Ermeni Meselesi ve Sinemada Ermeni Propagandası

Ermeni Meselesi ve Sinemada Ermeni Propagandası -DPÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kolay: Ermeniler sözde soykırım iddialarını dünyaya kabul ettirebilmek için sanatın her alanını kullanıyor


KÜTAHYA (A.A) - Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Arif Kolay, Ermenilerin, sözde soykırım iddialarını dünyaya kabul ettirebilmek için sanatın her alanını kullandığını bildirdi.
     Yrd. Doç. Dr. Kolay, Fen Edebiyat Fakültesinde verdiği Ermeni Meselesi ve Sinemada Ermeni Propagandası konulu konferansta, 1915 yılında Ermenilerin katledildiği iddiasının gerçekler araştırıldığında doğru olmadığını söyledi.
     Ermenilerin tarih boyunca birçok milletin egemenliği altında yaşadığını anımsatan Yrd. Doç. Dr. Kolay, şunları kaydetti:
     Ermenileri Bizansın zulmünden kurtaran ve onlara insanca belki yaşama hakkını bahşeden gerçekten Selçuklu ve Osmanlı Türkleri olmuştur. İlk Osmanlı padişahı Osman Gazi döneminde Ermenilerin Bizans baskısından korunmaları için Anadoluda ayrı bir toplum olarak örgütlenmelerine izin verilmiş ve Batı Anadoluda Ermenilere yönelik ilk dini merkez Kütahyada kurulmuştur. 1920li yıllardan sonra Ermeniler yoğun bir propaganda faaliyetine başlamıştır. Çok sayıda sinema filmleri yaparak ciddi paralar harcamışlardır. Ermenilerin büyük bir ekonomik kaynak harcayarak filmleri neden yaptıklarının cevabını aramaya çalışırsak, Türklere karşı art niyetli oldukları sonucuna varırız. Ermenileri bir arada tutan şey, sözde soykırım efsanesidir. Özellikle bu efsane Diaspora Ermenileri arasında çok güçlüdür. ABD ve Kanadada açtıkları dükkanlara bile bu konuyla ilgili isimler vermişlerdir. Ararat, en yaygın kullanılan isimdir.
    
     -Sözde soykırım iddialarını müzikle de destekliyorlar-
    
     Yrd. Doç. Dr. Kolay, Ermenilerin propaganda için film şirketleri kurduğunu, pek çok sanat dalını propaganda malzemesi olarak kullandığını savundu.
     Sözde soykırımı destekleyen dergi ve gazeteler, yerel yönetimler, öğrenci dernekleri, edebiyat dernekleri, festivaller ve kiliseler bulunduğu bilgisini veren Yrd. Doç. Dr. Kolay, şöyle konuştu:
     Ermeniler sözde soykırım iddialarını dünyaya kabul ettirebilmek için sanatın her alanını kullanıyor. Mesela fotoğraf sanatçılar Londrada, New Yorkta veya başka ülkelerde düzenledikleri sergilerde bir bölümü mutlaka soykırımla ilgili sergiler açıyorlar. Sözde soykırım iddialarını müzikle de destekliyorlar. Ermeni müzisyenler esas müzikle ilgili konuya geçmeden önce muhakkak bu Ermeni meselesiyle ilgili bir şarkı, türkü söylüyor. Sergilerde, gösteriler ve oyunlarla ilgili etkinliklerde muhakkak bu konuya yer veriliyor. Çeşitli Ermeni kuruluşları yılın bestesi, yılın filmi gibi ödüller vererek teşvik ediyorlar ve konunun gündemde kalmasını sağlıyorlar.
     Yrd. Doç. Dr. Kolay, Talat Paşa ile ilgili Ermeni propagandasını ele alan filmi hatırlatarak, bu filmin ABDnin Detroit kentindeki Mason tapınağında çekildiğini ve Masonların da Ermeni iddialarına destek verdiğini iddia etti.
     Ermenilerin propaganda konusunda başarılı olduğuna dikkati çeken Yrd. Doç. Dr. Kolay, Doğrusu bizim de bu meselede, üzülerek ifade etmek istiyorum, önemli bir kusurumuz var. Bugüne kadar devlet olarak, yetkililer olarak tehciri konu alan sinema propagandasıyla ilgili hiçbir şey yapmamışız ifadelerini kullandı.
     (SDT-MRS)
<< Önceki Haber Ermeni Meselesi ve Sinemada Ermeni Propagandası Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER