SAKARYA (A.A) - Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdür
Yardımcısı Ömer Sezgin, TKİnin sahalarında önemli oranda leonardit bulunduğunu
belirterek, Büyük bölümü humik asit yönünden zengin olan rezervlerimizin
ekonomiye kazandırılması için Konyanın Ilgın ilçesinde pilot tesis kurduk
dedi.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) ile TKİ işbirliğiyle Erenler ilçesindeki bir
otelde düzenlenen 1. Ulusal Humik Madde Kongresinde konuşan Sezgin, TKİnin
geçen yıl itibarıyla cirosunun 2,9 milyar olarak gerçekleştiğini ve 514 milyon
lira kar ettiğini söyledi.
TKİnin kamu kuruluşları arasında kar eden nadir kuruluşlardan biri olduğuna
dikkati çeken Sezgin, şunları bildirdi:
Türkiye genelinde 4 büyük müessesemiz, buna bağlı 4 büyük işletmemiz ve 4
de kontrol müdürlüğümüz bulunmaktadır. Kurumumuz, İstanbul Sanayi Odasının (İSO)
belirlediği ilk 500 kuruluş arasında işçi istihdam etmekte ilk 4 kurum,
karlılıkta da ilk 10 kurum içinde yer almaktadır. Yılda 35 ile 40 milyon ton
arasında değişen linyit üretimimiz var. Bunun yüzde 80ini termik santrallere,
yüzde 20sini ısınma ve sanayi kuruluşlarına vermekteyiz. Ülkemizin 12,4 milyar
ton civarında linyit rezervi var. Bunun yaklaşık yüzde 21i, yaklaşık 2,6 milyar
tonu TKİnin ruhsatları alanında bulunmaktadır. 4 bin 250 megavatlık enerji
kazandırılmaktadır, TKİnin vermiş olduğu kömürle.
2005 yılından itibaren Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verdik. Gerek AB
müktesebatı gerek Kyoto Protokolü gerekse ülkemizin çevre mevzuatından dolayı
kömürlerimizin çevreye uyumlu şekilde yakılması ve enerjiye kazandırılmasıyla
ilgili Ar-Ge çalışmalarımız devam etmektedir.
Sezgin, işletme sahalarındaki leonarditlerin düşük kaliteli kömürler
olduğunu belirterek, işleme tabi tutulan leonarditlerden humik asit elde
edilebildiğine dikkati çekti.
Humik asit çalışmalarının 2005 yılında gündeme geldiğini ifade eden Sezgin,
sözlerini şöyle tamamladı:
TKİnin sahalarında önemli oranda leonardit bulunmaktadır. Gerek Bursa
gerek Muğlada olsun, çok büyük leonardit rezervlerimiz var, büyük bölümü humik
asit yönünden zengin olan rezervlerimizin ekonomiye kazandırılması için Konyanın
Ilgın ilçesinde pilot tesis kurduk. Burada aylık 100 bin ton, 100 bin litre
civarında humik asidin elde edilmesi söz konusudur. Gerçekten topraklarımız
organik madde fakiri olduğu için humik asidin ne kadar önemli olduğunu bilim
adamlarımız anlatacaktır. Humlik asidin sadece pilot tesiste üretimi söz konusu
değil, bunların kullanımı, çeşitlendirilmesi için çalışmalarımız devam ediyor.
Tarımda kullanımını araştırmaktayız. TÜBİTAK MAM ile ekonomiye nasıl
kazandırılacağı, sağlık, kozmetik, kauçuk, boya sanayi konusunda humik asidin
kullanımıyla ilgili projelerimiz devam etmektedir. TKİ olarak humik asidin 3-4
senedir patentini de aldık. TKİ Humas adı altında satmaktayız. Bayilikler
vererek ülkemize kazandırma çalışmalarına devam ediyoruz.
-200e yakın bilim adamı katılıyor-
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Organik Kimya
Anabilim Dalı ve Humik Madde Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Tutar ise kongreye
Amerika Birleşik Devletlerinden, Rusyadan, Almanyadan, İtalyadan,
Macaristandan, Bulgaristandan 25 olmak üzere, 200e yakın bilim adamının
katıldığını söyledi.
Kongrede yaklaşık 100 sözlü ve yazılı bildiri sunulacağını anlatan Tutar,
şunları kaydetti:
Yurt dışında 30 yıldan fazladır yapılan bu kongrenin ülkemizde ilk defa
yapılması bizlere nasip olduğundan dolayı heyecan ve mutluluk içindeyiz. Humik
madde, başta tarım olmak üzere hayvancılık, sağlık, kozmetik ve endüstrinin pek
çok alanında kullanım potansiyeli olan, çok yönlü ve oldukça değerli organik
maddedir. Toprak verimini artırmada ve organik tarımda kullanılabilecek en
değerli kaynak olmasına rağmen, hala organiktir sertifikası verilmediğinden
dolayı organik tarımda kullanılamamaktadır.
Ülkemiz topraklarının büyük bölümü organik karbon noksanlığı çekmektedir.
Topraklarımızın verimini ve kalitesini artırmak için humik asit ile buluşturmamız
gereklidir. Bunun için gerekirse bir seferberlik ilan edilmeli ve humik asit
kullanım kültürü geliştirilmelidir. Humik asit araştırmaları desteklenmeli ve
humik asit araştırma merkezleri kurulmalıdır. Liselere ve üniversitelere humik
asit dersleri konulmalıdır. Humik asitler hakkında ciddi bilgi kirliliği vardır.
Bilgi kirliliğinin giderilmesi ve halkın güvenle humik asit kullanabilmesi için
akademisyenlerin de içinde bulunduğu bir komisyon oluşturulmalıdır.
Kongre, 9 Haziran Cumartesi günü sona erecek.
Muhabir: Uğur Subaşı
Yayıncı: Kemal Kaymak