ANKARA (CİHAN)- MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Başbakan Davutoğlu'nun Arınç ve Gökçek arasındaki tartışmayla ilgili "konu kapanmıştır" açıklaması yapmasına, "Davutoğlu; savcı, hakim, yargıç değil. Bu meselelerin kapanabilmesi için savcılığın olaylara el koyması lazım. Yargılama sonunda konunun kapanıp kapanmadığına yargının karar vermesi lazım." dedi.
Yeniçeri, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. "Siz istediğiniz kadar sorunu çözdük deyin, karşınızdakiler için belki de çözüm süreci devlet yıkılına kadar bitmeyecektir." diyen Yeniçeri, Erdoğan'ın Ergenekon ile Balyoz davaları hakkında yaptığı açıklamaları eleştirdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve arkadaşlarıyla ilgili olarak Hakan Fidan için yaptığını yapmadığının altını çizen Yeniçeri, "AKP'nin bizzat güdümündeki yayın organları içeri tıkılmış TSK mensuplarıyla ilgili olarak inanılmaz iftiralar, isnatlar ve ithamlar gerçekleştirmiş ve yargısız infazlar da bulunmuşlardır. Söylenen sözler ve takınılan tavırlarla AKP'nin ve liderlerinin gerçekler ile ciddi bir çelişkiye düştüğünü göstermektedir. Bu çelişkiler iş işten geçtikten sonra günah çıkarmakla, üzüntü ifade etmekle telafi edilecek gibi değildir. Türkiye'yi on üç yıldır işte böyle bir zihniyet yönetmektedir. Başka bir şey söylemeye gerek var mı?" diye konuştu.
"Öcalan'ın 2013'te söylediklerinin arkası gelmemişti. 2015'te söylediklerinin arkasını geleceğini hiç kimse garanti edemez." diyen Yeniçeri, bütün bu yıkım sürecini Türkiye'nin başına bela eden zamanın Başbakanı Erdoğan'ın "uygulamayı görmek gerek" derken buna vurgu yaptığını savundu. Kandil'in harıl harıl meşruiyet ve ordulaşma faaliyetleri içinde olduğu bir zaman diliminde Öcalan'ın söylemlerinin karşılık bulacağını beklemenin doğru olmadığını vurgulayan Yeniçeri, "Öcalan bu çağrısıyla AKP'nin elini 7 Haziran seçim sürecine kadar güçlendirmiştir. Besleme medyanın bütün yaygarası buna yöneliktir. Cumhurbaşkanın son gelişmeler üzerine söylediklerini gündem değiştirmek ya da algı yönetmek amacına yönelik olmadığı kaydıyla değerlendirmek gerekir. Bu durumda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başını ve gövdesini altına koyduğu, övdüğü, yücelttiği hatta dayattığı çözüm sürecinin Türkiye'yi götürdüğü yeri gördüğü için bazı şeylerin yanlış olduğunu söylemek zorunda kalmış olmalıdır. Cumhurbaşkanı olmasına karşın bir türlü bağlantısını koparmadığı AKP'nin, PKK uzantılarıyla yaptığı görüşmeler konusuna ciddi eleştiriler getirdi." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç arasındaki tartışmaya Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in de dahil olduğunu dile getiren Yeniçeri, "Tartışma kim daha çok paralelci noktasına taşınmıştır. Bu durum iktidarın içine düştüğü çıkmazı göstermesi bakımından da dikkate değerdir. Bu durumda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, görevi kötüye kollanmak ve zimmet suçunu işlediği buna karşı Bülent Arınç'ın da Suçu Saklama ve şantaj aracı olarak kullanma fiilerini işlediği ortaya çıkmış oluyor. Ne diyelim Allah ıslah etsin!" diye konuştu.
Öcalan'ın PKK'dan silahsızlanmayı değil, Türkiye'de mücadelesine silah kullanmadan devam etmesini istediğini belirten Yeniçeri, "Bunun nedeni, PKK Türkiye'de istediklerini silah kullanmadan alabiliyor ve silaha asıl Kürdistan'ı kurmak için her şeyden çok Suriye'de ihtiyaç var. Öcalan mesajında 'Parlamento üyeleri ve İzleme Heyeti'nden teşkil edilen bir Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu'ndan geçerek bu kongreyi başarıyla realize etme durumunu yaşarız' diyor. Silahlı mücadeleyi sonlandırmak için AKP iktidarının atması gereken adımları hatırlatıyor. Öcalan'ın dayattığı tarafların müzakere masasında bir araya gelmesi gerekiyor. Burada Dolmabahçe Sarayı'nda açıklanan 10 başlığı müzakere edecekler. Çözüm bu ilkelerde mutabakata vardıklarında inandırıcı adımlar o zaman atılacaktır. Bununla birlikte PKK kongresini toplayacak ve Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı 'yürüttüğü' silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı alacak! PKK'ya yakın kaynaklar silah bırakma kongresinin toplanmasını 'Kürt sorununun çözümü için kalıcı ve inandırıcı adımlar atılmasına, yakın gelecekte Öcalan'ın özgürlüğü için kesin garanti altına alınmasına' bağlamaktadırlar. Dahası bu kaynaklara göre 'Kürdistan'a karşı işgal ve soykırım tehditleri devam ettiği müddetçe PKK'nin silahsızlanması mümkün değil. Sadece bundan dolayı da değil. Çözüm sürecinin sonunda ortaya çıkan kalıcı barışı korumak içinde Kürdistan gerillasına ihtiyaç vardır. Yani çözüm olmadan PKK'den silahsızlanmayı beklemek 'arabayı atın önüne koşmaktan' başka bir şey değil… Kürdistan'daki şartlar geçmişe göre PKK'nin silahsızlanmasını değil, aksini işaret ediyor". Bu bağlamda PKK silah bıraktı bırakacak görüntüsü yaratmak siyasete olduğu gibi akla ve mantığa da aykırı bir tutumdur. Durum budur. Diğer taraf ayrıntıdır." şeklinde konuştu.
Başbakan Davutoğlu'nun Arınç ve Gökçek arasındaki tartışmayla ilgili "konu kapanmıştır" açıklamasının sorulması üzerine Yeniçeri, "Davutoğlu savcı, hakim, yargıç değil. Bu meselelerin kapanabilmesi için savcılığın olaylara el koyması lazım. Yargılama sonunda konunun kapanıp kapanmadığına yargının karar vermesi lazım. Eğer böyle bir şey yoksa, paralel yapı sözü nereden çıktı? Gerçek paralel yapı Pensilvanya değil, Başbakanlık'ta Başbakan Yardımcılığı'nda ikamet ediyormuş." dedi. CİHAN