Hizmet hareketine yönelik kesintisiz süren operasyonlar, gün geçtikçe şekil değiştirip gittikçe çirkefleşiyor. Hukuk zeminini kaybedeli çok oldu ama insanlıktan da çıkıldı.
Dört yıl önce tek tek kamu görevlilerinin tutuklamasıyla başlayan tutuklamalar kitlesel hale dönüştü.
Kadın, ihtiyar demeden herkesin ellerine kelepçe vurulması, çocukların cezaevi kapılarında annesiz babasız bırakılması, hastaların tek başlarına hücrelerde ölüme terk edilmeleri artık sıradan hale geldi.
Cumhuriyet tarihinde görülmeyen kitlesel göz altına alınmalara artık alıştık. Zaman zaman günde 5 bin kişinin gözaltına alındığı oldu.
Bu süreçte gözaltına alınanlar, IŞİD terör örgütü şüphelilerine gösterilen özeni bir yana bırakın gaspçıların, tacizcilerin, katillerin karşılaşmadığı muamele ile karşılaştılar.
Bu süreçte AKP'nin emniyeti teslim ettiği zihniyet, 90'lı yılların bütün karanlık yöntemlerini tek tek kullanmaya başladı. Karakolda ve cezaevinde işkence haberleri gelmeye başladı. OHAL bahane edilerek her türlü işkenceye önceleri göz yumuldu, daha sonra işkence sistematik hale geldi.
Savcılıklar bile OHAL gerekçesi ile işkence iddialarını inceleme yapmaktan kaçındı. Gözaltında ve tutukluklar arasındaki şüpheli ölümler arttı.
Daha sonra AKP'nin emniyet zihniyeti 'Beyaz Torosları' devreye soktu. Ankara ve İzmir’de art arda kaçırılma vak'aları yaşandı. Şu ana kadar Ankara’da 7, İzmir’de 1 kaçırılma vak'ası ile ilgili bir sonuç alınabilmiş değil.
DÜNYAYI İKNA EDEMİYOR
AKP elindeki büyük propaganda gücüne, yüzlerce itirafçı, muhbir, iftiracı ifadesine rağmen, dünyada kimseyi Hizmet Hareketinin terör örgütü olduğuna ikna edemedi .
Önce Almanya İstihbarat Başkanı ardından İngiltere Parlamentosu ve ABD istihbarat teşkilatları hazırladıkları raporlarla gerçekleri ortaya koydular.
Şimdi AKP yine bir başka karanlık oyunu devreye koydu.
90'lı yıllarda yargısız infazlarla gündeme gelen kadrolar, 2017 Türkiyesi'ne aynı senaryonun yeni bir versiyonunun işaretlerini veriyorlar.
Anlaşılan Dünyayı ikna edemeyen AKP ve karanlık kadroları, Hizmet Hareketini terör örgütü gibi göstermek için farklı komploların içine girmiş.
Yalan üstüne kurulu bir kara propaganda ile başlatılan kampanya daha önce de gündeme getirilmişti.
Ancak bu sefer iş daha da çirkef hale getirilecek gibi.....
KİTLESEL İNFAZLAR YAŞANABİLİR
Gece yarısı, şafak vakti zaman farkı gözetmeksizin evler basıldı. Binlerce Öğretmen akademisyen, polis, hakim, savcı, işadamı, kadın, erkek ve çocuk gözaltına alındı. Ama hiç biri kendisini almaya gelenlere küçük bir direniş bile göstermedi.
Yapılan aramalarda Kitap, takke,tespih, seccade dışında suç aleti bulunmadı. Hatta bir çok yerde çocuk masalları ve Kuran-ı Kerim bile suç aleti listesine girdi.
Ancak ne silah bulundu ne de bir şiddet emaresi.
İLK DENEME MARDİN'DE
Havuz medyasında yer alan habere göre Mardin’de yapılan bir aramada güya hizmet hareketine mensup birinin evinde PKK ve IŞİD ile ilgili çeşitli örgütsel dokümanlar, kitaplar, yatak odasında gizlenmiş silahlar ve çok sayıda mermi ele geçirdi
Havuz medyasında yer alan bu haberler karanlık senaryonun habercisi gibi duruyor.
Bazı evlerde arama yapılırken 'İçeridekiler direniş gösterdi 'deyip infaz edip içeriye silah koymak oldukça eski bir yöntem.
Hatta bazı ev aramalarında 'Direniş olabilir' gerekçesi ile özel harekat polislerinin talep edilmesi bu tür yargısız infazları akıllara getiriyor.
Bu yargısız infazlarla kaybedilen prestiji yeniden kazanmaya çalışacak olan karanlık kadrolar Hizmet Hareketini yeni bir karalama fırsatı yakalamaya çalışacak gibi duruyor.
Emniyetin teslim edildiği kadroların geçmiş icraatlarına bakacak olursak şimdi bu tür operasyonlar hiç şaşırtıcı olmaz.
Bu kadar da olmaz demeyin. AKP son dört yılda bir çok olamaz denilen şeyi yaptı. Çünkü hukuk zemini gibi insanlık ta uzun süre önce kaybedildi
Sinan Aydın