Koza İpek Holding şirketlerine kayyum atanması ile ilgili hukuki tartışmalar devam ediyor. Yeni Ticaret Kanunu'nun mimarı Prof. Dr. Ünal Tekinalp, Koza İpek örneğinde kayyum atamasının ne için yapıldığının önem taşıdığını belirterek, "Burada önemli olan kayyumun hangi görevleri yapmak için görevlendirildiğidir. Esasında kayyum hakkında pek çok hüküm var ama genel bir hüküm yok." dedi. Tekinalp, kayyum atamasının normal şartlarda genel kurul toplanamaması halinde müracat edilen bir uygulama olduğunu dile getirirken, "Şirketlerde yönetim eğer genel kurulu toplantıya davet etmemişse mahkeme devreye girer. Mahkeme genel kurul yapılmasına gerek görürse daveti yapmak için kayyum atar." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ünal Tekinalp, Koza İpek grubuna atanması ile gündeme gelen kayyum konusunda Cihan'a açıklamalarda bulundu. Kayyumun hukuki bir kavram olduğunu aktaran Tekinalp, şöyle devam etti:
"Belli başlı kanunlarda yer alır. Örneğin Ticaret Kanunu'nda yer alır. Yönetim kurulunun görevine son verilmesinin ardından bütün faaliyetleri ya da belirli faaliyetleri yürütmek için tayin edilen zevata denir. Somut olaya göre kayyum olarak atanan zevatın görevi hakim tarafından belirlenir. Malum Türkiye'de pek çok defa yönetim kurulu yerine kayyum atanmıştır. Ticaret Kanunu'ndan örnek vereyim anonim şirketlerde yönetim eğer genel kurulu toplantıya davet etmemişse mahkeme devreye girer. Mahkeme genel kurul yapılmasına gerek görürse daveti yapmak için kayyum atar."
Kayyumun ücretinin mahkemece tayin edildiğini, şirketçe ödendiğini, ayrıca görevinin sona ermesinin belli hallerde mümkün olduğunu söyleyen Tekinalp, şu bilgileri verdi:
"Hâkim kayyumun görevini resen, kendi kararı ile veya ortakların müracaatı ile tamama erdirebilir. Kimi hallerde kayyumun görevi kendiliğinden biter. Yine anonim şirketten örnek vereyim eğer genel kurul toplantıya davet edilmiş, toplantı bitmiş, evraklar ilgili mercilere sunulmuşsa görevi tamama erer. İpek grubunda ortaklar itiraz edebilir. Ortak veya yönetim kurulundan biri 'ortada kayyumluk durumu yoktur' diye itiraz edebilir. Ama mahkeme kararı kesindir. Anlamı şudur; mahkeme kararı ile çoğunlukla temyize gitmez. İpek grubunun olayında da mahkeme kararında 'kararın kesin olması' gibi bir tabir olabilir."
Tekinalp, bu çerçevede Koza İpek grubu ile de, "Burada grubun hangi şirketine el konuldu. Pek çok şirketine el konulduysa ayrı ayrı mı, tek tek mi kayyum atandı, bilmiyoruz. Burada önemli olan kayyumun hangi görevleri yapmak için görevlendirildiğidir. Esasında kayyum hakkında pek çok hüküm var ama genel bir hüküm yok." değerlendirmelerinde bulundu.
CİHAN