ÇANAKKALE (A.A) - Fikriye Susam Uyar - Parçalayıcı özelliğiyle
midye, istiridye, salyangoz ve küçük balık yavrularını yiyerek beslenen mavi
yengeçlerin, Çanakkale Boğazında da görülmeye başladığı, bu canlının kontrollü
olarak üremesinin önüne geçilmemesi durumunda ekosistem üzerinde büyük tehdit
oluşturduğu bildirildi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi
Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. A. Suat Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
özellikle lagün alanlarıyla nehir ağızlarında, bazen de nehir ortamlarına çok
rahat girebilen yengeçlerin, tuzluluk ve sıcaklık toleranslarının çok yüksek
olduğunu, türün, çok tuzlu suda yaşayabildiği gibi çok düşük tuzlulukta da
yaşamını sürdürebildiğini kaydetti.
Lagün alanlarının açıklarında yumurtalarını bırakan dişi yengeçlerin, daha
sonra tekrar denize açıldığını ifade eden Ateş, türün, bulunduğu ekosistemde
midye, istiridye, salyangoz ve küçük balık yavrularını yiyebildiği gibi kendi
küçük bireylerini yeme davranışı da gösterdiğini bildirdi.
Ateş, mavi yengeçlerin, istila edilen ekosistemlere, çeşitli gemilerin
balast sularıyla gelerek, Akdenize yerleştiğini, canlının uygun ekolojik ortam
bulduğunda ise farklı ekosistemlerde yayımcılık göstererek ürediğini ifade etti.
Ekonomik değeri yüksek olan mavi yengecin etinin, özellikle Uzak Doğu pazarı ile
Avrupanın bazı ülkelerinde rağbet gördüğünü dile getiren Ateş, şöyle konuştu:
Türkiyede ise bu yengeç türü, güney kıyılarımızda özellikle Muğla ve
Antalyadaki lagün alanlarına çok fazla girebiliyor. Son zamanlarda da özellikle
Çanakkale Boğazında bazı lokal kaydı var. Balıkçılardan aldığımız haberler
sonucunda da Lapseki ilçesine bağlı Çardak Lagününde, Gelibolu açıklarında, Enez
Lagünü ve Gala Gölünde yoğun bir popülasyon var. Canlı o kadar aşırı üremiş ki
göl ekosistemine kadar giriş yapmış ve birçok dip canlısının popülasyonunda
azalmalara neden olmuş. Predator, yani parçalayıcı olduğu için de bulunduğu
ekosistemlerin besin ağında önemli yere sahip.
Türün bazen kendisine ait küçük bireyleri tüketebildiği gibi diğer
yengeçleri de yiyebildiğini belirten Ateş, Eneze gittiğimizde balıkçılar çok
muzdarip olduklarını söylediler bu canlıdan dolayı. Bu canlı yavaş yavaş Türk
Boğazlar Sistemine geçiş yapıyor. Genellikle sığ suda, kumluk alanda, deniz
çayırlarının çok olduğu yerlerde bulunuyor diye konuştu.
-Ekosistem üzerinde büyük bir tehdit-
Ateş, mavi yengeçlerin popülasyonunun kontrol altında tutulması kapsamında
şu ana kadar bir çalışmanın olmadığını belirterek, üremesinin önüne geçilmemesi
durumunda canlının kıyısal ekosistem için çok büyük tehlike oluşturacağını
söyledi.
Sadece balık üzerinde predator olmasa bile, balığın yediği besinler
üzerinde bir predator. Midye üzerinde, salyangoz üzerinde predator, onu ortadan
kaldırıyor diyen Ateş, 2011 yılının mart ayında, Mavi yengecin Akdenize
girişi ve yerli ekosistemler üzerine etkisi başlıklı, ABD Türkiye işbirliğiyle
bir proje hazırladıklarını belirtti.
Yürütücülüğünü yaptığı projenin Türkiyede TÜBİTAK engeline takıldığını, ABD
Ulusal Bilim Fonunun ise Amerikalı meslektaşlarının projesini kabul ettiğini
kaydeden Ateş, projenin, bölgedeki balıkçıların sorunlarının giderilmesi amacıyla
yapıldığını belirterek, Eğer denizlerimizi ve biyolojik çeşitliliğimizi korumak
istiyorsak, biraz da ekonomiye girdi sağlamak istiyorsak, yetkililerin bu konuya
eğilmesini istiyorum. Bu canlının kontrollü olarak üremesinin önüne geçilmemesi
durumda ekosistem üzerinde büyük bir tehdit oluşturur ifadelerini kullandı.
Yayıncı: Doğan Sarıtaş