Dıhye Güzelliği

Safvet Senih

Safvet Senih

17 Nis 2024 09:38
  • Asıl ismi, Dıhye b. Halife…  Ama Dıhyetü’l-Kelbî lakabıyla meşhurdur. Kendisi Bedir Savaşından sonra İslam’la şereflenmiştir.
    Melek yüzlü güzel simalı Dıhye Hazretleri ticaretle iştigal ederdi. Müslüman olmadan önce de Efendimizi (S.A.S.)  çok seven Hz. Dıhye, Ticaret için çıktığı her seferden döndüğünde, Allah Resulünü ziyaret eder, hediyeler getirirdi. İşte bu sevgiyi Efendimiz  (S.A.S.) “Ey Dıhye, eğer  gerçekten beni memnun etmek istiyorsan iman et. Cehennem ateşinden kurtul.”  sözleriyle imana yükseltmek  için hem böyle diyerek teşvik eder hem de onun için dua ederdi. Neticede Dıhye Müslüman olmaya karar verip, Resulullah’ın (S.A.S.) önünde diz çökmek üzere evinden çıkıp Mescid-i Nebeviye doğru gelirken Cebrail Aleyhisselam, Resulullah’ın (S.A.S.) huzuruna Dıhye’nin müjdesini getirmiş:  “Yâ Resulullah, Dıhye iman etmek üzere geliyor.” demişti.
    Hz. Dıhye, Efendimizin (S.A.S.)  Meclisine girdi. Bu seferki gelişi bir başkaydı. İmanla şereflenmek için gelmişti. Efendimiz (S.A.S.)  hırkasını çıkardı; Hz. Dıhye’nin oturması için yere serdi.  Bu büyük iltifat karşısında Hz. Dıhye mabcubiyet ve mutluluktan iki büklüm oldu. Koştu, mübarek hırkayı aldı:  “Kâinata bedel bu mübarek hırka yere değil yüze  göze  sürülmelidir, Yâ Resulullah!..”  dedi.
    Sahabeler bir gün Dıhye’nin Efendimizin huzuruna gelip bazı konular sorduğuna, sonra da kalkıp gittiğini görmüşlerdi. Efendimiz (S.A.S.) ashabına şöyle buyurdu: “Dıhye suretinde gelen bu zât, Cebrail’dir. (Aleyhisselam)”
    Başka bir gün Cebrail Aleyhisselam yine Hz. Dıhye suretinde Efendimizin (S.A.S.)  huzuruna girmişti. Yanında bulunan torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin, oyunlarını bırakarak Cebraili, Dıhye suretinde görünce, o zannederek koşup kucağına oturdular. Sakalıyla saçıyla oynamaya başladılar. Onların bu davranışları karşısında Efendimiz (S.A.S.)  “Yâ Cebrail, torunların seni Dıhye sandılar. Çünkü Dıhye her gelişinde onlar için hediye getirirdi. Onlar da bu alıştılar.” buyurdu. Hz. Cebrail de “Yâ Rabbi!  Beni Habibinin en sevdiği iki torununa  karşı mahcup etme!” deyip, elini gayba uzattı. Cennetten bir üzüm kopardı. Hz. Hasan’a verdi. Bir daha elini uzattı, nar kopardı onu da Hz. Hüseyin’e  verdi. Hediyelerini alan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin sevinç içinde dışarı çıkıp meyvelerini yer iken oradan bir dilenci geçer ve onlara “Siz ehlibeytsiniz, kerem sahibisiniz, ikramı seversiniz. Bana yediklerinizden veriniz” der. Onlar da vermek isterken, durumu farkına varan Hz. Cebrail hemen meyveleri alıp mâni oldu ve şöyle dedi:
    “Yâ Resulullah, dilenci suretindeki kişi şeytan idi, Cennet meyveleri ona haram iken, kurnazlık edip yemek istedi. Onun için mânî oldum!” 
    Şeytan defolup giderken, meyveleri tekrar Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e verdi. Mübarekler meyveleri yerken Cebrail Aleyhisselam, kendini tutamaz ağlar ve şöyle der: “Yâ Resulullah!  Hasan zehirlenerek, Hüseyin de kılışla şehid olacak. Bu belâ musibetlerden dolayı Senin de  derecen yükselecek!” (Erol Çalı, ŞAM)
    Hicretin beşinci yılında Resulullah, Benî Kurayza seferine giderken, Medine yakınlarında, Savren denilen yerde konakladı. Efendimizin gönderdiği keşif birliklerine, yolda kimseye rastlayıp rastlamadıklarını sorunca, birliktekiler:
    “Yâ Resulullah! Yolda Dıhye’ye rastladık. Üzeri atlasla örtülü, eğerli beyaz bir at üstünde, rüzgar gibi gidiyordu. Seslenip bağırdık ama o bize ses vermedi.” dediler. 
    Allah  Resulü (S.A.S.)  tebessüm ederek: “O gördüğünüz Dıhye değildi, o Cebrail idi. Allah onu, Benî Kureyza’nın kalesini sarsmak ve kalblerine korku sarması için gönderdi.” buyurdu. 
    Bir seferinde Hz. Cebrail, Efendimize  (S.A.S.)  “Ya  Resulullah, ben Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e çoktan alışığım. Hz. Fâtıma, teheccüd namazı kılarken ben bunların başında beklerdim. Fâtıma, bunların ağlamalarından namazda rahatsız olmasın diye.  Bazan Fâtıma istirahatından  mahrum  olmasın diye, ağlamalarını durdurmak için de ilgilenirdim.” dedi… 
    Ticaretten dönerken de mutlaka onlara da hediyeler alıp getirirdi…
    (Erol  Çalı,  ŞAM) 

    17 Nis 2024 09:38
    YAZARIN SON YAZILARI