olmadığına dikkati çeken Yıldız,
dünyada ekonomilerin globalleştiği ama politikaların ulusallaştığı bir ortam
bulunduğunu dile getirdi.
Her ülkenin kendi çıkarlarını gözetmek durumunda olduğunu, ancak kendi
çıkarlarını gözetmenin bir başka ülkeye veya çevreye yük anlamına gelmediğini
ifade eden Yıldız, şöyle devam etti:
Bunların ahengini çok iyi kurgulamamaz lazım. 10 yıl önce Türkiye,
enerjisi ve kurulu gücü itibarıyla çok farklı bir noktadaydı. Hemen hemen yüzde
100lük bir büyüme var. 2023 yılı hedeflerinde de Türkiye bulunduğu noktayı bir
bu kadar daha katlamak durumunda. Biz iktidara geldiğimizde özel sektörün enerji
üretimindeki payı yüzde 34ler civarındaydı, şu anda yüzde 61lere çıktık. Kısa
ve orta vadede yüzde 75leri bulacağız. Dün Asım (Güzelbey) başkanımız bize
Gazianteple alakalı gelişmeleri gösterirken, babamızın dedemizin zamanındaki
resmi gösteriyor zannettim. Gerçekten Türkiyede çok hızlı bir değişim yaşanıyor
ve bu değişimi enerji sektörü, bire bir, hatta biraz daha önünde bunları yapmak
durumunda ki daha hızlı büyümek zorunda ki, arz güvenliğini ve rekabeti sağlıyor
olabilsin.
Türkiyenin enerji politikalarını; arz güvenliği, bölgesel ve küresel
etkinlik, çevre ve tabii kaynaklar olmak üzere 3 temel başlıkta
şekillendirdiklerini anlatan Yıldız, bunların her birini at başı götürmek
gerektiğini ifade etti.
Türkiyenin hızlı büyüdüğü için, bu büyümeyi yönetmenin diğer ülkelerdeki
gibi olmadığını dile getiren Yıldız, konuşmasında şunları kaydetti:
Avrasyada geçen yılki büyüme yüzde yarım eksiler civarında. Yani enerji
sektörü küçüldü ve büzüldü ama Türkiye yüzde 7,5-8ler civarında büyüme sağladı.
Bunların üretimlerini, dağıtımlarını, doğal gaz dağıtımlarını her bir şeyi
çevreye uyumlu şekilde yapmamız lazım. Dün İstanbulda bir toplantıda söyledim.
Eğer biz çevreye saygılı olmasaydık şu anda Trakyadaki Ergene Havzasında 50
milyar dolar değerindeki kömürü şu anda çıkarıyor olurduk. Ama o kaynağı da orada
bırakmak niyetinde değiliz. Nasıl buluşacak bunlar. Hem çevreye saygılı bir
şekilde kömür üretmemiz lazım hem de o kaynakları yer altında bırakmamamız
lazım.
-Enerjiye olan bağımlılık
Ham petrol ve ürünlerinin büyük bölümünün ulaştırma sektöründe
kullanıldığını ifade eden Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye, 8 milyondan 16 milyon adede çıkan araç sayısını petrol ve
türevleriyle karşılamak için enerji kalemlerinin ithalatının yüzde 65lik kısmını
ulaştırma sektörüne veriyor. Bir başlığın adının enerji kalemlerinden olması, o
başlığın enerji sektöründe kullanıldığı anlamına gelmiyor. Bugün enerjiye olan
bağımlılık, enerji sektöründe Türkiyede artmamıştır. Ama ulaştırma sektöründeki
kullanım, her birimizin refah seviyesiyle beraber daha çok artmıştır. Yani
nimetlerini beraberce paylaşıp, külfetlerine katlanmamak olmaz. Her konunun
tehdit ve fırsatları karşılıklıdır. O yüzden biz ithalatı azaltmada her birimizin
yapacağı tasarrufların son derece önemli olduğunu söylemek isterim.
Küçümsemeyelim, her birimizin evde, yalıtımda, elektrik kullanımındaki
yapacağımız tasarruflar, çokça şikayet ettiğimiz enerji kalemlerinin ithalatını
önleyebilecek şeylerdir. Biz ölçüktük ve biçtik, Türkiyede 2023 yılına kadar
yüzde 20 tasarruf elde edebilecek bir yapı var. Bu bir yandan övünülecek bir
yandan da yerinilecek bir durumdur. Önümüzde uzun bir mesafe var katetmemiz
gereken. O açıdan avantaj ama bulunduğumuz konum itibarıyla daha verimli
çalışmamız lazım geldiğinde bir dezavantaj. Bunu tespit ettik ve bunun üzerine
hızla gideceğiz.
Gaziantepin elektrik dağıtımındaki kayıp ve kaçak oranları açısından Avrupa
ortalamasında bulunduğunu aktaran Yıldız, bu açıdan hem kul hakkına hem de
devletin hakkına riayet eden bir yapı sergilediğini ifade ettiği Gaziantepli
vatandaşlara teşekkür etti.
Türkiyeye yük olmadan tam tersi Türkiyenin yükünü çekecek kabiliyette
olmamız lazım diyen Yıldız, Gaziantepin bunu rahatlıkla sağladığını dile
getirdi.
Muhabir: Orhan Çiçek / Sevil Çelik
Yayıncı: İsmail Fidan