Yenidoğan davası: Savcı AKP'li Bakanın hastanesine tedbir konulmasını istedi

Yenidoğan çetesinin yargılandığı davada bebeklerini kaybeden aileler konuştu. Ara kararını açıklayan mahkeme 10 sanık için daha tutuklama kararı verdi; savcı 12 hastaneye tedbir konulmasını istedi. Hastanelerin arasında AKP'li eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun hastanesi de bulunuyor.

SHABER3.COM

Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde Yenidoğan çetesinin yargılandığı davada bugün ölen bebeklerin aileleri yaşadıklarını anlattı. Müşteki ve avukatlarının dinlendiği duruşmada, ölen bebeklerle ilgili ailelere bilgi verilmediği, aileler hastaneye gittiğinde bebeklerinin öldüğünü öğrendiğini söyledi. Aileler kamu hastaneleri hakkında da suç duyurusunda bulunacaklarını ifade ederek, tutuksuz yargılanan sanıkların da tutuklanmasını talep etti.

10 SANIĞA DAHA TUTUKLAMA KARARI
Gazete Duvar'da yer alan habere göre savcılık, yenidoğan çetesi davası hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. Mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı. Tutukluların tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıklar; Ali Aksu, Ali Dirik, Renginar Molla, Ceren Hatice Kırım, Serenay Şenkalaycı, Murat Mantuş, Mehmet Gürül, Mustafa Kazan, Sümeyye Özdemir, Şeyhmus Çelik’in derhal tutuklanmasına karar verildi.

Tutuklanması istenen tutuksuz sanıkların avukatı takdiri mahkemeye bıraksa da bazı sanıklar savcılık makamının mütalaasına katılmadıklarını, talebin reddedilmesini istedi. Savcı ise tutukluluk kararının, suçların ciddiyeti ve sanıkların kaçma şüphesi nedeniyle tedbiren verilmesi gerektiğini belirtti.

Mahkeme Başkanı katılma talepleriyle ilgili Sağlık Bakanlığı, SGK ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın katılma talepleri kabul edildi. Ayrıca ölen bebeklerin aileleri Yusuf Karakoç'un, Mehmet Hanifi Kaya'nın, Erhan Karaduman'ın, Benedick Nnayereugo Opara vekilinin, Esra Tokluoğlu ve Mustafa Mevlüt Tokluoğlu vekilinin katılma talepleri de kabul gördü.

SAVCI 12 HASTANEYE TEDBİR KONULMASINI İSTEDİ
Savcı, aralarında eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun da hastanesinin aralarında olduğu, henüz tedbir ya da el koyma kararı bulunmayan 12 şirket hakkında, suç gelirlerinin aklanma ihtimali gerekçesiyle tedbir kararı konulmasını istedi. Savcılığın tedbir kararı istediği 12 hastane şöyle: Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Birinci Hastanesi, Güney Hastanesi, Çorlu Reyap Hastanesi, Bağcılar Medilife Hastanesi, TRG Hospitalist Hastanesi, Avcılar Hospital Hastanesi, Silivri Kolan Hastanesi, Özel İstanbul Reyap Hastanesi, Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi, GMZ Sağlık Hizmetleri İnş. ve Tur. Ltd. Şti.

‘TEDAVİ İÇİN 60 BİN DOLAR İSTENDİ’
Bebekleri ölen aileler, sanık doktor ve hemşirelerle ilgili diyaloglarını, kendilerinden talep edilen ücretleri anlattı. Opera bebeğin annesi çocuğunun tedavisi için kendisinden 60 bin dolar istendiğini ifade etti. 20 bin dolar verebileceğini bunun karşılığında da tedaviye başlanmasını istediğini anlatan müşteki, doktorun Birinci Hastanesi’ni tavsiye ettiğini anlattı: “Hastanede bir gece kaldıktan sonra doktor, başka hastaneye gitmesi gerektiğini söyledi. Medilife’tan biri eşimi aradı eğer ‘çocuğunuzu başka hastaneye götürmek istiyorsanız 500 dolar vermeniz gerekiyor’ dediler. Sadece bir hemşire kontrol ediyordu. Doktor yoktu, benim çocuğum daha da zorlanıyordu nefes almakta.”

Aileler, duruşma salonunda sanıklarla da yüzleşti. Hemşire Hakan Doğukan Taşçı’nın kendisini doktor olarak tanıttığını aileler tarafından da ifade edildi.

‘BİSKÜVİ KUTUSUNDA VERDİLER’
Bir başka aile ise Esenler Güney Hastanesi’ne yönlendirilmiş: “Güney Hastanesi’nde yer olduğu söylendi. Bebek ambulansla yola çıktı. Bize de araçla ambulansı takip edin dediler. Para ödemesi çıkardılar. Kartla ödemeyi kabul etmediler. ‘4 bin kartla 4 bin nakit verin’ dediler. Kadın Doğum Dr. Songül Hanım geldi eşimin durumunun kritik olduğunu söyledi. Çocuk doktoru hiç gelmedi. Hemşireler Damla Atak ve Batuhan Çetin bilgi verdi bana. Hiç doktor görmedim. Songül Hoca çocuğun durumu iyi dedi. Ama aniden bebeğimin vefat ettiğini söylediler. Batuhan Çetin haberi verdi. Saat 02.00 idi. Ölüm belgesinde iki saat sonrası yazılıydı. Morga indim çocuğu bana bir bisküvi kutusu içinde verdiler. Ölüm belgesini alıp defin işlemleri için yola çıktım. Damla Atak aradı. Belgede eksik olduğunu söyledi geri gittim imza atıp çıktım hastaneden. Songül Hanım beni aradı mahkemenin yaklaşmasına bir ay kala ifademin içeriğini istedi.”

Müşteki avukatı mahkemede, bebeğin vefatından sonra yapılanların da insanlık dışı olduğunu, bebeğin cansız bedeninin bisküvi kutusunda verilemeyeceğini ifade etti: Ölüm belgesini sunduk. 2 imza var biri boş, Rıza Keykubat e-imzalı. Sorumlu doktor olarak Rıza Keykubat gözüküyor. Bu durumda kendisiyle ilgili bu dosyanın asli faillerinden olduğunu düşünüyoruz. Güney Hastanesi Başhekimi Ali Dirik, Birinci Hastanesi başhekimi, TRG Hospital başhekimlerinin tutuklanmasını talep ediyoruz.”

‘SABAHA KARŞI ÖLDÜ’ DEDİLER
Ayaz bebeğin babası Erhan Karaduman da konuşmasında şunları söyledi: “Eşimin hamilelik süresince sıkıntısı yoktu. Kasımın 26'sında sancısı tuttu Kanuni’ye gittik. Sabaha karşı doğum yaptı. Normal odaya alındı, bebeğimin kontrolü yapıldı hiçbir problem yok denildi. Gece 2-3 gibi kardeşim aradı ‘hemen hastaneye gel bebek fenalaştı’ dedi. Yoğun bakıma alındı bebeğim, çocuğu kuvöze koydular, yer yok. Son olarak Bağcılar Medilife’a sevk edildi. Onlar da yoğun bakıma aldılar. Dursun Eryılmaz, ‘kalp yetmezliği var ameliyat olması gerek’ dedi. Doktor ‘bebeğin metabolik hastalığı var yüzde 10 yaşama şansı var, yaşarsa da engelli olur’ dedi. Sabaha karşı da öldüğünü söylediler. Çocuğu kuvözde gördüm göğsünde morluk vardı, şikayetçiyim.”

Duruşma yarın sabah 09.30'da görülmek üzere ertelendi. 
<< Önceki Haber Yenidoğan davası: Savcı AKP'li Bakanın hastanesine tedbir... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER