ESKİŞEHİR (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ,
Türkiyenin gücü, her yerde olan, gönül coğrafyamızın her köşesinde olan,
Türkiyeye sevdalı bütün insanların yanındadır dedi.
Bozdağ, Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinin
başlaması dolayısıyla Atatürk Stadyumunda düzenlenen törende, Eskişehirin, Türk
Dünyası Kültür Başkenti niteliğiyle hem Türk dünyasının başkenti olmanın onurunu
yaşayacağını hem de Türkiye ile Türk dünyası arasında yeni köprüler kurulmasına,
yeni adımlar atılmasına, yeni birliktelikler oluşturulmasına önemli katkılar
vereceğini söyledi.
Türk kültürü ve Türk tarihinin, Türk medeniyetinin farklı boyutlarıyla
Eskişehirde ele alınacak olmasının, kent için büyük bir kazanç olacağına işaret
eden Bozdağ, şöyle devam etti:
Sayın Başbakanım, Eskişehirin Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesi,
bugün dünyanın lider ülkelerinden biri haline getirdiğimiz Türkiyede sizin
önderliğinizde gerçekleşmiş tarihi bir adımdır. Liderliğinizde Türkiye
Cumhuriyeti Devleti, Türk dünyasıyla olan bağlarını edebiyattan öteye taşımış,
slogandan öteye götürmüş, gerçek tarihi adımlarla adeta taçlandırmıştır.
Talimatlarınızla 2003 yılında Türk Dünyası Belediyeler Birliği kurulmak suretiyle
belediyeler arasında köprülerin kurulmasına, ortaklıkların çoğaltılmasına, Türk
dünyasının şehir ve medeniyet anlayışının, Türk dünyasının her tarafında yeniden
ayağa kalkmasına öncülük ettiniz. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımızın
başkanlığında Belediyeler Birliği ile Türk dünyası arasında yeniden köprüler
kuruluyor. Yeniden kardeşliği tesis etme hususunda büyük bir çaba içindeler. Yine
sizin talimatınızla 2007 yılında Yunus Emre Vakfı kuruldu. Yunusun diliyle
söyleyenlerin, söylediklerinin dünyanın dört bir tarafında yankı bulması adına
Yunus Emre Enstitüsü bünyesinde bugün dünyanın 35 ayrı yerinde Yunus Emre Türk
Dil merkezleri hayata geçirildi. Yıllarca Türkiyede ABD, İngiliz kültür
merkezleri var diye bahsi yapıldı ama dünyanın herhangi bir yerinde Türk Kültür
Merkezi yoktu. Sayenizde bugün dünyanın 35 yerinde Türk Kültür merkezleri var.
Türkçeyi öğrenmek isteyenlere Türkçe öğretiliyor. Türk dilinin, Türk tarihinin,
Türk medeniyetinin marka isimleri oralarda konferanslar, seminerler, paneller
veriyor.
-Türk dünyasıyla ilişkiler-
Bozdağ, Türk kültür merkezleri bünyesinde Türk kütüphaneleri oluşturularak
Türk tarihinin dili, kültürü, medeniyetinin birinci elden ve doğru ağızdan
tanıtma konusunda tarihi adımın, Başbakan Erdoğan sayesinde ve onun liderliğinde
atıldığını anlattı.
Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının, 2010 yılında
Erdoğanın talimatı doğrultusunda kurulduğunu hatırlatan Bozdağ, şunları
kaydetti:
Bugün dünyanın dört bir yanında soydaşlarımız, akrabalarımız,
vatandaşlarımız var. İktidarımız dönemine kadar Türkiye Cumhuriyeti onlarla
farklı boyutlarda ilgileniyordu. Başbakanlıkta bir Başbakan Müşaviri bunları
deruhte ediyordu ama şimdi bir başkanlık adı altında toplandı. 300ü aşkın
dünyanın dört bir tarafından gelmiş birden fazla dil bilen nitelikli kadrosuyla
nerede bir Türk, nerede bir soydaş, nerede bir vatandaş ve akrabamız varsa
Türkiye tereddütsüz orada olduğunun şiarıyla çalışmalarını devam ettirmektedir.
Bu da Türk dünyası, soydaşlarımız, akrabalarımız, vatandaşlarımızla
ilişkilerimizin daha ileri gitmesi adına tarihi adımlardan bir oldu. Türkiyenin
gücü, her yerde olan, gönül coğrafyamızın her köşesinde olan, Türkiyeye sevdalı
bütün insanların yanındadır.
-Bir ümit adasında yaşıyoruz-
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da Nasreddin Hocanın, Dünyanın merkezi
burası dediğinde, dünyanın merkezinin sahiden aşağı yukarı Eskişehir ve çevresi
olduğunu belirtti.
O yıllarda yeryüzünde yaşayan birkaç yüz milyon insanın çoğunu birbirine
bağlayan yolların da bu coğrafyada kesiştiğini dile getiren Avcı, şunları
söyledi:
Dertli bir coğrafyaydı burası. Açlık, yoksulluk, güvensizlik kol
geziyordu. Nasreddin Hocamız ve Yunusumuz, Mevlanamız ve Hacı Bektaşımızla
birlikte sancılı bir dönemin şahidiydiler ama gülümsediler, gülümsettiler. İnsana
ve hiç gelmeyecekmiş gibi görülen geleceğe güvendiler. Onların sayesinde bir
medeniyetimiz oldu, bu toprakların acılarını dindirdik. İnsanlık tarihine göz
alıcı, gönül ferahlatıcı sayfalar ilave ettik. Yine yapabiliriz. Dertli
coğrafyaların ortasında bir ümit adasında yaşıyoruz. Dertlerimiz yok değil. Evet,
daha yapacak çok işimiz var ama unutmayalım az zamanda çok ve büyük işler de
başardık. Mesela bugün Sayın Başbakanımızın teşrifiyle Mevlananın şehrini
Yunusun şehrine daha çok yaklaştıran seferleri başlattık. Mevlananın
hemşehrileri artık Yunusun hemşehrilerine daha yakın. Sadece birkaç merkeze
değil, Anadolunun her yerine demir ağlarla hizmet götürme kararlılığımız
inşallah bundan sonra da devam edecek. Bu hamlelerle ihtiyar Avrupanın gençliği,
dağınık Ortadoğunun ilham kaynağı, uzak Orta Asyanın yakını olmalıyız. Tarihin
bu kırılma döneminde üzerimize düşeni, Yunus gibi tevazu içinde Nasreddin Hoca
gibi mütebessim bir edayla sızlanmadan, arkaya bakmadan, bir tek gönlü kırıp
dökmeden yapmamız gerekiyor.
Düne kıyasla bugün çok daha ümitli, her bakımdan daha güçlü ve zengin
olduklarını ifade eden Avcı, Türkiyenin, dünyanın her yerinde saygı gördüğünü
vurguladı.
Avcı, bu saygının hakkını vermek için dünle beraber gidenlere hayıflanmayı
bırakıp yeni şeyler söylemek gerektiğine dikkati çekerek, Bunun için de önce
kendimize, yani bizi bir millet yapan değerlerimize güvenmemiz gerekiyor. Bugün
hep birlikte kendimize, Eskişehire, Türkiyeye, çocuklarımıza, gençlerimize
güvendiğimiz için buradayız. Tanış olmak, işi kolay kılmak, gönüller yapmak için
buradayız ifadesini kullandı.
Muhabir: Deniz Açık - Sedat Gök
Yayıncı: Mürsel Çetin