N. NUR ENER- Yeni Asya
Gazete köşelerinde ve sosyal medya hesaplarında kendilerini hâkim savcı yerine koyan bazı isimler, kendilerine göre ‘suçlu’ ilân ettikleri isimleri hedef göstermeye başladı. Sergilenen bu tutum ‘gazetecilik nereye gidiyor’ sorusunu bir kez daha gündeme getirdi. 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası kendilerini Yürütme ve Yargı makamında gören bazı gazeteciler ve yazarlar da benzer tutumlarda bulunup kendi kanaatlerince şüpheli gördükleri kişileri sosyal medya hesaplarından ihbar etmeye başlamıştı. Akademisyenleri ve aydınları hedef alan bu gazeteciler ihbarlarda bulunmakla da yetinmeyip gereğini yapmayan makamları da ‘terör örgütüne mensubiyetle’ suçlayarak töhmet altında bırakmayı sürdürüyor. Yanlışlıkla göz altına alınan, açığa alınan akademisyenlerin ve memurların sayısının artmasında parmağı olan bu provokatörler gazeteciliğe ve meslek etiğine zarar veriyor.
İhbarlarla şöhret arttırıyorlar
Cem Küçük, Turgay Güler, Cemile Bayraktar gibi bazı gazeteciler de ihbar furyasını başlatan isimler arasında yer alıyor. Sosyal medya hesabından yaptığı ihbarlarla 15 Temmuz sonrası şöhretini arttıran isimlerin başında gelen Bayraktar’ın ihbar ettiği isimlerden birisi de akademisyen Vedat Demir. “Bir ismi direkt veriyorum: İstanbul Üniversitesi, Prof. Dr. Vedat Demir. YÖK, gerekli önlemi almadığı halde bunlara gözyummakla itham edilir” tweetini atan Bayraktar gereğinin yapılmadığı taktirde YÖK’ün neyle itham edileceğini de paylaşımında belirtiyor.
Hâkimleri hedef gösteriyorlar
Hakimleri de hedef göstererek yargıya müdahale etmeye kalkışan isimlerden bir diğeri de Cem Küçük. Küçük Boydak’ların tutuklamalarıyla ilgili attığı tweetinde Hâkim Mehmet Ramazanoğlu’nu hedef gösteriyor ve bütün mücadelelerin yabana gittiğini belirtiyor. Hâkim’i hedef gösteren Küçük’ün tweet’i şu şekilde:
“Mustafa Boydak’ı da Hacı Boydak’ı tutuklamayan hâkim Mehmet Ramazanoğlu’dur. Kayseri emniyetinin bu kadar mücadelesine yazık ki ne yazık!”
Gazetecinin yüze tükürme hakkı var mı?
Gazetecilik mesleğinin sorumluluğunun farkında olamayan bazı ‘gazeteciler’ geçmişte olduğu gibi bugün de sektörde.
İşine duygularını karıştıran Beyaz TV muhabiri, son günlerde Gülen cemaatine mensubiyeti olduğu yönündeki iddiaların ortaya atılması üzerine komedyen Atalay Demirci ile bir röportaj yapmak istedi. Röportaj yaparken kendini tutamayan Beyaz TV muhabiri, “Bu benim kendi fikrim” diyerek Atalay Demirci’ye sert bir şekilde tepki gösterdi. Demirci’nin söylediklerini doğru bulmadığını ve inanmadığını belirten muhabir Demirci’nin yüzüne tükürdü. Bu haber karşısında Beyaz TV muhabirinin omuzlarda taşındığı haberleri de birçok gazetede yer aldı.