ABD Başkanı Donald Trump ile Demokrat Partili rakibi Joe Biden’ın perşembe günü yapacakları televizyon düellosuna ilişkin bir açıklama yapıldı. Başkanlık Münazaraları Komisyonu (CPD) 90 dakikalık tartışmanın konu başlıklarına goere 15 dakikalık segmentler halinde düzenleneceğini duyurdu. Her bir adaya moderatörün sorduğu soruyu yanıtlayan bir açılış konuşması yapması için iki dakika süre verilecek. Bu süre içinde diğer adayın mikrofonu kapatılacak ve böylece adaylar birbirlerinin konuşmalarına müdahale edemeyecek. Ardından "açık tartışma” bölümüne geçiliecek ve bu sırada her iki adayın da mikrofonu açık kalacak.
Komisyondan yapılan açıklamada "adayların bu şekilde kendi konuşma suerelerine riayet etmelerinin, boeylece medeni bir tartışmayı teşvik etmenin ve izleyicilerin yararını artırmanın" ümit edildiği belirtildi.
Trump cephesinden tepki
Trump’ın seçim kampanyası menajeri Bill Stepien kararı tepkiyle karşıladı. Stepien "Başkan Trump taraflı komisyonun son dakikada favori adayına avantaj sağlamak için kural değişikliğine gitmesinden bağımsız olarak Joe Biden ile tartışmaya kararlıdır" ifadelerini kullandı.
Trump ile Biden arasında 29 Eyluel tarihindeki ilk televizyon düellosuna karmaşa hâkim olmuş, Trump Demokrat Partili rakibinin ara vermeden sözünü kesmişti.
Korona pandemisi nedeniyle de ülkesinde eleştirilerin odağında olan Trump seçimlere haftalar kala yarışı rakibi Biden’ın gerisinde götürüyor. Cumhuriyetçi aday ülke çapında yapılan kamuoyu yoklamalarında yaklaşık 10 puan geride görünüyor. Seçimin kaderi açısından kritik öneme sahip olan Michigan, Pennsylvania ve Wisconsin gibi eyaletlerde de Trump Biden’ın gerisinde.
Trump ile Biden arasındaki ikinci ve son televizyon düellosu Perşembe günü Nashville'deki Belmont Üniversitesi'nde düzenlenecek. Şimdiye kadar 30 milyondan fazla ABD vatandaşının oyunu mektupla kullandığı başkanlık seçimleri 3 Kasım tarihinde yapılacak.
ABD'de Yüksek Mahkeme mektupla gönderilen oylarla ilgili pazartesi günü bir karar aldı. Yüksek Mahkeme seçim tarihinden sonraki üç gün içinde ulaşan oyların eyalet yönetimleri tarafından sayılmasına izin verdi. Cumhuriyetçiler 3 Kasım tarihinden sonra gelen oyların sayılmamasını istiyordu.