Gün geçmiyor ki...

Yavuz Alp

Yavuz Alp

21 Eki 2016 19:38
  • Gün geçmiyor ki kendilerinden vazgeçmiş hayatlarını Allah'ın rızasını kazanma uğruna insanlığa hizmete adamış hizmet gönüllüleri hakkında Türkiye'nin her bir yanından iftira ve zulüm haberleri duymayalım.

    Nasıl bir vücudun herhangi bir yerinde bir rahatsızlık olunca bütün vücudun bundan etkilenmesi gibi biz de atılan iftiralardan, kardeşlerimize yapılan zulümlerden etkileniyor ve bir şey yapamamanın verdiği üzüntüyle kıvranıyoruz.

    İşte tam bu durumlarda kendimizce oluşturduğumuz bahanelerle okumaya, dinlemeye vakit bulamadığımız veya az vakit ayırdığımız eserlere dönme ve biraz olsun rahatlama ihtiyacı hissediyor, kendimizi kitapların arasına atıyor onların büyülü atmosferinde kayboluyoruz.

    Bu söylediklerime bir örnek olması adına sabah namazlarından sonra yeniden okumaya başladığım eski tabirle kırmızı kitaplardan Lem'alar'da karşılaştığım bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum.

    Yirmi birinci lem'a, İhlas risalesi, hemen başında Üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretleri bu lem'a için en azından on beş günde bir okunmalı diyor. Bunu okuyunca ihmal ettiğim için kendime kızıyor ve Üstadın talebelerinden veya ona talebe olmuş talebelerden anlatılan hatıralar ve onların sözleri aklıma geliyor.

    “Üstad kendisi bu okumayı hayatı boyunca hiç aksatmamıştır.”

    Eserin hemen başında şu ifadelere rastlıyoruz.

    “Ey ahiret kardeşlerim ve Kur'an hizmetinde arkadaşlarım! Bilirsiniz ve biliniz: Bu dünyada, bilhassa ahirete ait hizmetlerde en mühim esas, en büyük kuvvet, en makbul şefaatçi ve manevi dua, en sağlam dayanak noktası hakikate götüren en kısa yol, maksatlara ulaştıran en kerametli vasıta, en yüksek haslet ve en saf kulluk ihlastır.

    Madem ihlasta bu hususiyetler gibi çok nur ve kuvvet var. Ve madem bu müthiş zamanda, dehşetli düşmanlar, şiddetli baskılar, hücum eden bit'atlar ve sapkınlıklar karşısında bizler çok az, zayıf, fakir ve kuvvetsiz olmamıza rağmen gayet ağır, büyük, mukaddes ve bütün insanlıkla alakalı olan imana ve Kur'an'a hizmet vazifesi Allah'ın ihsanı ile omzumuza konulmuştur. Elbette bütün kuvvetimizle ihlası kazanmaya herkesten daha çok mecburuz, bununla vazifeliyiz. İhlas sırrını kalbimize yerleştirmeye son derece muhtacız. Yoksa hem şimdiye kadar yaptığımız Kudsi hizmet kısmen zayi olur, devam etmez; hem de ağır bir şekilde sorumlu oluruz.”

    Ve biraz ilerde devamla:

    “Ey kardeşlerim! Hayır yolundaki mühim ve büyük işlerin çok zararlı manileri olur. Şeytanlar bu hizmetle vazifeli olanlarla çok uğraşır. O manilere ve şeytanlara karşı ihlas kuvvetine dayanmak gerekir. İhlası kıracak sebeplerden yılandan, akrepten çekindiğiniz gibi çekininiz” diye devam ediyor.

    Şimdi burada durup yaşadığımız ortamı hadiseleri bir daha gözümüzün önüne getirelim. Hayatlarında karıncayı bile incitmeyecek insanlara, başkalarının ifadeleri ile yanında tırnak makası bile taşımayan insanlara, kesici uçlu bir şeyi birine uzatırken korkuturum, vebale girerim düşüncesiyle tersini uzatan insanlara terörist demeye çalışmak ve terörist muamelesi yapmak onlara iftiralar atmak zulmetmek.

    Ey Zulümlerine devam edenler:

    Kreşlere kadar aradınız insanların yatak odalarına kadar girip yorganlarının içlerine kadar baktınız, sözlerinizi destekleyecek bir şeyler bulmaya çalıştınız, bulamadınız ve bulamayacaksınız... Düzmece senaryolarla uydurmaya çalıştığınız şeylerle kendiniz komik duruma düşürdüğünüz gibi ülkemizi de dünyanın gözünde komik duruma düşürüyorsunuz. Bu terör elbisesi hayatını Allah'ın rızasını kazanmaya adamış bu insanlara uymadı, uymuyor ve uymayacak.

    Ama görülüyor ki zulümlerinize yeni yeni senaryolarla devam edeceksiniz ve birileri de bu zorbalık ve zulümlere sessiz kalmaya devam edecek. Bunlar için de söyleyecek bir şey bulamamakla birlikte Fethullah Gülen Hocaefendi'nin sözlerini aktarabilirim.

    Ölüme gülerek gideceğim: Son sözüm sorulursa, o zalimlerin ve dilsiz şeytanların yüzlerine tükürmek isteyeceğim.
    21 Eki 2016 19:38
    YAZARIN SON YAZILARI