Cuma'ya veda

Taşkın Deryadil

Taşkın Deryadil

27 May 2018 11:57
  • Bir yârân aradı gönül,
    sustu.
    Dünkü gibi.
    Bir dost aradı öz,
    yandı.
    Önceki gibi.
    Bir omuz aradı dertli baş,
    ağladı.
    Eskisi gibi.
    Bakışıp ağlayacak “dertdaş” aradı sine,
    kavruldu.
    Çok eskilerdeki gibi.
    Yandı yandı..
    dağlandı gönül.
    Ne serpilen su oldu..gönüle.
    ne bir uzanan el..ele.
    ne silinen damlalar..göze.
    ne atılan bir dost kol..omuza.

    Aslında şükret hâline..
    Ne diyor Bukowski;
    “Yalnız olmak yanlış bir kalpte olmaktan iyidir."
    Kalpleri yanlışta olanlara bak ve şükret.
    Kalpleri yanlışla dolanlara bak şükret.
    Kalpleri yanlışa dolanlara bak şükret.

    Ama deme öyle “yalnızım”;
    zira bak ne diyor Mevla-yı Müteal (cc) Bakara Suresi 186. Ayette:

    “Kullarım Ben’i senden soracak olurlarsa, bilsinler ki Ben pek yakınım. Bana dua edenin duasına icabet ederim. Öyleyse onlar da dâvetime icabet ve Bana hakkıyla inanıp tasdik etsinler ki doğru yolda yürüyerek selâmete ersinler.”

    O hâlde yalnız sayma kendini.
    Sadece aç sineni o “En Yakın” olana..
    Dök içini o “En Her Şeyi Bilen”e..
    Anlat derdini o “En İyi İşiten”e..

    Ama;
    Derdim var..
    lakin ne taşıyacak omuz kaldı,
    ne dizde derman.
    Ne “Huneyn’de olduğu gibi yeniden…” diyecek bir yiğit..
    ne yiğide ses verecek nefes kaldı.
    Ama “bittim”, “tükendim”, “yok artık bir nefes daha” denilen yerde,
    En Yüce’nin,
    En Büyük’ün,
    En Güçlü’nün,
    En İyi Hesap Gören’in,
    En Vaadinden Hiç Dönmeyen’in varlığını bir kere daha
    nefse hatırlatmak gerek.

    Demiştin ya hani bir gün;
    “…çektiklerinin mutlaka başka bir sebebi olmalı” diye..
    Sonra da;
    “…ağlama sakın. Kederlenme…” diye.

    Çektiklerine sebep düşündüklerin ise bak Rahman ve Rahîm olan Allah,
    Zümer suresi 53.ayette ne emrediyor:

    “De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”

    Ya da
    hani yalnızken çokça aklına geliyorlar ya;
    hapishanelerde çile çekenler,
    çocukları ellerinden alınanlar,
    gaybubette bin bir hafakan yaşayanlar,
    gurbette emniyet içindeyken bile geride kalanlara yüreği yananlar,
    annesi babası evden kovanlar,
    Meriç’te, Ege’de boğulanlar,
    dün her şeyi alabiliyorken bugün ekmeğe doymaya çalışanlar,
    pazarlardan sebze meyve toplayanlar,
    her şeyi elinden alınanlar,
    masum olduğu bilindiği halde vebalı misal kendinden kaçılanlar…

    Düşünme “ne zaman biter” diye.
    Oku bak, Allah’ın bir peygamberinin, güzel Yusuf’un (as) başına gelenleri. 
    Sabret,
    ama hiç kesme, hiç kesme ümit.
    Ne buyuruyor Gaffar Allah (cc) Yûsuf Suresi  87. Ayette;

    "Ey oğullarım! Gidin Yûsuf'u ve kardeşini araştırın. Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümidini kesmez."

    Sabret gönül, sabret.
    Yetişir vaktinde “vekilin”.. 
    henüz gelmemişse yardım,
    vakti dolmamıştır ıstırabının, çilenin.
    Sabret… 
    belki nefsine göre gecikir amma.. 
    tam vaktinde, tam saatinde, ama mutlaka yetişir..
    yetişir Sana da.. 
    dertli iyilere de..
    “imdat” eden masumlara da..
    kuyudaki Yusuflara da..
    evde bekleyen sabîlere de..
    gönlü kırıklara da..
    yalnız bırakılanlara da.. 
    mutlaka yetişir “vekil olan Allah” (cc).

    Çünkü;
    Nisa Suresi, 132. ayet: 
    “Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. Vekil olarak Allah yeter.”
    İsra Suresi, 54. ayet: 
    “Sizi en iyi Rabbiniz bilir; dilerse size merhamet eder, dilerse sizi azaplandırır. Biz seni onların üzerine bir vekil olarak göndermedik.”
    Ahzab Suresi, 3. ayet: 
    “Allah'a tevekkül et; vekil olarak Allah yeter.”

    Taşkın Deryadil
    twitter.com/taskinderyadil

    27 May 2018 11:57
    YAZARIN SON YAZILARI