Yeni küresel krizi Deutsche Bank tetikleyebilir

1986 – 95 döneminde ABD’de yaşanan tasarruf ve kredi krizinde tepe mali denetleyici otoritelerden biri olan Profesör Black, usawatchdog.com’a verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı: 

"Deutsche Bank Almanya’da açık ara en büyük banka. Ancak aslında bu kurum, aynı zamanda Almanya’daki en büyük sabıkalı kuruluş."

Deutsche Bank’ın bir skandaldan diğerine yürümesine göz yumulmasının ‘çılgınlık’ olduğunu vurgulayan Profesör Black şöyle devam etti: "Aklınıza gelebilecek her konuda bir dolap çeviriyorlar ve sürekli yakalanıyorlar. Bu, hırsızsanız bile rekabetçilik anlamında hiç iyiye işaret değil." 

2008 krizi sonrası ortaya dökülen skandallar Deutsche’nin sermaye erime hızını arttırmıştı. Alman bankası, ABD’de ipotekli emlak piyasasında yaptığı işlemler nedeniyle 14 milyar dolar, libor faizlerinin yapay şekilde belirlenmesi skandalında da 2.5 milyar dolar ceza almıştı. İki hafta önce, Alman finansal denetim otoritesi BaFin, Deutsche Bank’tan, Danimarka merkezli Danske Bank’ın Estonya Şubesi üzerinden gerçekleştirilen 230 milyar dolarlık şüpheli işlemlerde nasıl bir rol oynadığına dair bilgi istedi. 

Geçen hafta ise Alman güvenlik yetkilileri bazı üst düzey Deutsche Bank yöneticilerinin ofislerini basarak Panama belgelerinde izleri bulunan bir takım karapara aklama olaylarıyla ilgili kanıt topladı. 

Tüm bu skandallar ve bankanın bir türlü düzelmeyen mali yapısı Deutsche’nin borsada da kan kaybetmesine neden oluyor. 

Almanya’nın en büyük bankası bu yıl hisse değerinin yaklaşık yarısını kaybetti. 

Deutschebank’ın ‘batamayacak kadar büyük’ kavramının somut örneği olduğunu ve batmasına izin verilmeyeceğini kaydeden Prof. Black, ş