Tüm Türkiye'yi dehşete düşüren, kamuoyunda "Yenidoğan Çetesi" olarak bilinen suç örgütünün yargılanmasına bugün başladı. Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) para alabilmek için İstanbul'da çok sayıda bebeği gereksiz şekilde yoğun bakımda tutup, bazılarının ölümüne bazılarının da sakat kalmasına neden olan 22’si tutuklu 47 sanığın hakim karşısına çıktığı dava, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülüyor.
Gerçek Gündem'in haberine göre davada yaşananlar şöyle:
21.00 İLK DURUŞMA SONA ERDİ
Davada ilk duruşma sona erdi. Yarın saat 10.00’da görülecek duruşmanın ilk celsesine sanık savunmalarıyla devam edilecek.
Davada ilk duruşma sona erdi. Yarın saat 10.00’da görülecek duruşmanın ilk celsesine sanık savunmalarıyla devam edilecek.
19.40 SANIK TAŞÇI: NEDEN HASTANE SAHİPLERİ DEĞİL DE BİZ TUTUKLUYUZ
Hakan Doğukan Taşçı, çapraz sorguda, "Neden hastane sahipleri değil de sadece biz hemşireler tutukluyuz? Neden bebek ölümleri olurken müdahale edilmiyor?" dedi. Taşçı, "Cezaevinde izlediğim haberler yüzünden psikolojim bozuldu. 'Bebek katili' diye adım çıktı. Bilirkişi raporu tekrar yazılmalı" dedi.
Hakan Doğukan Taşçı, çapraz sorguda, "Neden hastane sahipleri değil de sadece biz hemşireler tutukluyuz? Neden bebek ölümleri olurken müdahale edilmiyor?" dedi. Taşçı, "Cezaevinde izlediğim haberler yüzünden psikolojim bozuldu. 'Bebek katili' diye adım çıktı. Bilirkişi raporu tekrar yazılmalı" dedi.
18.50 SANIK TAŞÇI: DOKTOR, KAYA BEBEK İÇİN 'FİŞİNİ ÇEK' DEMİŞ
Sanık Hakan Doğukan Taşçı’nın tape sorgusu devam ederken, Mahkeme Başkanı Kaya bebeğin ölümünü sordu. Kaya bebeğin babası, gözleri dolmuş halde sanığı dinledi.
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı sana “Hasta yok, doldur” diyor.
Hakan Doğukan Taşçı: Fırat Sarı, bir günde doldurmanı istiyor. Ne kadar çok hasta, o kadar para demek. 112 hasta geliyor, sürekli öyle para kazanılıyor, hastalar dolduruluyor.
Mahkeme Başkanı: Kaya Bebek ile ilgili, 'Çocuk gözümün önünde öldü' diyorsun, sen ne biliyorsun?
Hakan Doğukan Taşçı: Gece 3 civarı Batuhan Çelik aradı, ellerinde bebek olduğunu ve doktora ulaşamadığını, doktorun “çek fişi gitsin” dediğini söyledi. Doktor Rıza Hoca’ymış, tanımıyorum, çocuk doktoru olduğunu biliyorum. Hasta kötüydü, telefondan yardımcı olmaya çalıştım, o bebek öldü. Aileye böyle bir durum yokmuş gibi gösterdiler. Batuhan hemşire yardımcısıydı ama onun değil, doktorun müdahale etmesi gerekiyordu.
Sanık Hakan Doğukan Taşçı’nın tape sorgusu devam ederken, Mahkeme Başkanı Kaya bebeğin ölümünü sordu. Kaya bebeğin babası, gözleri dolmuş halde sanığı dinledi.
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı sana “Hasta yok, doldur” diyor.
Hakan Doğukan Taşçı: Fırat Sarı, bir günde doldurmanı istiyor. Ne kadar çok hasta, o kadar para demek. 112 hasta geliyor, sürekli öyle para kazanılıyor, hastalar dolduruluyor.
Mahkeme Başkanı: Kaya Bebek ile ilgili, 'Çocuk gözümün önünde öldü' diyorsun, sen ne biliyorsun?
Hakan Doğukan Taşçı: Gece 3 civarı Batuhan Çelik aradı, ellerinde bebek olduğunu ve doktora ulaşamadığını, doktorun “çek fişi gitsin” dediğini söyledi. Doktor Rıza Hoca’ymış, tanımıyorum, çocuk doktoru olduğunu biliyorum. Hasta kötüydü, telefondan yardımcı olmaya çalıştım, o bebek öldü. Aileye böyle bir durum yokmuş gibi gösterdiler. Batuhan hemşire yardımcısıydı ama onun değil, doktorun müdahale etmesi gerekiyordu.
18.15 SANIK TAŞÇI: SADECE 50-60 İLAÇ SATIMI YAPTIK
İlaç satımına ilişkin konuşan Hakan Doğukan Taşçı, şu ifadeleri kullandı:
"SGK’nın karşıladığı bebekler için ilaçları fazla alıyordu. Fazla olan ilaç zaten imha ediliyordu. SGK, bu ilaç için 9 bin 500 TL gibi bir ödeme yapıyordu. Ancak toplu alındığında 7 bin liraya alınıyordu. Bu yüzden ne kadar çok yazılırsa, SGK daha az ödeme yapıyordu. Biz de ilaçların dışarıda satıldığı öğrendik. Fırat Sarı ile konuştum, o da bu işe onay verdi. Hasan Basri ilaçları topluyordu, biz de Hüseyin Gündüz isimli kişiye satıyorduk. O, ambulans şoförüydü ve bizim ilaçları nereden aldığımızı bilmiyordu. İlaçların parasını iki kere Fırat Sarı aldı, bir kere de Hasan ile ben aldım. Benim SGK dolandırmak gibi durumum yoktu. Sadece 50-60 tane ilaç satımı yaptık. Sonrasında zaten bu olay ortaya çıktı. Fırat Sarı durdurmaya çalıştı. ‘İlker de ilaç satıyormuş’ dedi."
İlaç satımına ilişkin konuşan Hakan Doğukan Taşçı, şu ifadeleri kullandı:
"SGK’nın karşıladığı bebekler için ilaçları fazla alıyordu. Fazla olan ilaç zaten imha ediliyordu. SGK, bu ilaç için 9 bin 500 TL gibi bir ödeme yapıyordu. Ancak toplu alındığında 7 bin liraya alınıyordu. Bu yüzden ne kadar çok yazılırsa, SGK daha az ödeme yapıyordu. Biz de ilaçların dışarıda satıldığı öğrendik. Fırat Sarı ile konuştum, o da bu işe onay verdi. Hasan Basri ilaçları topluyordu, biz de Hüseyin Gündüz isimli kişiye satıyorduk. O, ambulans şoförüydü ve bizim ilaçları nereden aldığımızı bilmiyordu. İlaçların parasını iki kere Fırat Sarı aldı, bir kere de Hasan ile ben aldım. Benim SGK dolandırmak gibi durumum yoktu. Sadece 50-60 tane ilaç satımı yaptık. Sonrasında zaten bu olay ortaya çıktı. Fırat Sarı durdurmaya çalıştı. ‘İlker de ilaç satıyormuş’ dedi."
17.59 SANIK TAŞÇI: SGK'DAN DAHA FAZLA PARA ALMAK İÇİN
Hakim, “Doğukan eş zamanlı baskın vermişler…” şeklindeki tapeyi sordu.
Sanık Doğukan Taşçı, şu yanıtı verdi: Konuşmayı hatırlıyorum. Denetim yapıldı. Denetim sonrası arkadaşımla konuşuyoruz. Bebekler öldükten sonra varolan bir şablon var. Onları değiştiriyoruz. Denetimciler bana orada, ‘doktorunuz yetersiz. Biz seninle konuşacağız’ dediler. Hem aşağıda hem müdürün odasında. Olay tamamen bundan ibaret.
Hakim bir entübe işlemine ilişkin tapeyi soruyor.
Doğukan Taşçı: Hasta 5 günlük entübeyken 10 günlük entübe gösterilmiş? Buna ilişkin.
Hakim: Neden entübe gösterilmiş?
Sanık Taşçı: Hasta entübeyse 3. Derece gösterilir ve SGK’dan daha fazla para alır.
Hakim, “Doğukan eş zamanlı baskın vermişler…” şeklindeki tapeyi sordu.
Sanık Doğukan Taşçı, şu yanıtı verdi: Konuşmayı hatırlıyorum. Denetim yapıldı. Denetim sonrası arkadaşımla konuşuyoruz. Bebekler öldükten sonra varolan bir şablon var. Onları değiştiriyoruz. Denetimciler bana orada, ‘doktorunuz yetersiz. Biz seninle konuşacağız’ dediler. Hem aşağıda hem müdürün odasında. Olay tamamen bundan ibaret.
Hakim bir entübe işlemine ilişkin tapeyi soruyor.
Doğukan Taşçı: Hasta 5 günlük entübeyken 10 günlük entübe gösterilmiş? Buna ilişkin.
Hakim: Neden entübe gösterilmiş?
Sanık Taşçı: Hasta entübeyse 3. Derece gösterilir ve SGK’dan daha fazla para alır.
17.44 SANIK TAŞÇI: TÜM KURUMLARDA YAPILIYOR
Sanık Hakan Doğukan Taşçı itiraf niteliğindeki savunmasına devam ediyor:
- Bu yapılanlar daha önce çalıştığım tüm kurumlarda yapılıyor.
Hakim: Ne gibi işlemler yapılıyor?
Evrakla oynanma gibi işlemler yapılıyor. Bu kurumlar her sene denetleniyor. Nasıl oluyorda denetimlerde ortaya çıkmıyor da biz hemşireler suçlanıyoruz? Sistem hep bu şekilde.
Hakim dosyadaki hasta sayısının arttırılması yönündeki tapeleri okudu.
Hakan Doğukan Taşçı: Her hastane sahibi para kazanmak ister. Hasta sayısının fazla tutulmasını istiyorlar. Fırat Sarı’ya hasta sayısı konusunda baskı kurulmuş. O da bize onu söylüyor.
Sanık Hakan Doğukan Taşçı itiraf niteliğindeki savunmasına devam ediyor:
- Bu yapılanlar daha önce çalıştığım tüm kurumlarda yapılıyor.
Hakim: Ne gibi işlemler yapılıyor?
Evrakla oynanma gibi işlemler yapılıyor. Bu kurumlar her sene denetleniyor. Nasıl oluyorda denetimlerde ortaya çıkmıyor da biz hemşireler suçlanıyoruz? Sistem hep bu şekilde.
Hakim dosyadaki hasta sayısının arttırılması yönündeki tapeleri okudu.
Hakan Doğukan Taşçı: Her hastane sahibi para kazanmak ister. Hasta sayısının fazla tutulmasını istiyorlar. Fırat Sarı’ya hasta sayısı konusunda baskı kurulmuş. O da bize onu söylüyor.
17.39 SANIK BEYANLARI BAŞLADI
İlk olarak sanık Hakan Doğukan Taşçı kürsüye geldi.
Taşçı: Yaptığım işlemleri kabul ettim. Bizzat yaptığım birkaç işlemi zaten söyledim. Sadece telefon tapelerinden oluşan bir rapor yazılmış. Bunu kabul etmiyorum.
Hakim: Kendini tanıtır mısın?
- 10 yıldır yenidoğan yoğun bakımında çalışıyorum.
Sanık lise mezunu olduğunu belirterek çalıştığı hastaneleri tek tek saydı ve en son Florya Hastanesinde çalışırken tutuklandığını söyledi.
Hakim dosyadaki sanıkları tek tek sayıp tanıyıp tanımadığını sordu. Sanık birkaç kişi hariç tüm sanıkları tanıdı. "Fırat Sarı’yı tanıyor musun" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
- Fırat Sarı’yı ise Reyap Hastanesi’nden tanıyorum.
İlk olarak sanık Hakan Doğukan Taşçı kürsüye geldi.
Taşçı: Yaptığım işlemleri kabul ettim. Bizzat yaptığım birkaç işlemi zaten söyledim. Sadece telefon tapelerinden oluşan bir rapor yazılmış. Bunu kabul etmiyorum.
Hakim: Kendini tanıtır mısın?
- 10 yıldır yenidoğan yoğun bakımında çalışıyorum.
Sanık lise mezunu olduğunu belirterek çalıştığı hastaneleri tek tek saydı ve en son Florya Hastanesinde çalışırken tutuklandığını söyledi.
Hakim dosyadaki sanıkları tek tek sayıp tanıyıp tanımadığını sordu. Sanık birkaç kişi hariç tüm sanıkları tanıdı. "Fırat Sarı’yı tanıyor musun" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
- Fırat Sarı’yı ise Reyap Hastanesi’nden tanıyorum.
17.27 BAROLARIN KATILMA TALEBİNE RET
Baroların davaya katılma talepleri doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle reddedildi.
Baroların davaya katılma talepleri doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle reddedildi.
16.48 DURUŞMAYA ARA
Katılma taleplerinin değerlendirilmesi için duruşmaya ara verildi.
Katılma taleplerinin değerlendirilmesi için duruşmaya ara verildi.
16.45 BİR AVUKAT DAHA DURUŞMADAN ATILDI
Yenidoğan Çetesi'nde çok sayıda telefon talebinde adı geçen hemşire Mehtap Sayar’ın avukatı, kendisinin isminin verilmesinden rahatsız olduğunu ve hedef gösterildiğini söyledi.
Bu cümlelere başka bir avukat tepki gösterdi. Tepki gösteren avukat duruşma salonundan atıldı. Atılırken, “Katil bunlar katil” diyerek bağırdı.
Yenidoğan Çetesi'nde çok sayıda telefon talebinde adı geçen hemşire Mehtap Sayar’ın avukatı, kendisinin isminin verilmesinden rahatsız olduğunu ve hedef gösterildiğini söyledi.
Bu cümlelere başka bir avukat tepki gösterdi. Tepki gösteren avukat duruşma salonundan atıldı. Atılırken, “Katil bunlar katil” diyerek bağırdı.
16.32 SANIK AVUKATI: SİYASİ SHOW HALİNE GELDİ
Bir başka sanık avukatı ise "Dosya medyatik oldu. İddianameyi sosyal medyada gördük. Ciddi töhmet yaratıldı. Siyasi show haline geldi ve ciddiyetini kaybetti. Siyasi partilerin katılım talebini reddedin" ifadelerini kullandı.
Bir başka sanık avukatı ise "Dosya medyatik oldu. İddianameyi sosyal medyada gördük. Ciddi töhmet yaratıldı. Siyasi show haline geldi ve ciddiyetini kaybetti. Siyasi partilerin katılım talebini reddedin" ifadelerini kullandı.
16.22 SANIK AVUKATI: MÜVEKKİLLERİM PSİKOLOJİK ŞİDDET GÖRÜYOR
Katılama taleplerinin reddedilmesini isteyen sanık avukatlarından biri, "Bu kadar yargısız infazın yapıldığı, müvekkillerin bu kadar ağır psikolojik şiddet altında kaldığı böyle bir yargılama görülmedi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde adil yargılanmanın bu kadar ihlal edildiği bir duruşma görülmedi" diye konuştu.
Katılama taleplerinin reddedilmesini isteyen sanık avukatlarından biri, "Bu kadar yargısız infazın yapıldığı, müvekkillerin bu kadar ağır psikolojik şiddet altında kaldığı böyle bir yargılama görülmedi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde adil yargılanmanın bu kadar ihlal edildiği bir duruşma görülmedi" diye konuştu.
16.21 SANIK AVUKATI: BU KAYITLAR DELİL SAYILMASIN
Sanık avukatı, mahkemede “Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında rüşvet nedeniyle dinleme kararı verilmiştir. Dolayısıyla bu telefon tapeleriyle ilgili izin yoktur ve bunlar tesadüfi delil değildir. Bu tapelerde yalnızca rüşvetle ilgili kısmın dosyaya dahil edilmesi gerekmektedir” dedi. Yani bebek ölümleri ile ilgili kayıtların delil sayılmaması gerektiğini talep etti.
Sanık avukatı, mahkemede “Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında rüşvet nedeniyle dinleme kararı verilmiştir. Dolayısıyla bu telefon tapeleriyle ilgili izin yoktur ve bunlar tesadüfi delil değildir. Bu tapelerde yalnızca rüşvetle ilgili kısmın dosyaya dahil edilmesi gerekmektedir” dedi. Yani bebek ölümleri ile ilgili kayıtların delil sayılmaması gerektiğini talep etti.
16.15 TÜM KATILMA TALEPLERİNİN REDDİ TALEBİ
Duruşma savcısı tüm katılma taleplerinin "suçtan zarar görmedikleri" gerekçesiyle reddedilmesini istedi. Bazı sanık avukatları mahkeme başkanının savcının görüşü doğrultusunda karar vermesini isterken bazı sanık avukatları ise, “takdir mahkemenindir” dedi.
Duruşma savcısı tüm katılma taleplerinin "suçtan zarar görmedikleri" gerekçesiyle reddedilmesini istedi. Bazı sanık avukatları mahkeme başkanının savcının görüşü doğrultusunda karar vermesini isterken bazı sanık avukatları ise, “takdir mahkemenindir” dedi.
15.50 FIRAT SARI: SÖYLEYECEK BİR ŞEYİM YOK
Sanık Dursın Eryılmaz, "Katılma taleplerine ilişkin söyleyecek bir şeyiniz var mı?" sorusuna “Söyleyecek bir şeyim yok" dedi. Çete lideri Fırat Sarı da "Sizin söylemek istediğiniz bir şey var mı?" sorusuna "Söyleyecek bir şeyim yok" yanıtını verdi.
Sanık Dursın Eryılmaz, "Katılma taleplerine ilişkin söyleyecek bir şeyiniz var mı?" sorusuna “Söyleyecek bir şeyim yok" dedi. Çete lideri Fırat Sarı da "Sizin söylemek istediğiniz bir şey var mı?" sorusuna "Söyleyecek bir şeyim yok" yanıtını verdi.
15.35 AVUKAT: MAĞDUR AİLELERDEN İNTİHAR EDENLER VAR
Mağdur ailelerin avukatlarından biri, "Bu ailelerden intihar edenler var. Buzdağının görünen kısmı bile değil bu. Ailelerin çoğu fakir ve gariban. Zaten bu ülkede her zaman garibanlar mağdur oluyor" ifadelerini kullandı.
Mağdur ailelerin avukatlarından biri, "Bu ailelerden intihar edenler var. Buzdağının görünen kısmı bile değil bu. Ailelerin çoğu fakir ve gariban. Zaten bu ülkede her zaman garibanlar mağdur oluyor" ifadelerini kullandı.
15.13 MAHKEMEDE 'NARİN' HATIRLATMASI
Öldürülen bebeklerin avukatlarından biri, “Bu davada sanıklarla ilgili iddialarımız ortadayken sanıklara soru sormamız gerekiyor. 47 sanık ve çok sayıda müdafii var. Böyle davalarda çeteyi çökerten şey çapraz sorgudur. Narin dosyasında katılma talebi kabul edildi ve bu sayede çok önemli sorular soruldu. Bizim de sesimiz kısılmasın” diye konuştu.
Öldürülen bebeklerin avukatlarından biri, “Bu davada sanıklarla ilgili iddialarımız ortadayken sanıklara soru sormamız gerekiyor. 47 sanık ve çok sayıda müdafii var. Böyle davalarda çeteyi çökerten şey çapraz sorgudur. Narin dosyasında katılma talebi kabul edildi ve bu sayede çok önemli sorular soruldu. Bizim de sesimiz kısılmasın” diye konuştu.
15.05 İBRAHİM KABOĞLU KATILMA GEREKÇESİNİ AÇIKLADI
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, katılma gerekçelerini "Bu davanın konusunu oluşturan sağlık hizmetleri, devletin sorumluluğundadır. Konu nedir? Çocuk Hakları Sözleşmesi. Buna katılıyorum ama aynı zamanda çocuk bir insandır ve yaşama hakkı vardır. Yaşama hakkını korumak, baroların da sorumluluğudur. Ortaya çıkacak yargı kararının asaletle sürdürülmesi, adil yargılamanın gerçekleşmesi ve gerçeğin ortaya çıkması gereklidir" sözleriyle açıkladı.
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, katılma gerekçelerini "Bu davanın konusunu oluşturan sağlık hizmetleri, devletin sorumluluğundadır. Konu nedir? Çocuk Hakları Sözleşmesi. Buna katılıyorum ama aynı zamanda çocuk bir insandır ve yaşama hakkı vardır. Yaşama hakkını korumak, baroların da sorumluluğudur. Ortaya çıkacak yargı kararının asaletle sürdürülmesi, adil yargılamanın gerçekleşmesi ve gerçeğin ortaya çıkması gereklidir" sözleriyle açıkladı.
15.00 ERİNÇ SAĞKAN SÖZ ALDI
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, "Sabah duruşmaya başlarken bulunduğunuz yerle ilgili yapılan tartışmaya dair şunu belirtmek isterim, bizim nerede oturduğumuzun bir önemi yok. Bizim için önemli olan, müşteki ve sanık vekillerinin çalışma ortamlarının sağlanmasıdır" dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, "Sabah duruşmaya başlarken bulunduğunuz yerle ilgili yapılan tartışmaya dair şunu belirtmek isterim, bizim nerede oturduğumuzun bir önemi yok. Bizim için önemli olan, müşteki ve sanık vekillerinin çalışma ortamlarının sağlanmasıdır" dedi.
14.56 TBB, DAVAYA MÜDAHİL OLMAK İSTEDİ
Duruşma, verilen 45 dakikalık aranın ardından tekrar başladı. Türkiye Barolar Birliği, davaya müdahil olmak istedi.
Duruşma, verilen 45 dakikalık aranın ardından tekrar başladı. Türkiye Barolar Birliği, davaya müdahil olmak istedi.
13.54 DURUŞMAYA ARA
Duruşmaya 45 dakika ara verildi.
13.38 DURUŞMA TÜM GÜN SÜRECEK
Mahkeme başkanı, "Mesai saatinden sonra da duruşmaya devam edeceğiz. Sanıklar da taraflar da oldukça fazla. Duruşma 5 gün sürecek" bilgisini verdi.
Sanık avukatı, "Duruşma her gün mesai saati sonrası biterse bizler cezaevine nasıl gidip müvekkillerimizle görüşeceğiz?" diye sorunca mahkeme başkanı, "Bugün 9’da biter yarın 7’de biter duruma göre bakacağız" dedi.
13.30 BEBEKLERİ ÖLDÜRÜLEN AİLELER SALONDA
Duruşma salonunun arka sıralarında bebekleri öldürülen aileler, orta kısımda da sanıklar bulunuyor. Aileler, bebeklerini öldüren sanıkları doğrudan görüyor.
12.46 GERGİNLİK SONRASI TUTANAĞA GEÇİLDİ
Duruşma salonunda bulunan avukatlar, meslektaşlarının kapının önünde kaldığını söyledi. Mahkeme başkanı, izinsiz konuşan izleyicileri duruşma salonundan atacağını belirterek, tutanağa geçti.
12.44 MAHKEME BAŞKANI, AVUKATI SALONDAN ÇIKARDI
Mahkeme başkanı, dosyaya gelen belgelerin okunduğunu söyledi. Avukat Ömer Kavili ise "Belgeleri okumadan tutanak tutuyorsunuz" diyerek tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, Kavili’nin duruşma salonundan çıkmasını istedi. Kavili, “Yargı bir kültürdür. Yok ettiniz. Kanunsuzlar” sözleriyle salondan çıktı.
12.19 MEHTAP HEMŞİRE DE KÜRSÜDE
Yenidoğan Çetesi’nin doktor sanıklarından İlker Gönen, sanık kürsüsüne çıkarak evli ve 3 çocuk sahibi olduğunu, ayrıca üniversite mezunu olduğunu belirtti. Ardından, birçok telefon dinlemesinde adı geçen hemşire Mehtap Sayar kürsüye çıkarak bekar olduğunu ve çocuğunun olmadığını ifade etti.
12.14 FIRAT SARI KÜRSÜDEYKEN BAZI AİLELER İÇERİ ALINDI
Çete lideri Fırat Sarı, kimlik bilgisini okumak için sanık kürsüsüne geldi. Başındaki peruğunu cezaevinde çıkartmış olduğu görüldü. Kimlik tespitinde bekar ve 2 çocuk babası olduğunu söyleyen Sarı, klinik doktoru olduğunu ve aylık kazancının 400 bin lira olduğunu belirtti. O sırada bebeğini kaybetmiş bazı aileler duruşma salonuna giriş yaptı.
12.05 DURUŞMA GERGİN BAŞLADI
Mahkeme başkanı, duruşmaya katılan bir avukata, “Siz seyircisiniz, ya oturun ya da duruşma salonundan çıkın. Taraf avukatı değilsiniz, sizi uyarıyorum,” dedi. Avukatlar, mahkeme başkanının bu tavrına tepki gösterirken, tartışma sonrası sanıkların kimlik bilgilerine geçildi.
11.50 GAZETECİLERE ENGEL
Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Seyhan Avşar, Bakırköy Adliyesi önünde, bebeği öldürülen ailelerin, avukatların, gazetecilerin ve STK'ların duruşma salonuna alınmadığını belirtti. Avşar, bu denli önemli bir davada organizasyonun çok kötü olduğuna dikkat çekti.
'Yenidoğan' Davasında Duruşmadan Atılan Avukatın Acı İsyanı!
"Yenidoğan Çetesi" davasında mahkeme başkanını kanuna aykırı hareket ettiği konusunda uyaran avukat Ömer Kavili salondan çıkarıldı. Kavili, duruşma salonu önünde yaptığı açıklamada, "Kim niye müdahil olmak istiyor, insanların acıları neler? Bunu dinlemeye bile tahammülleri yok. Ama yargılama yapıyorlarmış. Bana çıkarma kararı verdi. Şu anda mahkeme başkanı keyfilik yapıyor. Çünkü bu dava, sağlık sisteminin çöktüğü davadır, suçüstü belgesidir" dedi.
Türkiye'yi dehşete düşüren "Yenidoğan Çetesi" davasının ilk duruşması bugün görülüyor. 22’si tutuklu 47 sanığın hakim karşısına çıktığı dava, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşiyor. Mahkeme başkanı, duruşma öncesi salonda tartışma yaşadığı avukat Ömer Kavili'yi salondan çıkarttı. Kavili, duruşma salonu önünde karara isyan ederek mahkeme başkanının keyfi davrandığını vurguladı.
'BU ACILARI DİNLEMEYE BİLE TAHAMMÜLLERİ YOK'
Avukat Ömer Kavili'nin açıklaması şu şekilde:
"Kanun, dosyaya gelen evraklar okunur diyor. Ama mahkeme başkanı kanunun emredici sözünü dinlemiyor, iki kere uyardım. Okundu dosyasına koyuyor ama okumuyor. Salonun duymasını istemiyor. Kim niye müdahil olmak istiyor, insanların acıları neler? Bunu dinlemeye bile tahammülleri yok. Ama yargılama yapıyorlarmış. Bana çıkarma kararı verdi. Şu anda mahkeme başkanı keyfilik yapıyor. Çünkü bu dava, sağlık sisteminin çöktüğü davadır, suçüstü belgesidir. Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz dağda yolunu şaşırır."
"Yenidoğan Çetesi" davasında mahkeme başkanını kanuna aykırı hareket ettiği konusunda uyaran avukat Ömer Kavili salondan çıkarıldı. Kavili, duruşma salonu önünde yaptığı açıklamada, "Kim niye müdahil olmak istiyor, insanların acıları neler? Bunu dinlemeye bile tahammülleri yok. Ama yargılama yapıyorlarmış. Bana çıkarma kararı verdi. Şu anda mahkeme başkanı keyfilik yapıyor. Çünkü bu dava, sağlık sisteminin çöktüğü davadır, suçüstü belgesidir" dedi.
Türkiye'yi dehşete düşüren "Yenidoğan Çetesi" davasının ilk duruşması bugün görülüyor. 22’si tutuklu 47 sanığın hakim karşısına çıktığı dava, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşiyor. Mahkeme başkanı, duruşma öncesi salonda tartışma yaşadığı avukat Ömer Kavili'yi salondan çıkarttı. Kavili, duruşma salonu önünde karara isyan ederek mahkeme başkanının keyfi davrandığını vurguladı.
'BU ACILARI DİNLEMEYE BİLE TAHAMMÜLLERİ YOK'
Avukat Ömer Kavili'nin açıklaması şu şekilde:
"Kanun, dosyaya gelen evraklar okunur diyor. Ama mahkeme başkanı kanunun emredici sözünü dinlemiyor, iki kere uyardım. Okundu dosyasına koyuyor ama okumuyor. Salonun duymasını istemiyor. Kim niye müdahil olmak istiyor, insanların acıları neler? Bunu dinlemeye bile tahammülleri yok. Ama yargılama yapıyorlarmış. Bana çıkarma kararı verdi. Şu anda mahkeme başkanı keyfilik yapıyor. Çünkü bu dava, sağlık sisteminin çöktüğü davadır, suçüstü belgesidir. Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz dağda yolunu şaşırır."