ADIYAMAN (A.A) - Zeynep Yücetaş - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz,
İnşallah GAP bölgemiz yeniden bu bölgenin, ülkemizin parlayan yıldızı olacak
dedi.
Yılmaz, Adıyamanda düzenlenen 4. Medeniyetler Kavşağı Adıyaman
Sempozyumunda yaptığı konuşmada, Türkiyenin özellikle son 10 yılda büyük
ivmeyle kalkındığını, değiştiğini ve çok önemli bir yere geldiğini belirterek,
özellikle yurt dışında Türkiyenin bu dönüşümü ve değişiminin büyük takdir
topladığını söyledi.
Yılmaz, Bir tarafta Avrupada ülkeler kan ağlıyor. Yüzde 1 büyümeyi önemli
başarı sayan ülkeler var. Dünyada finansal krizin yaşandığı ortamda, bölgemizde
birçok siyasi çalkantının yaşandığı ortamda çok şükür Türkiye dimdik ayakta ve
bütün dünyanın gıptayla baktığı performans sergiliyor dedi.
Geçmişte dünyada krizler yokken kriz yaşayan Türkiyenin bugün dünyada kriz
varken 2011 yılında yüzde 8,5 büyüdüğüne işaret eden Yılmaz, Türkiyede güven ve
istikrar oluştuğunu, istikrar içinde kalkınmasını hızlandırdığını, çok çeşitli
alanlarda reformlar yaptığını vurguladı.
Yılmaz, Aslında bu küresel kriz, Türkiyenin bir anlamda sınavı oldu.
Birçok ülke bu krizde tabiri caizse dökülürken, birçok ülke çok ciddi problemler
yaşarken Türkiye bünyesinin sağlam olduğunu, yaptığı reformlarla çok daha az
kırılgan ülke haline geldiğini bütün dünyaya göstermiş oldu diye konuştu.
Türkiyenin 230 milyar dolarlık bir ekonomiyken geçen yıl 772 milyar dolara
ulaştığını belirten Yılmaz, Bu yıl inşallah 800 milyar doları aşacağız. Kişi
başına gelirimiz son 9-10 yılda üç katına çıktı, 3 bin 500 dolarlardan 10 bin 500
dolarlara yakın rakama geldi. Geçen yıl 135 milyar dolar ihracat yapmayı
başardık. Son 2 yılda istihdamda çok ciddi gelişme sağladık şeklinde konuştu.
Yılmaz, Türkiyenin reformlarına devam ettikçe, siyasi istikrarını ve güven
ortamını korudukça çok daha iyi noktalara gideceğini ifade etti.
-Türkiye büyümenin nimetlerini topluma yaydı
Ekonomik başarıların Türkiyeyi sosyal alanda da çok farklı noktaya
getirdiğini ifade eden Bakan Yılmaz, geçmişte devletin faize verdiği kaynakların
güven ortamı içinde bütçe disipliniyle çok farklı alanlara aktığını kaydetti.
15 bin kilometreden fazla duble yol yaptıklarını, sağlıkta dev dönüşüm
hamlesi gerçekleştirdiklerini, KÖYDES ve BELDES gibi projelerle kırsal alanın
dönüştürüldüğünü, eğitime ciddi yatırımlar yaptıklarını, özürlüye ve yoksula
sahip çıktıklarını anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
Anayasamızda devletimizin temel niteliklerinden biri olarak, sosyal devlet
olduğumuz söyleniyor. Eskiden kağıt üzerinde olan bu kavrama biz bu dönemde hayat
verdik, can verdik. Devlet işletmecilikten çekildi, düzenleyici bir kurum olarak
altyapıya, eğitime, sağlığa, emniyete ciddi yatırımlar yaptı. Bugün sosyal
devlette çok farklı yere geldi. Yoksulluk rakamlarından bunu net şekilde
görüyoruz. Türkiye sadece büyümede aynı zamanda daha adil bir ülke haline geldi,
gelirini daha iyi dağıtan bir ülke haline geldi. Günlük geliri 1 doların altında
olan vatandaşlarımızın sayısını sıfırladık. Böyle bir şey kalmadı Türkiyede. Bu
uluslar arası mukayeseli bir gösterge olduğu için söylüyorum, bunlar satın alma
gücü paritesine göre hesaplanmış. Günlük geliri 2,15 doların altında olan
nüfusumuz 2002 yılında yüzde 3 civarındayken bugün binde 2lere gerilemiş
durumda. Günlük geliri 4 dolar 30 sentin altında olan nüfus 2002de yüzde 30muş,
bugün bu rakam yüzde 3,7ye kadar geriledi. Demek ki Türkiye iki önemli şeyi aynı
anda başarmış; hem büyümüş hem de büyümenin nimetlerini topluma yaymış. Bu
ikisini aynı anda yapmışız. Asıl büyük başarı işte bu.
Bunlara paralel şekilde demokrasi ve hukuk alanında büyük reformlar
gerçekleştirdiklerini ifade eden Yılmaz, vatandaşın bugün temel hak ve
hürriyetler noktasında daha farklı konumda olduğunu, Türkiyenin bu yönüyle de
dünyada büyük saygınlık uyandırdığını kaydetti.
Yılmaz, Şunu açıkça kendimize itiraf edelim; kendi içimizde kendimizi
kandırabiliriz, ama dünyayı kandıramazsınız. Dünyadaki standartlarda demokrasiniz
yoksa dış dünyaya gittiğiniz zaman ne kadar ekonominizi büyütürseniz büyütün
yeterince prestijli bir ülke olamazsınız, birinci ligde bir ülke olmazsınız.
Türkiye çok şükür son 9-10 yılda demokrasi alanında da inanılmaz hamleler
gerçekleştirdi dedi.
-GAP bölgemiz yeniden ülkemizin parlayan yıldızı olacak-
Bölgesel dengesizlik meselesine de çok yakından ilgi gösterdiklerini
belirten Yılmaz, hükümetin bölgesel milliyetçiliğe karşı olduğunu belirtti.
Bütün bölgelerin eşit olduğunu vurgulayan Yılmaz, Doğu Anadolu Projesi, Doğu
Karadeniz Projesi, Konya Ovası Projesinden bahsetti.
GAPa da değinen ve bunun dünya ölçeğinde bir proje olduğunu ifade eden
Yılmaz, şunları kaydetti:
GAPa bu dönemde çok ciddi ağırlık verdik. Sayın Başbakanımız 2008 yılında
GAP Eylem Planını ilan etti. O plan GAPa yepyeni bir ivme kattı. O tarihe kadar
toplam yatırımlarımız içinde yüzde 7 civarında payı olan GAP bölgesinin payı
yüzde 14lere kadar çıktı. Altyapıya ciddi yatırımlar yaptık. Sulama yatırımları
yaptık, yapıyoruz. Büyük devasa ana kanallar inşa ediyoruz. 600 kilometrenin
üzerinde şu anda GAP bölgesinde ana kanal inşaatı tamamlanma sürecinde.
GAP bölgesinde toplulaştırma programı başlattıklarını, şu anda 2 milyon
hektardan fazla alanda toplulaştırma çalışması yürütüldüğünü ifade eden Yılmaz,
GAP Eylem Planına kadar tüm Türkiyede bütün bölgelerimizde toplam
başardığımız toplulaştırma 1 milyon hektardı. Sadece GAP bölgesinde 2 milyon
hektardan fazla alanda bu çalışmaları yürütüyoruz dedi.
Bölgede ulaştırmaya büyük yatırımlar yaptıklarını, üniversitesi olmayan il
kalmadığını, eğitime, sağlığa, KOBİlere ciddi destekler sağladıklarını, kalkınma
ajansları kurduklarını, GAP bölge idaresini bölgeye taşıdıklarını ve daha etkin
hizmet etmesi için gayret sarf ettiklerini anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:
Çünkü bu bölgeyi biz yük olarak değil bir fırsat olarak görüyoruz. GAP
bölgesi tarihte bereketli hilal dediğimiz bölge. Fırat ve Dicle arasında çok
büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış, çok büyük potansiyeli olan bölge.
İnşallah bu yatırımlarımızla da tarihinde nasıl çok büyük yeri varsa, çok büyük
üretim merkeziyse, kültür merkeziyse, gelecekte de yine o şekilde olacağına
inanıyorum. 21. yüzyılda huzur ve güven ortamı içinde, terörden ve şiddetten uzak
bir vaziyette inşallah GAP bölgemiz yeniden bu bölgenin, ülkemizin parlayan
yıldızı olacak.
(sürecek)
(ZEY-MUH-İSM)