ERZURUM (A.A) - Koç Holding Ülkem İçin Engel Tanımıyorum
Projesi kapsamında Erzurumda ilköğretim okulu öğrencilerine Engelliye Doğru
Yaklaşım Eğitimi verildi.
Kayakyolu Çimento Müstahsilleri İşverenler Sendikası İlköğretim Okulunda
düzenlenen eğitim programında, Alternatif Yaşam Derneği eğitmenleri psikolog
Ceren Kurtay, sosyolog Buket Demirel ve görme engelli Adem Vural, ilköğretim
okulu öğrencilerine engelliye nasıl davranacakları ve nasıl yardım edecekleri
konusunda eğitim verdi.
Kurtay, burada yaptığı konuşmada, Türkiyede 8.5 milyon engellinin olduğunu
belirterek, bunun nüfusun yüzde 12sine tekabül ettiğini, çok büyük bir rakam
olduğunu söyledi.
Engelliliğin farkına varılabilmesi için illaki engelli olunması
gerekmediğini ifade eden Kurtay, Engelli olmadan da engelliğin farkına
varabiliriz. O kadar çok engelli var ki onlar için bir şeyler yapmamız lazım.
Fiziksel engelli, kas ve iskelet sistemindeki eksikliklerdir. Uzuv eksiklikleri
ya da fazlalıklardır. Engelliler sadece tekerlekli sandalye kullanmaz, baston da
kullanabilir diye konuştu.
İnsanların elinde olmadan engelli olduğunu dile getiren Kurtay, şunları
kaydetti:
Kişileri ellerinde olmayan sebeplerle eleştirmeyin. Yani ailemizi biz
seçmiyoruz, cinsel durumumuzu, ten rengimizi, gözümün ne renk olacağını da biz
seçmiyoruz. Dolayısıyla insanlarla iletişim kurarken, kendi seçimleriyle onlara
yardımcı olabiliriz. Engelli olduğunuz zaman sizin için bugüne kadar hiç sorun
olmayan merdivenler artık aşılmaz engeller haline gelecek. Bu noktada engelli
kendini, dışlanmış o topluma ait değilmiş gibi hissedecektir. O toplum, toplum
yapısını kurgularken herkesin kullanacağı alanları, araçları-gereçleri üretirken
engellileri hesaba katmamış ki. Engelliler bundan faydalanabilir mi diye
düşünmemiş ki. Dolayısıyla engelliler o toplumdan birisi değilmiş gibi
hissedecektir.
Engelliliğin eğitimi de etkilediğini dile getiren Kurtay, Okul sizin
hayatınızın bir parçası, ama engellilerin yüzde 97si eğitim olanaklarından
yoksun. Bu çok büyük bir rakam. Dolayısıyla eğitilemeyen çocuklar, bu
eğitilememelerinin sebepleri okuldan alınıp evlerine götürülmelerindeki, ulaşım,
erişim problemleri, eğitim sistemindeki eksikler gibi bir sürü nedeni var. İş
hayatına aktif katılımlarını da sağlayamıyoruz diye konuştu.
Kurtay, yeni bir şey tasarlarken, kurgularken engellilerin de dikkate
alınarak yapılması gerektiğini vurguladı.
-Yapılan yardımdan engelli haberdar edilmeli-
Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun olan görme
engelli Adem Vural da doğuştan görme engelli olduğunu belirterek, şöyle devam
etti:
Bir görme engelliye yardım etmek için sormak çok önemli. Örneğin, görme
engelli bir arkadaşım lokantaya gitmiş yemeğin yanına ayran istemiş. Garson
ayranın kapağını açmış ama söylememiş. Arkadaşın haberi yok tabii açtığından,
ayranı çalkalamak isterken çevresindeki masalar ve insanlar ayran olmuş. O yüzden
engelli için bir şeyler yaparken, haber vermek çok önemli. Yönler tarif edilirken
de kendinize göre değil bize göre tarif etmeliler. Bizim sağımız, onların sol
tarafı oluyor.
Görme engelliler olarak körebe oyununda çok iyi olduklarını anımsatan Vural,
Çocukken körebeyi çok oynardık. Beni kolay kolay ebe yapmazlardı. Ebe olduktan
kısa süre sonra ebelikten kurutulurdum. Çünkü onlar alışık değiller, ama bir
görme engelli, etrafındaki seslerle, konuşmaların ne olduğuyla çok ilgilidir.
Onları kolayca bulup ebeliyordum. Yani aslında görmek için de duymak gerekiyor
diye konuştu.
Sosyolog Demirel de işitme engelli konulu sunum yaptı
Muhabir: Ayşe Yıldız
Yayıncı: Emine Konuk