MALATYA (A.A) - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaptıkları yapısal
reformlar sayesinde, Türkiyenin küresel krizden en azından kalıcı bir tahribat
yaşamadan çıktığını söyledi.
Şimşek, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde
düzenlenen 24. Dünya Sürekli Denetim ve Raporlama Sempozyumuna eşi Esra
Şimşek ile katıldı. Sempozyumun açılışında konuşan Şimşek, Malatyada böyle bir
sempozyumun yapılmasının memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Küreselleşme, teknolojik gelişmeler ve sermaye piyasalarının entegrasyonuyla
dünya ekonomisi ve finansal piyasaların ayrı sorunlarla karşı karşıya geldiğini
ifade eden Şimşek, bu durumda bilgilerin analizi ve iyi bir şekilde
değerlendirmesinin önem kazandığını söyledi.
Amerikada hiç ev alamayacak durumda olanlara dahi kredi verilerek ev
almalarının sağlanması gibi durumların başka ülkelerin ekonomisini de
etkilediğini anlatan Şimşek, Amerikadaki konut piyasasındaki sıkıntıların diğer
ülkelerdeki bankaları, finans sistemini, ve istihdamı ciddi bir şekilde
etkilediğini vurguladı. Şimşek, finans piyasalarının ve dünya ekonomisinin
birbirine entegre olduğunu ifade etti.
G20 toplantılarında 2007-2009 döneminde Türkiyeyi kendisinin temsil
ettiğini hatırlatan Şimşek, şunları kaydetti:
Eğer biz, küresel krizin yaşandığı dönemde global anlamda politika
koordinasyonuna gitmeseydik, G20 düzeyinde global anlamda bir işbirliği
yaşanmasaydı, ben inanıyorum ki, 1929 vari bir buhran yaşanabilirdi. Bir küresel
resesyon bir küresel depresyona dönüşebilirdi. 2008-2009da yaşanan küresel kriz
son kriz olmayacak. Bundan sonra da krizler olacak, kaçınılmaz olarak. Ama önemli
olan mümkünse bu dalga boylarını daha makul düzeyde tutmak, mümkünse reel düzeyde
bunların yansımalarını sınırlamak. Küresel krizden bu yana dünyada 26,5 milyon
insan işini kaybetti ve birçok ülkede henüz o insanlar iş bulup işlerine geri
dönemediler. Bugün AByi oluşturan 27 ülkede olsun, Amerikada olsun, 2007den bu
yana net bazda bir tek istihdam yaratılamamıştır. Tam aksine AB ve Amerikada en
az 7-8 milyon kişinin istihdam kaybı söz konusudur.
-Türkiye küresel krizden kalıcı bir tahribat yaşamadan çıktı-
Türkiyede yöneticiler olarak, birçok şeyi kontrol altına aldıklarını ve
sürekli denetim altında tuttuklarını dile getiren Şimşek, özellikle bankacılık
sektörü ile finans sektörünü sıkı bir şekilde denetlediklerini ve
düzenlediklerini anlattı.
Şimşek, şöyle devam etti:
Bunun sayesindedir ki ve tabii ki yaptığımız yapısal reformlar
sayesindedir ki, Türkiye bu küresel krizden en azından kalıcı bir tahribat
yaşamadan çıktı. İşin özü itibariyle bugün AB tanımlı kamu borç stokunun, yani
devletin bütün borcunun Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya oranı kriz öncesi
seviyesinin altında. Yani yüzde 40ın altına inmiş durumdayız. Maastricht
kriterleri yüzde 60. Bugün Amerika, Avrupa, OECD ülkelerinin ortalamalarına
baktığınız zaman hemen hemen yüzde 100lerin üzerinde olduğunu maalesef
görüyorsunuz. Bu da potansiyel büyümeyi aşağı çeken çok önemli bir risk. Bütçe
açıklarını, milli gelire oran olarak, biz neredeyse sıfırladık. İstihdam olarak
2007 sonundan bu yana, mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak, net bazda 3,7
milyon vatandaşımıza iş bulduk. Dünyada büyük istihdam kayıpları yaşanırken,
Türkiye net bazda 3,7 milyon vatandaşına iş bulmuştur.
Amerikada mart ayı sonu itibariyle 419 bankanın battığını ve vatandaşın
milyarlarca dolarlık vergisinin heba olduğunu vurgulayan Şimşek, Ama Türkiyede
bir tek banka ne kaynağa ihtiyaç duydu, ne zora girdi. Hatta, biz mevduat garanti
limitlerini bile artırmak zorunda kalmadık dedi.
Türkiyenin Gayri Safi Yurt İçi Hasılasının yaklaşık yüzde 25ini
harcayarak bankaları rehabilite ettiklerini anlatan Şimşek, Amerikada, Avrupada
2009dan sonra yapılan stres testlerinin kendilerince 2004 yılında yapıldığını
söyledi.
Bankaların daha da büyümesi için yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren
Şimşek, bu sayede Türk bankalarının sermaye getirilerinin ortalama yıllık yüzde
20 olduğunu belirtti. Türk bankalarının sermaye yeterlilik oranlarının kanunen
istenilenin 2 katı olduğunu vurgulayan Şimşek, bunun çok önemli bir konu olduğunu
dile getirdi.
Vatandaşların döviz cinsinden borçlanmasını engellediklerini ifade eden
Şimşek, Doğu ve Orta Avrupada bu sıkıntıları gördüklerini söyledi. Türkiyenin
de döviz cinsinden borçlanmaması yönünde bir karar aldıklarını hatırlatan Şimşek,
Türkiyenin 2011 yılı sonu itibariyle döviz cinsinden net borcu Gayri Safi Yurt
İçi Hasılanın yüzde 1in altındadır. Neden- Çünkü biz dolar, avro basamıyoruz.
Temkinli olmamız lazım dedi.
-Diğer konuşmacılar-
Merkez Bankası Banka Meclisi Üyesi Prof. Dr. Necdet Şensoyun da Finansal
İstikrar Bağlamında Finansal Raporlama konulu bir sunum gerçekleştirdiği
toplantıda, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, bugün Türkiye Merkez
Bankasında 91 milyar dolar rezerv bulunduğunu belirtti.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik de üniversitelerinin öz
gelirlerinin payını yüzde 50ye çıkardıklarını, gelecek 5 yıldaki hedeflerinin de
yüzde 70e çıkarmak olduğunu söyledi.
Türk ve yabancı pek çok akademisyenin katıldığı sempozyum, 2 gün sürecek.
(TBK-AY-AHM-HÜL)