GAZİANTEP (A.A) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin
Çelik, Biz Türkiyenin birliğini, bütünlüğünü, üniter yapısını kimseyle asla
pazarlık konusu yapmadık ve yapmayacağız dedi.
Çelik, Kanal 5 Televizyonu tarafından Şahinbey Belediyesi Kültür Merkezinde
düzenlenen Anadoluda Kardeşlik ve Çözüm Süreci konulu panelde yaptığı
konuşmada, terör nedeniyle çok kan ve gözyaşı dökülen Türkiyede kaynakların da
heba edildiğini belirtti.
Ülkede Kürtçülük hareketi üzerine bina edilmiş bir terör örgütüne
rağmen, camide yan yana saf durduğumuz, aynı kıbleye döndüğümüz, aynı Allaha
inandığımız, aynı Peygamberin ümmeti olduğumuz ve özellikle aynı mezarlığı,
okulu, hastaneyi, postaneyi paylaştığımız, aynı atmosferi soluduğumuz Kürt
kardeşlerimiz var diyen Çelik, bütün Kürtleri PKK cephesinden değerlendirme
hakkına sahip olmadıklarını dile getirdi.
Kürt ile Kürtçünün birbirinden ayrılması gerektiğini anlatan Çelik, şunları
kaydetti:
Bir terör varsa, terör örgütü varsa, elbette devletin güvenlik güçleri ona
karşı mücadele edecektir. Ama bizden önce bu mesele sadece polise, askere havale
edilmişti. Polisiye ve askeri tedbirlerin dışında devlet aklı hiçbir formül
üretmiyordu. Sıradan, abdestinde, namazında, bu memlekete bağlı askerliğini
yapan, bu memleketin evladı olan Kürt vatandaşlar var. Onların da makul, masum,
mantıklı talepleri var. Biz bunları neden duymamazlıktan gelelim.
-Sıkılı yumrukla el sıkışamazsın-
Çelik, iktidara geldiklerinde olağanüstü hali kaldırdıklarını anımsatarak,
faili meçhullerin kalmadığını ve işkencenin gündemden çıkarıldığını aktardı.
Kardeşliğin baki olduğunu ve bunun zedelenmemesi için ellerinden gelen bütün
çabayı göstermeye devam edecekleri vurgulayan Çelik, Abdullah Öcalan istese de
istemese de BDP, PKK istese de istemese de biz Kürt vatandaşlarımızın haklı,
makul, makbul, masum, mantıklı taleplerini yerine getiriyoruz, getirmeye devam
edeceğiz ifadesini kullandı.
Çelik, insanların kendilerini ifade etme yollarının tamamen açık olduğunu
belirterek, şöyle devam etti:
Şiddet içermedikçe, terörü meşru kabul etmedikçe, teröre meşruiyet ve
kutsiyet kazandırmadıkça ne söylersen söyle kardeşim. Ama insan öldürme. Sen de
ölme başkasının da kanına girme. Bu ülkenin milyar dolarlarca kaynağı heba
olmasın, bu memleketin çocukları ölmesin dedik. Buna çalışıyoruz. Şu anda terör
örgütü mensuplarının önce silah bırakması lazım. Silahların önce susması, sonra
silahları bırakmaları gerekiyor. Oturup da pazarlık olarak bunun karşılığında
şunu verin, bunu verin meselesi değil. Bir kere bir insanla el sıkışmak için
sıkılı yumrukla el sıkışamazsınız. Bir kere elini size uzatacak, oturup medeni
insanlar gibi konuşacaksınız. Bu ülkede ne kadar yanlışlık varsa, bunu beraber
ortadan kaldıracağız.
Türkiyenin ortak paydası olan AK Partinin bu fitneyi yok etmeye
çalıştığını anlatan Çelik, Temenni ederiz ki, sivil toplum, sizler, bütün
halkımız bu süreçte bize destek olur, aklını başına alır, vicdanıyla hareket eder
ve bu ülkenin çocukları daha fazla ölmemiş olur, kaynaklarımız heba olmamış olur,
enerjimizi biz kendi içimizde tüketmemiş oluruz ve Türkiyeyi çok daha hak ettiği
yerlere birlikte götürmüş oluruz diye konuştu.
-Beyinlerdeki bölünmeyi yok etmemiz gerekiyor-
Çelik, seçimleri değil, sonraki nesilleri düşünerek adım attıklarını ifade
ederek, ülkenin geleceğini temin edip yollarına devam etmek istediklerini
söyledi.
Türkiyede sevgileri büyütme yerine kin, nefret ve öfkenin büyütüldüğüne
şahit olunduğunu bildiren Çelik, ırkçılığı ise ilkel bir hastalık olarak
değerlendirdi.
Çelik, şöyle konuştu:
Biz, Türk ırkçılığını da ayağımızın altına alıyoruz, Kürt ırkçılığını da
ayağımızın altına alıyoruz. Her türlü ırkçılığı reddediyoruz. Kavga biterse,
kavga üzerinden nemalananlar kaybeder, çatışma biterse çatışma üzerinden siyasi
rant elde etmeye çalışanlar zarar eder. AK Parti sadece elini değil, gövdesini
taşın altına koymaktadır. Türkiyede 5 milyon Türk-Kürt evliliği var. Bu
memlekette ben toprak bölünmesi olacağına inanmıyorum. Hiçbir Hakkarili-Vanlı,
hiçbir Siirtli-Bitlisli pasaportla Antalyaya gitmek istemez. Bunların hiçbirisi
bir sınır gümrüğünden geçerek İstanbula gitmek istemez. Kürtlerin en çok
yaşadığı memleket İstanbul. Kürtlerin üçte ikisi batıda yaşıyor. Esas bölünme,
esas tehlikeli bölünme gönüllerdeki bölünmedir. Beyinlerdeki bölünmeyi yok
etmemiz gerekiyor.
-Çözüm süreci-
Terör konusunda bir çözüm süreci başladığını aktaran Çelik, bu memleketin
birliğini, dirliğini, bütünlüğünü, bir ve bütün olmasını diğer partilerden çok
fazla önemsediklerini dile getirdi.
Çelik, şöyle devam etti:
Biz Türkiyenin birliğini, bütünlüğünü, üniter yapısını, kimseyle asla
pazarlık konusu yapmadık ve yapmayacağız. Bunu herkes böyle bilmeli. Hükümet ve
devlet bir tarafta oturacak, PKK ve BDP bir tarafta oturacak, hadi buyurun
pazarlık yapalım denilecek, böyle bir şey yok. Sonra, BDP bir kısım Kürt
vatandaşlarımızın oy verdiği bir siyasi partidir. BDP ve PKK tek başına Kürtlerin
temsilcisi olma hakkını kimden alıyor, kim vermiş bunlara bu hakkı- Doğuda,
Güneydoğuda en çok oy alan siyasi parti AK Partidir. CHPye oy verenler, başka
partilere oy verenler... Bu memlekette ben de bu konuda bir şey söylemek
isterim diyen herkesin sözü bizim için makbuldür. Ama hiç kimseyle biz oturup da
bu memleketin üniter yapısını, ortak paydalarını, tartışma konusu ve pazarlık
konusu yapmayız. Burada bizim yapmamız gereken, bu meseleyi çözmek için aklımızı
duygularımızın önüne geçirmektir. Eğer duygularımızı aklımızın önüne geçirirsek
biz kaybederiz.
-Kan, şiddet ve gözyaşının bu topraklarda bitmesi lazım-
Suçların ferdi olmasına rağmen masum vatandaşların hiç haberi yokken terörün
kurbanı olabildiklerini söyleyen Çelik, şöyle devam etti:
Ankarada birisi geldi DHKP-Cci, ABD Büyükelçiliği önünde kendisine bomba
bağladı, patlattı. Didem Tuncay bir gazeteciydi, tek suçu o gün orada bulunmaktı.
Dolayısıyla terörün böyle kalleşçe tarafı var. Ne yaparsak yapalım, hiçbir
teröre, kimden gelirse, hangi terör çeşidi olursa olsun, bizim ona sempati
duymamamız lazım. Kan, şiddet ve gözyaşının bu topraklarda bitmesi lazım. Bütün
gayretimiz, çabamız budur. Biz bu doğruları söyledik diye birileri bizi tehdit
ediyor, bize gelen tehditlerin haddi hesabı yok. Ama bir kere daha şunu
söyleyeyim, kim tehdit ederse etsin, biz şuna inanıyoruz; eğer bu topraklarda
tarih yazılacaksa, korkuları yenen insanlar, korkulara esir olmamış insanlar bu
tarihi yazacak.
AK Partinin oy kaybetme kaygısıyla hareket etmediğine vurgu yapan Çelik,
Habur sürecinin de böyle bir iyi niyetin sonucu olduğunu ve bir yol kazasına
dönüştüğünü aktardı.
Çelik, BDP ve terör örgütü PKKnın oradaki süreci sabote ettiklerini ifade
ederek, şunları kaydetti:
PKK orada ideolojik şov yaptı. BDP bundan siyasi rant elde etmeye çalıştı.
Biz dağda ölüm makinesine dönüştürülen gençleri, annelerine babalarına
kavuşturalım istedik. Silahı bıraksın gelsin dedik. Ama süreci sabote ettiler,
bir yol kazası oldu. Halk bunu gördü, bu işi hallederse AK Parti halleder dedi
ve bize desteğini sürdürdü. Biz halisane niyetlerle bu işi takip ediyoruz. Her
zaman söylediğimiz gibi İslami prensiptir, niyet hayır, inşallah akıbet hayır
diyoruz.
-Yeni anayasa çalışmaları-
Çelik, yeni anayasa konusunda da toplumun beklentisi olduğunu ama bu
konudaki çalışmaların iyi gitmediğini anlattı.
Maalesef ipe un seren ve süreci sabote etmeye çalışan bir hayli gayret
var diyen Çelik, şunları söyledi:
Orada armudun sapı üzümün çöpü hesabı yapılıyor. Bir insan bir şey
yapmak istemediği zaman ne kadar bahane üretebilecekse hepsi üretiliyor. Olmazsa
ne yapacağız- Bu memleket kendini hiçbir zaman çaresiz bırakmaz, bizim irademiz
de var, kararlılığımız da var. Bugün olmazsa yarın Türkiye inşallah yeni bir
anayasaya kavuşacak.
Moderatörlüğünü gazeteci yazar Aslan Değirmencinin yaptığı panelde, Anadolu
Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca ve araştırmacı yazar
Dr. Mehmet Sılay da konuşma yaptı.
Muhabir: Orhan Çiçek / Ahmet Caner Baysal
Yayıncı: Tarkan Demir