AKP, Haziran 2015 seçimlerine kıyasla oy kaybetmiş olsa da, parti içi karışıklıkları yaşayan taraf muhalefet oldu. KHK ile Marmara Üniversitesi’ndeki görevinden ihraç edilen siyaset bilimci ile CHP ve İYİ Parti’deki tartışmaları, Türkiye siyasetinde bir merkez partiye ihtiyaç olup olmadığını ve yeni sistemin neler getireceğini Diken Haber’e anlattı.  Kurulmaya çalışılan yeni sistemin krize yatkın olduğunu belirten  Taşkın durumu şu sözlerle değerlendirdi: “Erdoğan’ın kurmaya çalıştığı bu sistem, siyasi ve iktisadi krizlere çok yatkın. Bugün siyasi kriz, iktisadi krizi tetikliyor.”

 

Gelinen noktada toplumun hayatta kalma refleksi gösterdiğini ve direndiğini belirten Taşkın AKP’nin durumunu ve halkın konumunu şöyle anlattı: “İş dünyasını korkutarak sindirmek, üniversitelere müdahale etmek, yargıdaki ilişkiler… Bunlar hep eski Türkiye’dir. Eski Türkiye’de de güç ve yetki asla paylaşılmazdı. AKP’yi getiren şey de eskinin kriziydi. AKP, bugün ne olduğuna karar veremeyen bir parti. Zaten AKP diye de bir şey yok. Lider ve onun organizasyonu var. Lider de partinin kurumsallaşmasına, onun güçlenmesine izin vermiyor. Beri yandan AKP’nin zikzakları ve kararsızlıkları kendi seçmenini de adeta sürekli çelişkili tutumlar almaya itiyor. Bu şaşkınlık hali ne kadar sürdürülebilir emin değilim. Bugün AKP de MHP de üretken olmayan bir devletçiliğe sığındı. Her şey rant  peşinde koşanlarla, emeğiyle geçinen insanlar arasında yaşanıyor. Toplum buna direniyor, böylesi eski bir Türkiye’ye teslim olmak istemiyor. Bu refleksi görmeliyiz çünkü bu hayatta kalma refleksidir.”

AKP hükümetinin yanlış politikalar ve kararlar sonucu ‘hürriyetten’ uzaklaştığını belirten Taşkın şu tesbitlerde bulundu: “AKP, hürriyetsiz bir İslâm yarattı. Oysa özgürlüğü barındırmayan hiçbir şeyin  toplumda şansı yok. AKP’nin problemi de bence bu olacak. AKP’nin en büyük başarısı, kendi sahasında başka bir aktör bırakmamaktı. O anlamda İYİ Parti’nin varlığı, AKP’nin büyük bir başarısızlığıdır. Meral Hanım büyük bir cesaret gösterdi. Ne yaptı etti bu partiyi kurdu. AKP de zaten  bir tek İYİ Parti ve Saadet’i çözemedi. Ve bu ona hâlâ huzursuzluk veriyor.”

Muhalefetin durumunu ve İYİ Parti faktörünü de değerlendiren Taşkın, “İYİ Parti merkez parti olabilir”  tesbitinde bulundu ve “dengeyi sağlayan İYİ Parti’nin varlığı bütün muhalefet için çok önemli.” dedi ve Muharrem İnce için de şu yorumda bulundu: “İnce ve ekibinden yeni ve farklı çözümler beklemiyorum. İnce’nin iddiaları bana biraz Deniz Baykal’ın CHP’de kurduğu siyaset tarzını anımsatıyor. İnce’nin CHP’si hangi seçmene seslenir, tabanı kimlerden oluşur?  Bir taban oluşamaz.”

HDP’nin siyasetteki yerini de değerlendiren Taşkın şu tesbitlerde bulundu: “Kürtlerde bir grupta hala ‘Silâhlı mücadele elzemdir’ anlayışı var. Oysa bugün karşınızda, güvenliği ve silahı çok iyi kullanan bir yapılanma var. O zaman araçlarınızı değiştireceksiniz. 80 milletvekili çıkarmış bir hareket, bunu siyasî ve iktisadî bir güce tahvil edebildiğinde anlamlıdır. Aksi takdirde bugüne dek kazandığınız bütün zeminleri yitirir, fetret devrine girersiniz.”

Diken