İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Suriye'deki son gelişmeleri görüşmek üzere “Astana Formatında Yedinci Üçlü Zirve Toplantısı” için Salı günü Tahran'da Rus ve Türk mevkidaşlarını ağırladı. Bu haftaki toplantı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Şubat ayı sonlarında Ukrayna'ya savaş açmasından bu yana eski Sovyetler Birliği coğrafyası dışına yaptığı ikinci yurtdışı gezisi olması nedeniyle önceki toplantılardan daha fazla ilgi gördü. Putin'in ziyareti, ABD Başkanı Joe Biden'in İran'ın bölgesel düşmanları olan İsrail ve Suudi Arabistan'a yaptığı dört günlük gezinin hemen ardından gerçekleşti. Putin, İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ile Tahran'ın Rusya'ya insansız hava aracı satışlarını da görüştü. Erdoğan da Ankara ve Tahran arasındaki bir çok gerginlikten dolayı 2018’den beri ertelenen resmi gezisini Putin’in ziyareti ile aynı güne denk getirerek Rus lider ile Ukrayna'nın Karadeniz üzerinden tahıl ihracatını görüştü. Üç ülke, Suriye krizine barışcıl bir çözüm üretmek amacıyla 2017’de başlatılan Astana görüşmelerini sürdürmeye devam ediyor, ancak ironik olan şu ki, Rusya, İran ve Türkiye iç savaşı fırsat bilerek Suriye’ye askeri müdahelelerde bulunuyor. Türkiye Beşşar Esad'a karşı muhalifleri ve cihadcıları desteklerken, Moskova ve Tahran Esed’i destekliyor. Öte yandan, hem Moskova hem de Tahran hükümetleri, Erdoğan'ın Suriye'de Kürt silahlı grupları hedef alan yeni bir askeri operasyonuna ve Suriye-Türkiye sınırı boyunca 30 kilometre uzunluğunda bir güvenlik bölgesi oluşturma planlarına karşı çıkıyor.
Biden'ın göreve başlamasından bu yana Ortadoğu'ya yaptığı ilk gezideki birinci durağı, Yahudi liderlere ABD'nin Tahran'ın bölgeyi istikrarsızlaştırmasına izin vermeyeceğine dair güvence vermek için İsrail oldu. Biden daha sonra Suudi Arabistan'ın Cidde kentine indi ve burada Rusya ve Çin'e ABD'nin Ortadoğu'da büyük bir güç olmaya devam edeceği ve diğer güçlerin bölgedeki siyaseti etkilemesine izin vermeyeceğine dair bir mesaj gönderdi. Biden, Cidde'deki Körfez İşbirliği Konseyi zirvesinde yaptığı konuşmada, " (Ortadoğu’da) Çin, Rusya veya İran tarafından doldurulacak bir boşluk bırakmayacağız" dedi.
İran ve Türkiye Rusya'nın önemli müttefikleri çünkü bu Müslüman ülkelerin her ikisi de Rusya'ya yönelik Batı’nın yaptırımlarına katılmayı reddetti ve Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açmasından bu yana Moskova ile yakın temas halindeler. Türkiye ve İran, Rusya ile ticari ilişkilerini geliştirmek istiyor. Türkiye, Rusya'ya yılda bir milyar doların üzerinde gıda ve çeşitli tarım ürünleri ihraç ederken, Türk turizm sektörü de büyük ölçüde Rus turistlerle canlanıyor. Rusya, Türkiye'nin ilk nükleer santrali Akkuyu’yu inşa ediyor. Karadeniz’in altından 930 kilometrelik boru hattı ile, Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyan Türk Akımı Doğal Gaz Boru Hattı’nın 2020’de faaliyete geçmesi ile de iki ülke arasında ilişkiler gelişti. NATO üyesi Türkiye, NATO'yu kızdıran bir anlaşmayla Rusya'dan S-400 karadan havaya füze sistemleri de satın aldı.
Tahran'ın Rusya ile yakınlaşmasının İran'a yönelik Batı yaptırımlarıyla daha çok ilgisi var. Tahran hükümeti nükleer programı için Rusya'dan destek istiyor ve şimdi Moskova'ya savaş insansız hava araçları ihraç etmeye çalışıyor. İran medyası, Ulusal İran Petrol Şirketi ile Rus devletine ait enerji devi Gazprom'un "yaklaşık 40 milyar dolar değerinde" bir mutabakat zaptı imzaladığını bildirdi. Türkiye, komşu İran ile ekonomik işbirliğine de değer veriyor; Erdoğan ve Reisi, ikili işbirliğini geliştirmek için Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin yedinci toplantısına eş başkanlık etti. Erdoğan gezisiyle Ankara ve Tahran ticaret, altyapı, güvenlik ve spor alanlarında toplam sekiz anlaşma imzaladı ve Erdoğan konuşmasında İran ile ikili ticaret hacmini 30 milyar dolara çıkarmayı planladığını ifade ettiğini yazdı.
Erdoğan'ın Tahran görüşmesi sırasındaki ana gündemi, Reisi ve Putin'i Suriye'deki Kürtlere karşı bir Türk askeri operasyonuna ihtiyaç olduğuna ikna etmekti. Türkiye, Suriye’deki Halk Koruma Birimlerini (YPG) ve Demokratik Birlik Partisi'ni (PYD) yasadışı Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) kolları olarak gördüğünden, ABD ve önde gelen Avrupa ülkelerinden Suriye'deki Kürt gruplara destek Erdoğan'ı hayal kırıklığına uğratıyor.
Türkiye, son yıllarda Suriye'de birkaç askeri operasyon başlatarak, Suriye'deki Kürt kantonlarının Türkiye sınırı boyunca birleşmesini engelledi. Türkiye şu anda Suriye'nin Afrin, El Bab, Azaz, Cerablus, Jindires, Rajo, Tel Abyad ve Ras al-Ayn kasabalarını içeren Suriye sınırının yaklaşık 250 kilometresini kontrol ediyor. Rusya, İdlib vilayetindeki cihatçıları kontrol eden Türkiye ile yakın bir şekilde çalışıyor ve karşılığında Rusya, Ankara'ya Afrin bölgesindeki YPG güçlerine karşı harekete geçmek için manevra alanı sağlıyor. Öte yandan Rusya, PYD'yi ve PKK'yı terör örgütü olarak tanımıyor ve ayrıca Moskova, PYD temsilcilerinin Suriye barış görüşmelerine dahil edilmesi için baskı yapıyor. İran medyasında yer alan haberlere göre Hamaney, Erdoğan'ı Suriye'deki Kürtlere karşı herhangi bir askeri operasyondan kaçınması konusunda uyardı ve sorunu çözmek için diyalog çağrısında bulundu.
Milyonlarca Kürt İran'ın kuzeybatısında yaşadığı için İran'ın kendi Kürt sorunu var ve İranlı Kürt isyancılar on yıllardır İran'da bağımsız bir Kürt yönetimi kurmak için Tahran'la savaşıyor. Ancak İran, Suriye'de kendi nüfuzu için savaştığı için Türkiye'nin Suriye operasyonuna karşı çıkıyor. İran destekli güçler, Esad güçlerini desteklerken diğer yandan da Suriyelileri İran’ın nüfuzu altına girmeye zorluyor. İran destekli milisler, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Deyrizor vilayetinde birçok şehri kontrol ediyor. Suriye’nin doğu bölgesi, Tahran'ın Irak ve Suriye üzerinden Lübnan'a bir kara yolu oluşturması açısından önemli. Rus kuvvetleri Ukrayna'ya odaklanmaya devam ederken İran da Suriye'deki güvenlik açığından yararlanmaya çalışıyor.
Türk, Rus ve İranlı liderler Tahran'daki yedinci toplantının ardından yaptıkları üçlü açıklamada, savaşın parçaladığı Arap ülkesi Suriye'de "meşru öz yönetim girişimleri de dahil olmak üzere sahada yeni yapılar oluşturmaya yönelik tüm girişimleri reddettiklerini" söylediler. Ancak Erdoğan, Suriye sınırından Kürt tehditlerini önleme bahanesiyle daha fazla Suriye topraklarını ele geçirme planlarını sürdürüyor. Washington, Avrupa Birliği, Rusya ve İran şu anda Türkiye'nin Suriye'de Kürtlere karşı planladığı askeri operasyona karşı birleşti. Erdoğan, Suriye'de Kuzey Irak tipi bir Kürt yönetimi istemiyor, ancak Esad güçlerine karşı cihatçıları destekleyerek, kendi eliyle, Kürt silahlı grupların Suriye'de kendi öz yönetimlerini tamamlamalarının yolunu açıyor.