ABD'li bir yetkili, "Başkan Joe Biden, Başbakan Rutte'nin bir sonraki NATO Genel Sekreteri adaylığını güçlü bir şekilde destekliyor." dedi.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı da Rutte'nin NATO'da "ciddi savunma ve güvenlik referanslarına" sahip "saygın bir şahsiyet" olduğunu vurgularken "Rutte NATO'nun güçlü kalmasını ve kendini savunmaya hazır olmasını sağlayacak bir lider." açıklamasında bulunuldu.
Üst düzey bir Fransız yetkili de Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Rutte'yi bu göreve getirilmesi için desteklediğini ve geçen yıl bu konuda kendisiyle görüştüğünü söyledi.
Almanya'dan bir hükümet sözcüsü, Şansölye Olaf Scholz'un da Rutte'yi desteklediğini söyledi.
Diğer NATO üyeleri destek verir mi?
Reuters'ın üç diplomata dayandırığı bilgiye göre Rutte şu ana kadar yaklaşık 20 NATO üyesinin desteğini almış durumda. Ancak bir başka üst düzey diplomat henüz bir anlaşmaya varılmadığını ve başka bir adayın da ortaya çıkabileceği uyarısında bulundu.
NATO Genel Sekreteri'nin atanabilmesi için oy birliğinin, yani 31 üyenin de kabulünün gerekmesi Rutte'nin başka adaylar tarafından geride bırakılabileceğini işaret ediyor.
Avrupa'da büyüyen bir askeri güç olan Polonya'nın henüz bir duruş ortaya koymadığı belirtilirken Macaristan ve Türkiye'nin de pozisyonlarının belirsiz olduğu kaydediliyor.
Kritik döneme yeni NATO lideri
Ekim ayında görevi bırakacak olan Stoltenberg'in halefi, NATO üyelerinin Rusya'nın işgaline karşı Ukrayna'nın maliyetli savunmasına verdiği desteği sürdürteceği ve ittifakı doğrudan Moskova ile bir savaşın içine çekecek herhangi bir gerginliği engellemesi gerekeceği kritik bir dönemde göreve başlayacak.
Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinden oluşan siyasi ve askeri bir ittifak olan NATO 1949'da Soğuk Savaş sırasında Sovyetler Birliği'ne karşı kurulmuştu.
Kuzey Atlantik Paktı'nın 5. Maddesinde yer alan kolektif savunma ilkesi, bir üyeye yapılan saldırının tüm üyelere yapılmış sayılacağı fikrini benimsiyor.