Kur'an'ın Acaibi Bitmez

Safvet Senih

Safvet Senih

21 Nis 2021 11:58
  • Üstad Bediüzzaman Hazretleri  Kur’an’da iki yüz çeşit mucizelik cihetinin bulunduğunu, bunlardan sadece 40 cihetini Yirmi Beşinci Söz’de anlattığını söylüyor. Bir Tirmizi hadisinde Kur’an’ın insanı hayrette bırakan acaip durumlarının hiç bitmeyeceği ifade edilmektedir. İlim ve fennin gelişmesiyle pek çokları anlaşılmaya başlanmıştır. Yine Üstad’ın ifadesiyle:  Zaman ihtiyarladıkça, Kur’an gençleşmektedir. Rumuzları, işaretleri ve imâları daha anlaşılır hâle gelmektedir.

    İşte bunlardan birisi de 2021 Ocak Çağlayan dergisinde Prof. Dr. Sinem Akbulak’ın “Gözyaşı Alternatifleri” başlıklı yazısında anlatılmaktadır:

    “Püre Bey, Bamsı Beyrek’in babasıdır. Bamsı Beyrek esir edilmiş ve kendinden uzun süre haber alınamamış, daha sonra ölüm haberi gelmiştir. Üzüntüsünden çok ağlayan ve gözleri ağlamaktan kör olan Püre Bey, yıllar sonra oğlunun ölmediğini ve geri geldiğini öğrenir:
    Kazan Bey: ‘Müjde Püre Bey, oğlun geldi!’ dedi.
    Bay Püre Bey: “Oğlum olduğunu şundan bileyim; serçe parmağını kanatsın, kanını mendille silsin, gözüme süreyim, açılacak olursa oğlum Beyrek’tir’ dedi. Zira ağlamaktan gözleri kör olmuştu. Mendili gözüne sürünce Allah Teâlâ’nın kudreti ile gözü açıldı.”

    Dede Korkut hikayesinde bahsi geçen Püre Bey’in göz rahatsızlığı, bugün kuru göz hastalığı olarak bilinir. Hikayede bir kan ürününün göz yüzeyine lokal uygulanışı ve görme fonksiyonun nasıl iyileştiği anlatılmaktadır. Bamsı Beyrek’in serçe parmağının kanatılarak doğrudan göz damlatmak yerine  mendile sürülmesinin istenmesi hikmetlidir. Bu şekilde mendile bulaşan kanın pıhtılaşmasıyla pıhtı, mendilin bir yüzünde kalacaktır. Kumaşın diğer yüzündeki pıhtısı süzülmüş kan (serum) ile ıslanmış mendilin kişinin gözüne lokal olarak sürülmesiyle göze şifa ihsan edileceği anlatılmak istenmektedir. Eğer bu kan ile nemlenmiş mendil göz sürüldüğünde, körlüğü geçirir, görmesi geri gelirse, o kişinin başkası değil, öz oğlu, yani kendisiyle  aynı kandan olduğunu anlayacaktır. Burada da özellikle tedavi için elde edilecek serumun, hasta kişinin çocuğundan, yani birinci derecede yakınından elde edilmesine vurgu vardır.

    Benzer bir kıssa da Yusuf suresinde geçmektedir. Kardeşleri tarafından bir kuyuya atılan ve daha sonra bir kafile tarafından bulunarak gitmesi gereken beldelere sevk edilen Hazreti Yusuf’u (aleyhisselam) yitirmenin, baba Hazreti Yakub (aleyhisselam) üzerindeki tesiri, âyet-i kerimede şöyle anlatılır: “Onlardan yüzünü çevirip öte tarafa dönerek ufuklara seslendi: “Ya esafâ alâ Yusuf!  Neredesin Yusuf!  Neredesin Yusuf!’ diye diye üzüntüsünden gözlerine ak düştü.” (Yusuf Suresi, 12/83)  

    Derin bir üzüntü ve ağlamaktan gözleri görmez olan Hazreti Yakub’a, Hazreti Yusuf’un terli gömleğinin gelişi ve onu gözlerine sürmesi ile nasip edilen şifa ise şu âyetlerde anlatılır: “Şu gömleğini alın babamın yanına varıp onun yüzüne sürüverin, o zaman gözü açılacaktır.” (Yusuf Suresi, 12/93)  “Ne zaman ki gerçekten müjdeci geldi, gömleği Yakub’un yüzüne koydu, hemen gözü açıldı.” (Yusuf  Suresi, 12/96)

    Hazreti Yusuf’un terli gömleğinin Hazreti Yakub’un gözlerine lokal olarak uygulanmasının ardından şifa bulması, terin; gözyaşının alternatifi olabileceğine işaret etmektedir.

    Bir insanın derisinde ortalama 2,6 milyon ter bezi bulunur ve terin %99’u sudan oluşur. Çalışmalarda sağlıklı kimselerin terinin, içeriğindeki organik uçucu bileşiklere bağlı olarak hasta kimselerin terinden farklı koktuğu gösterilmiştir. Sağlığımız, duygularımız ve beslenme şeklimize göre herkesin ter kokusu özeldir. Terde bulunan 373 uçucu bileşiğin karışımı, teri parmak izi gibi eşsiz kılar. 2013 yılında İsveçli bir mühendisin geliştirdiği ter makinası ile terli bir tişörtün iki çay kaşığı kadar su elde edilebileceği gösterilmiştir. Terdeki dermisin isimli antibakteriyel protein yapının, bakterilerin çoğalmasını önlemede ve enfeksiyonla mücadelede  önemli bir faktör olduğu bilinmektedir.

    Bahsedilen bu hususiyetleri sebebiyle terli bir gömlek, Hazreti Yusuf’unun kokusu  ve içeriğindeki tedavi edici unsurlar ile Hazreti Yakub’un gözlerinin şifa bulması, araştırmacılar için yeni bir ilham kaynağı olabilir.

    Safvet Senih 
    21 Nis 2021 11:58
    YAZARIN SON YAZILARI
    YAZARLAR