Yağmur misafirleri

Şerif Ali Tekalan

Şerif Ali Tekalan

13 Oca 2025 02:03

  •  

    Tıpta farklı branşlarda benzer anlamları olsa da, cerrahide,vücuttan anormal bir yapı olan küçük veya büyük bir kitlenin çıkarılması için, o kitlenin içine girmeden, etraf dokuları da zedelemeden bulunan aralığa “klivaj”denilir.

     

    Kayseri’de Tıp Fakültesinde öğretim üyesi iken, bir işim dolayısıyla arabamla Ankara’ya gitmiştim. Dönüşte, şehre girmek üzereyken çok şiddetli bir yağmur başladı. Adeta göz gözü görmüyordu. Yavaş yavaş ilerleyebiliyordum. Hemen önümde de Kayseri plakalı olmayan bir araç gidiyordu. Otomobilin şoförü, yolda birisini görünce arabadan yağmurdan dolayı inemediği için, pencereyi açıp bir şey soruyor ve hemen pencereyi kapatıp yine yavaş yavaş yoluna devam ediyordu.

    Bu durum birkaç kere tekrarlanınca, bunlar herhalde bir yer soruyorlar diye düşünerek, dikkatli bir şekilde önlerine geçtim ve dörtlüleri yakarak arabamdan indim.Onlara ‘’nereyi soruyorsunuz?’’ dedim. Bir devlet kurumunun misafirhanesini soruyorlardı. Beni takip etmelerini söyledim. Akşam yeni oluyordu. Ben yine  dörtlüler açık bir şekilde, onları da dikiz aynasından takip ederek yavaş yavaş ilerliyordum.

    Şehre girdik, tanıdığım bir lokantanın önüne geldik, uygun bir yere park ettim ve onlara da park etmelerini söyledim. Sonra onları da lokantaya davet ettim.

    Lokantadan içeri girince onlara, “Siz de herhalde benim gibi uzun yoldan geliyorsunuz.Önce burada yemek yiyelim, sonra sizi gideceğiniz yere götüreyim“ dedim. Onlar da çok memnun olduklarını söyleyerek teşekkür ettiler.

    Yemekten sonra, arabalarımıza bindik.Ben önde,onlar da arkamda beni takip ettiler. Bizim evin önüne geldik, ben arabayı park ettim, onlara da park yeri gösterdim. Sonra asansörle bizim eve çıktık. Salona girip onları buyur ettikten sonra; “bizim evimiz müsait, yeteri kadar odamız da var, sizi burada misafir edelim, sabah kahvaltısını da yaptıktan sonra yolunuza devam edebilirsiniz “dedim. Çok teşekkür ettiler ve misafirhaneye gitmek için ısrar ettiler.

    Misafirlerimiz beş genç insandı. Beşi de devlet memuru imiş. Ankara’ya yabancı dil imtihanına girmek için gitmişler. Çay içip tanıştıktan ve karşılıklı telefon alışverişinden sonra onları sordukları misafirhaneye götürdüm. Gittikleri şehirdeki benim tanıdığım bir arkadaşımın telefonunu da onlara verdim ve o arkadaşa benim selamlarımı söylemelerini istedim. Sonra ayrıldık.

     

    Bir hafta sonra o şehirdeki arkadaşım beni telefonla aradı. Misafirlerimizin çok memnun olduğunu ve beşinin de kendisine teşekkür için geldiklerini söyledi. Ve bana; “artık bundan sonra bu arkadaşlarımızla düzenli görüşmek için sözleştik” dedi.

    Üç ay sonra aynı arkadaşımız tekrar aradı. Bu misafirlerimizle düzenli görüştüklerini, her birisiyle dost olduklarını anlattı.

     

    Aradan seneler geçti. Ben İstanbul’da Fatih Üniversitesinde iken, bu arkadaşlardan birisi beni telefonla aradı ve bana; “biz burada, tanıştığımız bu arkadaşlarımızla beraber insanlık adına yapılmaya gayret edilen çalışmaları birlikte yürütüyoruz, sizlere de dua ediyoruz, sizleri de en kısa zamanda bu şehre bekliyoruz“ demişti.

    İçinde bulunduğumuz bu  süreçte de beni aradılar, dua ettiklerini söylediler. ‘’Ülkemiz ve insanlık için Allah rızasını kazanma endeksli işlerimize aynen devam ediyoruz’’ dediler.

     

    Yazının başında paylaştığım klivaj, yani uygun bir giriş yolu, sadece cerrahide değil ama hayatın her dönemi için geçerli bir metottur. Değişik vesilelerle, bulunabilen bir klivajla tanışılıp, tanışıklığın devam ettirildiğinde bu dostlukların nerelere kadar götürülebildiğini hemen herkes görür, yaşar.

    Bir taraftan hem bu klivajları çoğaltma, bir diğer yandan da bunları geliştirerek devam ettirme, insan ilişkilerinin olmazsa olmaz yaklaşımlarındandır.

    Yollarda tanışılacak, davet edilecek, dostlukların geliştirileceği dünya kadar insan var. Herhalde bir insan olarak da bize düşen de uygun,makul giriş yollarını kullanarak, dini,dili,ırkı,milliyeti ne olursa olsun,herkesin huzur içinde yaşayabileceği yeni bir dünyanın inşası adına bu ilişkileri legal ve ahlaki çerçevede başlatıp geliştirmek olsa gerek.

    Bu her aklı başında insanın görevidir. Çok zaman kaybetmeden olabildiği kadar tanımadığımız insanlarla değişik fırsatlar ve yolları kullanarak tanışalım.Sonra da bu tanışıklıklarımızı  devam ettirelim.

     Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.

    “Baba himmet; evlât gayret!” sözü meşhurdur.Burada,evlat babasından yapamadığı veya kendisine zor gelen bazı işler için himmet, yani dua ister.Babası da oğluna ‘’sen gayretinle yapman gereken işleri tam tamına yerine getir, ben de işte o zaman sana dua edeyim ki,netice hasıl olsun" der.

    Rabbim, hepimize böyle  güzel işlerle dertlenmeyi nasip etsin. Buna ilaveten, bu konularda bize moral ve  motivasyon da  lütfederek, öbür alem için güzel işler yapma fırsatları versin.

    13 Oca 2025 02:03
    YAZARIN SON YAZILARI